10 Eylül 2022 Cumartesi

BONOBO VE ATEİST

 












KÜNYE

Kitap Adı: Bonobo ve Ateist – Primatlar Arasında İnsanı Aramak

Yazarı: Frans de Wall

Basım: Metis Yayınları- 2.Basım- 2014

Sayfa:  259

Tür:  Bilim, Araştırma-İnceleme


İNCELEME:

Etolog (hayvan davranışları uzmanı) ve Primat araştırmacısı olan Frans de Waal, bonobolar başta olmak üzere yakın akrabalarımız olan primat dünyası üzerindeki gözlemlerinden, deneylerden ve araştırmalardan edindiği bilgilerle evrim biyolojisi ve ahlak felsefesi üzerine duruyor. İnsan ahlakı denilen şeyin gökten zembille inmediğini, "içten geldiğini" savunuyor: "Ahlaki davranış ne dinle başlamıştır, ne de dinle biter; evrimin ürünüdür." diyor.

Kitap ahlakın dinden kaynaklandığı, dinden temel aldığı, ahlaka sahip olmamız için mutlaka dini bir inanca sahip olmamız gerektiği yargısını çürütüyor. Ahlaki unsurların evrimsel biyolojinin bir parçası olduğunu örnekleriyle anlatıyor. Ahlakın dinlerden çok daha önce canlılar dünyasında var olduğuna, dinin ahlak kavramı üzerine inşa edildiğine dikkat çekiyor.

Komşumuza tecavüz etmemizi ya da birinin hakkını çalmamızı engelleyen şey din midir ahlak mı? Bu ayrımı çok doğru yapmak gerekiyor. Toplumca kabul görmeyen bu gibi davranışlara engel olmak için illa ki bir dine ihtiyaç olmaması gerektiğine inanıyorum ben de.

Benim de şahsi fikrim bu yöndedir ki kitapta yer aldığı şekliyle paylaşmak isterim:

“… Menfur bir davranışta bulunmasını engelleyen tek şey inanç sistemi olan insandan korkarım.”

Konusu itibariyle herkesin okumaya yakın hissedeceği bir kitap olduğunu düşünmüyorum, zira ahlak ve inanç kavramlarını sorguladığından muhafazakâr kesim tepkisel yaklaşabilir. Dogmatik yaklaşan kişiler için bazı bilgiler haliyle kabul görmeyecektir. İnanç ve evrimsel konularda katı yargılarını bir kenara koyabilen; ahlak, din, evrim, empati, dayanışma, yardımlaşma, minnettarlık, özgeci davranış konularında bilgiler edinmek isteyenlere tavsiye ederim. Kendimce ahlak ve inanç kavramları üzerine derin bilgiler içeren bir kitap olduğunu düşünüyorum.


KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

“Ahlakın doğrudan yaratıcı Tanrı'dan geldiğine inanan birisi için evrimi kabul etmek manevi bir uçurum demektir... Belki sadece ben böyle düşünüyorumdur ama menfur bir davranışta bulunmasını engelleyen tek şey inanç sistemi olan insandan korkarım. Yaşanabilir bir toplum için gerekli özdenetim de dahil, bütün insanlığımızın yapımızda olduğunu neden düşünmeyelim?"

 

“Bilimin düşmanı din değildir… Asıl düşman, düşüncenin, sorgulamanın ve merakın yerine dogmayı koymaktır.”

 

“İnsanlar elalemin ne düşündüğüne o kadar önem verir ki davranışlarımızı düzeltmemiz için bir duvara yapıştırılmış bir çift göz resmi yeter. Din bunu uzun zaman önce anlamıştır ve Tanrıyı sembolize etmek için her şeyi gören göz imgesini kullanır.”

 

 “Dindar olsun olmasın bütün insan­larla ilişkilerimde, neye inandıklarına değil ne kadar dogmatik ol­duklarına bakarak kesin bir sınır çiziyorum.”

 

“Ölüm konusundaki farkındalığımız genelde biz insanların, dini geliştirme sebepleri arasında yer alır.”

 

“İnsanlar sadece inanmak istedikleri için inanırlar. Bu bütün dinler için geçerlidir. İnanç, belli insanlara, hikâyelere, ritüellere ve değerlere duyulan bağlılıktan çıkar. Emniyet, otorite ve ait olma arzusu gibi duygusal ihtiyaçları karşılar. İlahiyat ikinci, kanıtsa üçüncü sırada gelir...”

 

“Ahlak kanunu yukarıdan dayatılmaz ya da akıl yürütme sonucu varılmış ilkelerden çıkmaz; ezelden beri var olan, içe işlemiş değerlerden kaynaklanır. En temel kanun, grup yaşantısının hayatta tutma değerinden çıkar. Ait olma, iyi geçinme, sevme ve sevilme arzusu, bağlı olduğumuz bireylerle iyi ilişkiler sürdürmek için elimizden geleni yapmamızı sağlar. Başka sosyal primatlar da bu değeri paylaşır ve herkesin onayladığı bir yaşam tarzını sürdürebilmek için duygularla eylemler arasına filtre koyarlar.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder