KÜNYE
Kitap
Adı: Ve… Sonraki Hayattan Kırk Öykü
Yazarı:
David Eagleman
Basım:
Domingo Yayınevi - 6.Basım- 2017
Sayfa: 127
Tür: Öykü
İNCELEME:
Birçoğunuz
öldükten sonra hayatın varlığını, ne ile karşılaşacağımızı, ne yaşayacağımızı kısaca
öldükten sonra bizi neyin beklediği sorusunu aklından geçirmiştir. Bir
sinirbilimci olan Eagleman ise bu kitabında, öldükten sonraki hayata dair
kısacık 40 adet senaryo ile çıkıyor karşımıza. Ölümden sonraki yaşama ait bu hikâyeler
tamamen kurgu olması yanında, müthiş bir zekânın ve hayal gücünün ürünü.
Kesinlikle dini bir olgu ya da bilimsel bir açıklama içermiyor. Bazen üzücü,
bazen komik, çoğu zaman düşünmeye sevk eden biraz çılgınca kurgusal hikâyeler.
Küçük
bir uyarı olarak; eğer katı dini görüşlere sahipseniz, bu gibi konuların
sorgulanması konusuna kapalı iseniz kitap size hitap etmeyecektir. Ölümü, Tanrı’yı,
yaşamı, ölüm sonrası yaşamı çok farklı boyutlarda ele almış. Bilgi vermek
amaçlı, gerçekleri anlatmak mahiyeti taşımayan kurgu hikâyeler olarak bakabilirseniz
her kesime hitap edecektir.
Kurgu
da olsa, çılgınca da gelse, zihninizde farklı kapılar açacak, etkileyici ve su
gibi akıcı bir kitap.
Bazı
hikâyelerin aklınızda yer edeceğine eminim. Kendimden örnekle; kitabı okuyalı
yıllar olsa da ‘Metafor’ isimli hikâyeyi hala anarım. Hikâye, ölümün son
nefesimizi verdiğimizde değil, yaşayıp bizi hatırlayan son kişi dünyadan
göçtüğünde gerçekleştiğine dair bir kurgu anlatıyor.
Mezarlıkların
yakınından geçerken kendime sorduğum bir sorudur bu: ‘Acaba mezar taşını
gördüğüm bu insanı hatırlayan biri kaldı mı dünya üzerinde?’ Ölüm ile Unutulmayı
aynı potada eriten yalnız ben değilmişim dedirtti okuduğum hikâye.
Bizi
tanıyanların zihninde keyifli anılar bırakmak, güzel hatırlanmak dileğiyle…
KİTAPTAN SEVDİĞİM
ALINTILAR:
“Öldüğünüzü
sandığınızda aslında ölmezsiniz. Ölüm iki aşamalı bir süreçtir ve son
nefesinizin ardından uyandığınız yer bir tür Araf'tır: kendinizi ölü
hissetmezsiniz, ölü gibi görünmezsiniz ve aslında ölü değilsinizdir. Henüz.”
“Oysa
asıl işareti kaçırdınız. Aslında hayat değil, ölüm bir rüyadır. Daha da garibi,
bu sizin rüyanız değil, başkasının rüyasıdır.”
“Muhteşem
bir yolculuk bekler sizi. Yolda korkulara rastlar onları alt edersiniz,
kendinden şüphe nehirleriyle karşılaşır, onları geçersiniz, kibrinizin
zirvelerini fark eder, oradan aşağı inersiniz, tepenizde gezinen kendine acıma
bulutlarını ayırt eder, altlarından yürüyüp geçersiniz. Yolun sonuna
geldiğinizde özgüveniniz artık güçlenmiştir ve yaratıcınızla yüzleşmeye,
başyapıta şeklini veren o dehayı bir anlığına da olsa görmeye hazır olduğunuza
inanırsınız.”
“İnsanlar
yavaş yavaş ölümün sona ermesinin, motivasyonun da ölümü anlamına geldiğini
keşfetmeye başlarlar. Anlaşılan çok uzun yaşam, kitlelerin afyonudur.”
“Her
günü bir önceki gün gibi deneyimleyen diğer hayvanların aksine insan, aldırış
etmekte, arayışa girmekte, özlem duymakta, hata yapmakta, gıpta etmekte ve acı
çekmektedir...”
“…
Ve Tanrı tüm yaradılışın kaçınılmaz biçimde şöyle sonlandığını düşünerek avunur:
Aciz kalan yaratıcılar, kendi elleriyle yarattıklarından köşe bucak kaçar.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder