KÜNYE
Kitap
Adı: Doğanın Gizli Bahçesi
Yazarı:
Edward O. Wilson
Basım:
Tubitak Yayınları- 5.Basım- 2005
Sayfa: 199
Tür: Popüler Bilim, Araştırma-İnceleme
İNCELEME:
Edward
O Wilson, bir biyolog ve hayvanbilimci. Doğanın Gizli Bahçesi’nde iki temel ve
anlaşılması zor kavramı ele alıyor. Birincisi doğa; sonsuz olduğunu, bizi
aştığını bize ihtiyacı olmadığını düşündüğümüz, yine de türümüzün beşiği olan
doğa. İkincisi insan doğası; özümüz başlangıçta nasıl olduğumuz, bizi kabileler
bölen dile ve geleneklere karşı bizi tek bir tür olarak birleştiren duyusal ve
duygusal özellikler bütünü.
Ana
tema ise vahşi doğa ile insan doğasının arasındaki sıkı ilişkidir. Yazar bu
ilişkiyi tam olarak anlayabilmemiz için ikisini de evrimsel açıdan detaylı incelememiz
gerektiğini savunuyor. O zaman doğa tarihinin daha fazla anlam kazanacağını ve
türleri yok ederek amansızca azalttığımız biyoçeşitliliğin değerinin de daha
fazla artacağını anlatıyor.
Yazar
eserde, toprakta bulunan binlerce küçük canlı üzerinde yapılacak araştırmalarla
insan doğası üzerine çok şey öğrenebileceğimizi de söylüyor.
Kitap
‘Hayvan Doğası-İnsan Doğası’, ‘Doğanın Örüntüleri’ ve ‘Doğanın Bereketi’ isimli
3 bölümden oluşuyor.
İlk
bölümde; Yılan ve ejderlerin kültürlerdeki yeri, yılan korkumuzun insanoğlunun
kültür tarihindeki temeli, köpekbalığı ve karıncalarda hayvan davranışları ve
karıncalarda işbirliği kavramı anlatılıyor.
İkinci
bölüme; sosyobiyoloji kavramı üzerine duruyor. Biyoloji, psikoloji ve
antropolojinin senteziyle oluşan sosyobiyoloji disiplinine etoloji (hayvan
davranışlarının tarihi), ekoloji ve genetik ilkeleri ile ilişkisi anlatılıyor.
Aynı zamanda biyolojik kültür kavramı ve cennetkuşunun kur davranışları üzerinde
durulmuş.
Son
bölümde ise; omurgasız canlıların önemi, sistematik alanının prensibi ve
gelişimi, biyofili ve çevre etiği kavramları ele alınıyor. Son olarak ‘İnsanlık
İntihara Eğimli mi’ alt başlığı altında da çevreci bir yaklaşımla insan-doğa
etkileşimi inceleniyor. İnsanın doğaya verdiği zarar ve bunun sonuçları konusu
irdeleniyor.
Ben
üniversite yıllarımda okumuştum. Anlatımı anlaşılır ancak bazı bölümleri biraz
akademik uslüpla anlatıldığından konuların yabancısı olana biraz sıkıcı
gelebilir. Doğa bilimleri ile uğraşanların ise ilgisini çokça çekebilecek bir
eser.
KİTAPTAN SEVDİĞİM
ALINTILAR:
“Geçmişteki 500 milyon yıl boyunca, şimdiki
insan yayılmacılığının neden olduğu büyük yok oluş nöbetiyle kıyaslanabilecek
beş yok oluş nöbeti meydana geldi. Bir asteroidin çarpması sonucu meydana
geldiği zannedilen en sonuncusu, 66 milyon yıl önce sürüngenler çağını sona
erdirdi. Evrimin kaybolan biyolojik çeşitliliği onarması her seferinde 10
milyon yıldan fazla sürdü. Üstelik bu başka türlü zarar görmemiş bir doğal
çevrede oldu. İnsanlık şimdi evrimin meydana gelebileceği yaşam alanlarının
çoğunu tahrip ediyor.”
“İnsanlar
sadece büyüklükten bu kadar etkilenmeseydi bir karıncaya bir gergedandan daha
fazla hayran olurlardı.”
“İnsanoğlu
yarın yok olsa dünyadaki yaşam pek fazla değişiklik olmaksızın devam eder.”
"İnsan
merkezci olmak, insan doğasının sınırlarını, insan davranışının altında yatan
biyolojik süreçlerin önemini ve uzun vadeli genetik evrimin derin anlamını
bilmemek demektir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder