BİR PSİKİYATRİSTİN GİZLİ DEFTERİ

KÜNYE

Kitap Adı: Bir Psikiyatristin Gizli Defteri

Yazarı: Gary Small – Gigi Vorgan

Basım: NTV Yayınları- 33.Basım- 2014

Sayfa:  336

Tür:  Roman, Psikoloji

İNCELEME:

Gerçek hikâyeler kurgudan çok daha tuhaftır.

Psikiyatrist ve beyin üzerine çarpıcı araştırmalar yapan Dr. Gary Small, senarist ve yazar olan eşi Gigi Vorgan’ın yazım dili üzerine desteği ile birlikte bu kitabı kaleme alıyor. 

Kitabında 30 yıllık mesleki hayatı içerisinde karşılaştığı gerçek vakaları yine karşılaştığı vakalardan kazandığı tecrübelerle ilerleyen mesleki gelişimini izleyebilmemiz adına kronolojik bir sırayla veriyor yazar. Kitapta 15 adet vaka incelemesi yer alıyor. Tabi ki meslek etiği gereği hastaların isimleri ve mekânlar değiştirilerek.

Yazar kitapta en sıra dışı hastalarını ve içlerinden çoğunun deliliğin eşiğinden dönmesine nasıl yardımcı olduğunu anlatıyor. Aynı zamanda da bu ilginç vakalara karşı duygu, düşünce ve tepkilerini de okuyucu ile paylaşıyor.

Dr. Small, bu kitabı yazmaktaki amacının psikolojik sıkıntılar yaşayan insanların ‘deli doktoruna gitmekle’ damgalanma korkularından dolayı yardım almaktan uzak durmalarının, korku duymalarının ya da bir fayda sağlayamayacakları, düzelemeyecekleri düşüncesine sık sık kapılmalarının üstesinden gelmek olduğunu belirtiyor. Psikiyatri dalına ve psikiyatristlere karşı önyargının ya da karamsarlığın önüne geçmek, tekrar hayata yüzlerini dönmek için şansları olduğunu göstermek adına gerçek vakalardan oluşan bu kitabı okuyucuya sunuyor.

Bedenin zihnin dengesini bozması kadar, zihnin de bedeni hastalandırışı dinamiğine dikkat çekiyor. Psikolojik sorunların bazen zihinsel bazen ise fizyolojik dengesizliklerden kaynaklanabileceğine dikkat çekiyor.

Birçok kişi için psikolojik bir sorun yaşadığının kabullenilmesi bile kimi zaman oldukça zorlu bir süreç alırken kitap gerçekten yardım alma endişesini kırmaya yönelik ilham verici vakalar sunuyor.

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

 “İnsanların psikiyatrik rahatsızlıkları hakkında böyle utanç hissetmeleri beni oldum olası hayrete düşürmüştür. İnsanlar ayakları kırılıp yardıma ihtiyaç duyduklarında utanmazlar ama psikiyatrik tanı ve tedavi alanında kaydedilen muazzam gelişmelere rağmen pek çok kişi hala akıl hastalığının kişisel bir zayıflık, utanılacak bir şey olduğuna inanır.”

 

“Psikoterapinin temel ilkelerinden biri insanların duygularını kelimelere dökmelerini sağlamaktır, eyleme değil.”

 

“Benim en çok öğrendiğim zamanlar, hata yaptığım ve hatalarımdan döndüğüm zamanlardır.”

 

"Senin sorunun, genç dostum, çok fazla düşünüyor olman " dedi..

 

“Bazen 'sınırda kişilik bozukluğu' olan insanlar kaçmaya çalıştıkları duygusal acının yerini alması için fiziksel acı deneyimlemek adına kendilerini incitirler.

 

“Çoğu zaman başkalarında bizi en çok rahatsız eden özellikler, kendi sahip olduğumuz özelliklerdir. Bu özellikleri başkasında görmek bizi kızdırabilir ama onları kendimizde görmeyi asla kabul edemeyiz.”

 

“Bazı insanlarda empati kurma zorluğu ‘narsisizim’ gibi bir kişilik bozukluğundan kaynaklanır. Bu kişiler kendilerini kendi ihtiyaçlarına öyle kaptırırlar ki yakınlarının ihtiyaçlarına karışlık vermeyi hiçbir zaman öğrenemezler.”

 

“İnsanlar genelde sosyopatların hırsız, cani veya katil gibi alışılmış suçlular olduğunu düşünür. Oysa zeki sosyopatlar bazen hiç yakalanmazlar ve büyük şirketlerin, milyar dolarlık saadet zincirlerinin başına geçerler.”