29 Ekim 2025 Çarşamba

BILLY MILLIGAN'IN ZİHİNLERİ

 












KÜNYE

Kitap Adı: Billy Milligan’ın Zihinleri

Yazarı: Daniel Keyes

Basım: Koridor Yayınları– 2.Basım- 2024

Sayfa: 608

Tür: Psikoloji


İNCELEME:

Billy Milligan’ın Zihinleri / Daniel Keyes

Yazardan Algernon’a Çiçekleri okumuş, hayran olmuştum. Bir önce okuduğum Sybil kitabındaki ‘çoklu kişilik bozukluğu (DID)’ bu kitabın da ana konusu. Hatta kitapta Sybil kitabına atıf mevcut. Ayrıca Sybil’in doktoru Dr.Wilbur bu vakada da etkin doktorlardan. Gerçek bir hayat hikayesi anlatılıyor.

Öz babası intihar eden, daha çocuk yaşta iken üvey babasının cinsel istismarına ve şiddetine uğrayan William S. Milligan’ın (Billy) ağzından gerçek hayat hikayesini dinliyoruz. Yaşadığı travmaların ağırlığı sonrasında benliği tam 24 ayrı kişiliğe parçalanıyor. Bunlar 10 aktif kişilik, 13 istenmeyen(sakıncalı) kişilik ve tüm karakterlerin bütününü oluşturan ve herşeyi hatırlayan tek kişilik ‘Öğretmen’. Diğer karakterler diğerlerinin yaptıklarını hatırlamıyor. Dolayısıyla Billy sıklıkla zaman kaymaları, boşluklar yaşıyor. Billy Milligan’ın 3 kadına tecavüz suçlamasıyla evinden alınıp sorgulanması ve tutuklanması sonucunda bu kişilik parçalanması önce avukatlarınca farkedilir. Billy hiç birşey hatırlamaz ve sürekli karakteri değişmektedir.

Billy çoklu kişilik bozukluğu olan bir akıl hastası olduğu gerekçesiyle kendisine isnat edilen bu suçlardan beraat eder, mahkemenin bu kararı tarihte ilktir ve bu vaka toplumunda oldukça ilgisini ve tepkisini çekmiştir.

Kişiliklerin herbiri farklı yaşta, farklı cinsiyette, farklı yeteneklere sahip hatta farklı aksan ya da dil kullanıyor. Ürkek çocuk karakterleri olduğu gibi suça meyilli karakterleri de mevcut. Karakterler Billy’nin yetemediği ya da baş edemediği ayrı durumlarda ‘spota geçiyor’(bilinçlilik durumuna geçiyor), kimi onu koruyor, kimi acısını yaşıyor, kimi entelektüel kimlik oluşturuyor. Tek tek kişilikleri tanıyor ve Milligan’ın hayat hikayesine, mücadelesine şahit oluyoruz.

Hasta olmadığına, rol yaptığına inanan, hatta halk tepkileri nedeniyle doktorlarını dahi dinlemek istemeyen yargı mensuplarına karşı yürütülmeye çalışılan mücadele bile yer yer adalet kavramını sorgulamamıza neden oluyor. Ve biz yine hem çocukluk travmalarının hem de sesini duyuramıyor olmanın insan ruhu ve benliği üzerindeki kırılgan etkisine şahit oluyoruz.

Psikoloji severlere şiddetle öneririm ama mutlaka önce Sybil’i okuyun. Kitabın son çeyreği, fazla detaya girildiğini düşündüğümden beni biraz yordu ama bunda aynı konuda iki hacimli kitabı üstüste okumam da etkili olmuş olabilir. Yine bu kitabın da bir mini dizi uyarlaması bulunuyor, henüz izlemedim, yorum bildiremeyeceğim. İzleyenler yorumda katkıda bulunabilir.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

"Şimdi fark ediyorum ki," diye fısıldadı Billy, "polis beni almak için Channingway'e geldiğinde ben tutuklanmamıştım. Aslında kurtarılmıştım. Bundan önce bazı kişilerin incinmiş olmasından dolayı üzgünüm ama Tanrı'nın yirmi iki yılın sonunda bana gülümsediğini artık hissedebiliyorum.


"-Neyi anlamadılar?" diye sordu.

"-Aşkın ne olduğunu. Sevilme ihtiyacının ne olduğunu. Birisinin kollarında olmanın ne anlama geldiğini. İnsanın kendisini sıcacık hissetmesinin ve başka biri için önemli olduğunu bilmesinin nasıl bir şey olduğunu..."

 

“İnsanlar ona iyi davranmaya başladığı vakit, uzun vadede bunun bedelini ödemesi gerektiğini biliyordu. Her zaman bir bit yeniği olurdu böyle durumlarda.”

 

“Nefret, şiddet yoluyla pek çok şeyi elde edebilir ama idare etmesi zor olan bir duygudur. Eğer nefretin fiziksel gücünü muhafaza etmek ama kötü tarafından kurtulmak istersen dahi, yine de elinde kötü özellikleri olan bir duygu kalacaktır.”

 

"Eğer bu dünyada hayatta kalmak istiyorsak bu kaostan bir düzen yaratmayı başarmamız gerekecek."

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder