KÜNYE
Kitap Adı:
Altıncı Yok Oluş
Yazarı:
Elizabeth Kolbert
Basım:
Okuyan Us Yayınları – 5.Basım – 2020
Sayfa: 366
Tür:
Araştırma-İnceleme, Bilim
ÖNSÖZ
Çevre kirliliği, iklim krizi
konuları bugünlerde dünya gündeminde oldukça yer bulmakta. Peki duruma hak
ettiği önemi gerçekten veriyor muyuz? Bir şeyler yapmak için hala vaktimiz var
mı, yoksa çok mu geç kaldık? Yitip giden sadece üç-beş tür mü? Bizi bekleyen
felaketin gerçekten farkında mıyız? Bu kitap bilimsel bir inceleme niteliği
taşıyor ama gözünüz korkmasın. Kesinlikle akademik bir dili yok, hepimizin
anlayabileceği sadelikte, kolay anlaşılır, samimi bir dil ile yazılmış. Zaten
yazarı bir bilim insanı değil bir gazeteci. Çevre kirliliği, iklim değişimi,
yok olan ve yok olmakta olan türler, insanın bu yok oluş sürecine etkileri
konusunda farkındalığınızı arttırmak ister misiniz? Gelin birlikte bir ön
inceleme yapalım. Keyifli okumalar dilerim.
KİTABIN ALDIĞI ÖDÜL VE DERECELER
Pulitzer
Ödülü Sahibi
New York
Times Book Rewiew’a Göre Yılın En İyi 10 Kitabından Biri
New York
Times Bestseller National Book Critics Circle Ödülü Finalisti
KİTABIN KONUSU
Yazar
çevrecilik adına sosyal sorumluluk çalışmalarına katılan bir gazeteci ancak bu
kitabı yazarken bilimsel araştırma tesisleri bünyesinde ve saha gezilerinde birçok
farklı bilim insanı nezaretinde katıldığı çalışmalardan elde ettiği verileri
bir bilim insanı titizliği ile bizimle paylaşıyor. Bahsedilen türler ya da
alanlar ile ilgili fotoğraflar ve grafikler ile de görsel olarak anlatımı
güçlendirmiş yazar.
Elizabeth
Kolbert kitabın ön sözüne şöyle başlıyor: “Derler ki başlangıçlar belirsizdir.”
İki
yüz bin yıl öncesinde ortaya çıkan türümüzün –Homo sapiens- hikayesinden
başlıyor yazar. Ortaya çıkışımız, nüfusumuzun yavaş yavaş ama ortama son derece
uyum sağlayacak başarı ile artış göstermesi, giderek yayılmamız, yayılırken
bizden güçlü birçok tür ile karşı karşıya gelmemiz, sahip olduğumuz el
becerileri ve zihinsel beceriler ile bizden çok daha güçlü fiziksel özelliklere
ve belki üreme hızına sahip türlere karşı ortamda baskın hale gelmeye
başlamamız, gittiğimiz her yerde bir değişim süreci başlatmamız ve adım adım
biyosferi tekrar şekillendiriyor oluşumuzun kısa bir hikayesini veriyor önsözde
yazar. İşte bu peşimizden sürüklediğimiz değişim süreci de kitabın konusunun
ana teması oluyor.
Bilim
insanları gezegenimizin tarihinde 5 kitlesel yok oluş belirledi, dünyada yaşam
çeşitliliği aniden azaldı. Peki gezegenimiz şimdiye kadar doğal yollarla
gerçekleşen bu kitlesel yok oluşların acaba bir yenisine mi hazırlanıyor? 6.
yok oluşun nedeni dünyada varlık gösteren bir türün yarattığı değişimler mi
olacak? Kendi bindiğimiz dalı kesiyor olabilir miyiz?
Kitap
13 bölümden oluşuyor. İlk birkaç bölümü içeren birinci kısım geçmişte yaşanan
yok oluşları, bunların keşfini, yok olan türleri bize anlatıyor. İkinci kısım
ise günümüze ışık tutuyor. Araştırma sonuçları, yaşanan değişimler, çoktan
yitirdiğimiz türler ve risk altındaki türler ile yaşanmakta olan durumun
dramatikliğini gözler önüne seriyor.
Soyu
tükenmiş pek çok canlı; Mamutlar, dinozorlar, Neandarteller, Denisovalılar, Auk
kuşları, deniz yumuşakçaları. Onlara ne oldu? Ya şu an neler oluyor? Panama
Altın Kurbağası’nın bir anda ortadan kaybolmaya başlaması, iklimde yaşanan
değişimler, fosil yakıtların kullanımının etkileri, orman yok oluşları,
resiflerin trajik hale gelen durumu, yarasaların burunlarında pudralı bir
görünümle yığınlar halinde ölü bulunmaları, yaşam alanları daralan memeliler,
nesli kritik seviyelere inen türler…
Okurken
etkilenmemek mümkün değil. Birçok tür ve ekosistem için geç kalmış olsak da şu
an hala var olanlar için artık harekete geçmezsek hepimiz için çok geç olacak. Umarım
hepimizin aynı gemide olduğumuzun farkına geç olmadan varabiliriz!
KİTAPTAN ALINTILAR
"Şu
anda altıncı yok oluşun ortasındayız, bu defa nedeni sadece insanlığın ekolojik
ortamı dönüştürmesi. Kendi yarattığımız bir yok oluşta ize ne olacak?”
“Dünya
türlerin uyum gösterebileceğinden daha hızlı değişirse, çoğu yok olacaktır.
Değişim aracı ister alevler saçarak gökyüzünden düşsün, ister Honda' sına binip
işine gitsin, durum aynıdır.”
“Dünyayı
işaretler ve sembollerle temsil etme kapasitesi beraberinde onu değiştirme kapasitesini
de getiriyor; anlaşılan bu aynı zamanda dünyayı tahrip etme kapasitesi demek.
Bizi Neandarteller’den ayıran minik bir dizi genetik değişiklik ama farkı
yaratan da bu.”
“Nasıl
bakacağınızı bilirseniz, kendi arka bahçenizde bile bir yok oluşun işaretlerini
bulmanız olasıdır.”
"Homo
sapiens' in yaptığı: Diğer türler pahasına muazzam başarılı olmak."
KAYNAK
Altıncı
Yok Oluş: İnsan Kendi Yarattığı Yok Oluşun Kurbanı mı Olacak? – Okuyan Us
Yayınları
Vikipedi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder