26 Ağustos 2022 Cuma

UNUTMA DERSLERİ


 










KÜNYE

Kitap Adı: Unutma Dersleri

Yazarı: Nermin Yıldırım

Basım: Doğan Egmont Yayıncılık (Doğan Kitap) - 5.Basım- 207

Sayfa:  312

Tür:  Roman


İNCELEME:

Ana karakter ve aynı zamanda anlatıcımız Feribe, 13 yıllık rutin bir evlilik hayatı yaşarken bir anda yasak aşka yelken açıyor. Ancak bu heyecan fazla sürmez ve terk edilir. Yaşadığı yasak aşkın acısını ile de tek başına mücadele etmek zorunda kalır. Bir gün iş yerindeki arkadaşları konuşurken Mazi İmha Merkezi (MİM)’nin varlığından haberdar olur. Derin depresyonunun içinde tek başına debelenmektense MİM’e başvurmaya karar verir.


“Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Sil Baştan)” filmindeki gibi hafızasını sildirebileceğini düşünmüştür ancak MİM’de süreç farklı işlemektedir. Burada kişilere unutma dersleri verilmekte her ders seansı sonrası da bazı ödevler yapmaları istenmektedir. Unutmak istenen şeyi önce hatırlamak ve kabullenmek gerekiyordur.


MİM’ne başvuranlar 4 ders almaktadır:

Birinci ders: Unutulacak olanı hatırla.

İkinci ders: Yasını tut.

Üçüncü ders: Gel barışalım artık

Üç buçuk uncu ders: Kolaysa affet ;)

Dördüncü ders: Geleceğe bak!

 

Bu dersler sırasında Feribe’nin çocukluğuna da iniyor ve aile travmalarına da tanıklık ediyoruz. Olaylar beklediğimizden (Feribe’nin de beklediğinden) farklı bir yönde gelişiyor. “Rüya sanmıştım gerçekmiş. Gerçek sandıklarım da rüya.” diyor Feribe.

 

Kitabın son cümlesi hayat mottosu olacak türden:

Yarın ne getirecek bilmiyorum, ama her şeyi doğru yapmış değil, ‘yaşadım’ diyebilecek biri olarak ölmek istiyorum. Hayat hata yapmaktan korkmak için çok kısa. Korkmuyorum.”

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Yadırgadığın her şeyi yaşayabilir, yargıladığın herkese dönüşebilirdin.”


“Güzel şeyler hızla; doğru ve emniyetli olanlarsa zamana yayıp bekleyerek yaşananlardır.”

 

“Hayat dediğin neydi ki zaten; bitecek diye korktuğun kısıtlı vakti bozuk para gibi harcama telaşı.”

 

“İnsan kandırılamaz, kanmak istediği için kanar.”

 

"Hayaller, ceplerinde sırça kırıklarıyla gezdiklerinden, hatıralardan bile daha tehlikeli, daha vahşiydiler. Olup bitmişle baş etmek, sonuna dek yaşanamadan kalbe saplanan heveslerin sancısıyla cenk etmekten kolaydı. (…) Ve yarım kalan her şey sonsuzluğa uzardı."

 

“…Ama bir beklediğiniz varsa genellikle gelmez. Beklemek çünkü, bir olmazı oldurmayı umanların safdilliğidir. Gelecekler zaten kalbinizi yormadan gelir. Bekletmek, gelmeyeceklerin işidir. Bu yüzden en çok gelmeyecek olanlar beklenir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder