7 Mart 2023 Salı

BİLİNMEYEN ADANIN ÖYKÜSÜ

 












KÜNYE

Kitap Adı: Bilinmeyen Adanın Öyküsü

Yazarı: Jose Saramago

Basım: Kırmızı Kedi Yayınları - e-kitap

Sayfa:  60

Tür: Hikaye


İNCELEME:

Bir gün denizle hiçbir ilgisi olmayan genç bir adam, kralın sarayının dilekler kapısını çalar. ‘Bilinmeyen Ada’ yı arayıp bulmak istediğini ve kraldan bir tekne talep ettiğini söyler. 3 gün boyunca ısrarla kapıdan ayrılmaz ve en sonunda kral onu dinler. Kral adama karavela tarzında bir tekne verir ancak mürettebatı kendisinin bulmasının gerektiğini söyler. Derken sarayın temizlik hizmetini yapan kadın yaşananlara tanık olur, bu konuşmalardan etkilenir ve genç adam ile yola çıkmaya karar verir. Böylece iki kişi olurlar ve akabinde olaylar gelişir.

Bilinmeyen bir adanın olduğuna inanılmayan bir dönemde, bilinmeyen bir ada arama cesaretine sahip bir adam ile böyle bir cesareti görüp peşinden giden bir kadının hayatlarını değiştiren bir öykü okuyoruz.

Ve birlikte yola çıkan bu genç adam ve kadın da aradıklarının aslında tam karşılarında, birbirlerinin içinde olduğunu keşfederler. Aslında bilinmeyen ada metaforu ile kendi benliğimizi arayışımız üzerinde de duruluyor.

Saramago okuyanlar bilir yazımda farklı bir tarzı vardır. Genelde kişi ismi kullanmaz, tanımlama, betimleme kullanır. Aynı zamanda noktalama işaretleri konusunda oldukça cimri davranır ve konuşma çizgisi kullanmaz. Bu nedenle okumak ve özellikle karşılıklı konuşmaları ayırt etmek biraz zorlayabiliyor. Bu nedenlerle dikkati vererek okumak gerektiğini belirtelim.

Dipnot: Ben kitabı e-kitap uygulamasından okudum.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Kendinden dışarı çıkıp kendine bakmadıkça kim olduğunu asla bilemezsin.”

 

“Kim olduğunu bilmiyorsan kendin olabilmen mümkün değildir.”

 

"Mühim olan varış değil, gidiştir"

 

“...rüya hünerli bir sihirbazdır, varlıkların boyutlarını ve birbirlerine olan uzaklıklarını değiştirir, yan yana uyuyan kişileri ayırır, birbirine uzaktaki kişileri kavuşturur...”

 

“İşte kader hep böyle davranır bizlere, hemen arkamızdadır, omzumuza dokunmak için elini çoktan ileri doğru uzatmıştır, bizlerde hâlâ, ‘Geçti gitti, gösteri bitti, yine aynı hikâye’ diye homurdanıp dururuz.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder