24 Mart 2023 Cuma

BİR İDAM MAHKUMUNUN SON GÜNÜ


 











KÜNYE

Kitap Adı: Bir İdam Mahkûmunun Son Günü

Yazarı: Victor Hugo

Basım: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 23. Basım- 2020

Sayfa: 88

Tür:  Roman


KİTABIN KONUSU

İdam cezasına yönelik fikirleriniz nedir?  Sizce bir suçun karşılığı ölüm olmalı mıdır? Suçlu da olsa bir kişinin hayatını elinden almaya hükmümüz olmalı mı? Belki sorulabilecek diğer bir soru ise: Geri dönüşü olmayan bu cezayı tereddütsüz verebilecek adil bir yargılama sistemine sahip miyiz?

Bu konudaki fikirlerinizi tekrar gözden geçirmeye çağıran bir kitap okumak ister misiniz? 

Victor Hugo gençlik yıllarında, Fransa da bir meydandan geçerken giyotinle gerçekleştirilen bir idam olayına denk gelir. Halkın idam cezasını izlerken bir bayram havasındaymışçasına eğlenmelerine tanık olur. Ölüm karşısındaki bu coşkulu heyecana anlam veremez. İnfaz gerçekleştiğinde halkın alkış ve ıslıklarla bunu kutlamaları ise yazarı ürkütür. Bu deneyimden sonra amacı ülkede idam cezasının kalkmasına yönelik farkındalık yaratmak olur ve bu romanı hazırlar. 1829 da yayınlanan roman çok büyük tepki çeker ve yasaklanması istenir. Ancak Hugo aydınlardan destek görür. İdam cezasının ülkede 1981 yılında kaldırılmasında Hugo’nun etkisi çok büyüktür.

Yazar 30 sayfalık önsözünde dönemin hukuk ve adalet sistemine, toplumsal yapısına, siyasi olayları ve uygulanan idam cezasına yönelik bilgiler paylaşıyor. Bu da okurken dönemi daha iyi anlamanıza yardımcı oluyor. Hugo idam karşıtıydı ve idam cezası yerine suçluların rehabilite edilmelerini savunuyordu ki yazar önsözde idam cezasına yönelik kendi görüşlerini ve eleştirilerini de açıklıkla belirtmiş. Dönem içinde yaşanan idam infazlarına yönelik yaptığı anlatımlar gerçekten içinizin kaldırmayacağı hassasiyette. Yaşanan vahşetin nasıl normalleşmiş olduğuna akıl sır erdiremiyorsunuz.

Romanın hikâyesine gelirsek idam cezası aldığını öğrenen bir mahkûmun, idam edilene kadar ki 6 haftalık süreçte aşama aşama yaşadıklarını, düşündüklerini ve duygu dünyasını ele alıyor yazar. Ölüm korkusu ile baş etmeye çalışan bir adamın ruhsal durumuna yakından tanık oluyoruz. Mahkûmun suçunu net bilmemekle birlikte bir cinayet işlediğini anlıyoruz anlatımdan. Bu zaman boyunca taşıdığı idam cezasının hafifletilmesi umudunun da yıkılmasıyla kaderine boyun eğiyor. Tek düşündüğü ise küçük kızı oluyor. Mahkûmun kızı ile son görüşmesi ise boğazı düğüm düğüm ediyor.

Yazar anlatım tarzıyla okuyucuyu tamamen hikâyenin atmosferine sokuyor. Mahkûm ile okuyucu arasında empatik bir bağ kuruyor. Kendinizi mahkûmun kimliğinde tüm olayı yaşarken buluyorsunuz.

Girişte sorduğum soruların herkes için bir cevabı var elbette. Hümanist bir yaklaşımda bile bulunsak maktul tarafında olduğumuzda tüm dengelerin değişebileceği çok hassas bir konu. Yine de idam cezasına yönelik tüm fikirlerinizi ve duygularınızı tekrar sorgulatacak, iz bırakacak nitelikte bir eser. Okumanızı öneriyorum.

 

KİTAPTAN ALINTILAR

 “İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkûmdurlar.”

 

“Ölüm kararı verilene kadar, soluk aldığımı, hareket ettiğimi, diğer insanlarla aynı ortamda yaşadığımı hissetmiştim; şimdi dünyayla aramda bir sınır olduğunu kesin bir şekilde kavrıyordum. Hiçbir şey bana önceki gibi görünmüyordu.”

 

"Ne yazık! Dünyada sadece tek bir varlığı sevmek, onu bütün kalbiyle sevmek ve konuşurken, sizi tanımadığını fark etmek! Sadece onun tesellisine ihtiyaç duymak ve bunu yapması gerektiğinden habersiz olan tek kişi olduğunu anlamak!

....

Demek yaşamak istediğim tek yer olan o hafızadan şimdiden silindim! Nasıl olur? Demek şimdiden baba değilim!

...

Artık gelip beni götürebilirler, hiçbir şey umurumda değil; yüreğimdeki son tel de koptu."

 

“Ne yazık! Ölüm ruhumuzu ne hale getirecek? Onu nasıl şekillendirecek? Ondan ne alıp ne verecek? Onu nereye yerleştirecek? Bazen dünyaya bakıp ağlaması için etten gözler bahşedecek mi?”

 

"Bir kadın bazen vicdan demektir.”

 

“İnsan içinde bulunduğu umutsuz koşullarda bazen bir zinciri bir saç teliyle koparabileceğini sanır.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder