KÜNYE
Kitap Adı:
Abelard ve Heloise
Yazarı: Ronald
Duncan
Basım: Helikopter
Yayınları - 5.Basım- 2021
Sayfa: 70
Tür:
Mektup, Tiyatro
İNCELEME:
Abelard ve
Heloise’in etkileyici aşk öyküsünden geriye kalan mektuplar.
Abelard
dönemi için oldukça önemli bir din bilimci, düşünür ve ozan. Heloise ise
yaşadığı dönemin kadınlarında pek de rastlanmayan bir kültüre, eğitime,
toplumsal bilince ve duyarlılığa sahip bir kadın. Bu iki âşık da yaşadıkları
dönem için önemli isimler aslında.
12. yüzyıl
Fransasında geçiyor bu aşk öyküsü. Yine aşkları yüzünden acı çeken, engelleri
aşamayıp hüzünlü bir ayrılığa mahkûm kalan iki âşık.
Aslı
latince olarak yazılmış bu mektuplar 16.yy.dan itibaren çeşitli dillere
çevrilmiş. Ronald Duncan ise Abelard ve Heloise arasındaki yazışmaları
İngilizce olarak okumuş ve sahnelenmek üzere bir oyun tarzında yeniden kaleme
almış. Acıklı ve etkileyici bir aşk hikayesini şiirsel bir dil kullanarak
pekiştirip okuyucu ile buluşturmuş. Gerçek hikayede Abelard’ın 4, Heloise’in
ise 3 mektubu bulunurken Duncan bu sayıyı 12 mektuba çıkarıyor.
Heloise,
Abelard’ın öğrencisidir. Ders verdiği sırada Abelard Heloise’e aşık olur ve
aşkı da karşılık bulur. Ancak Heloise’in vasisi olan dayısı karşı çıkar.
Abelard’ın hadım edilmesine kadar gider bu süreç. Abelard utanç ve ızdırap ile
kendini soyutlar. Heloise ise bir manastırda rahibeliğe başlar. Bir daha hiç
görüşmeyen aşıkların birbirlerine yazdıkları duygu yüklü mektuplar aşkın bedenlerden
çok daha öte ve bu denli güçlü yaşanabileceğini göstermesi ile de aşka farklı
bir pencereden bakmayı sağlarken, anlatımın şiirselliği ile de duygusal olarak
okuyucuyu etkisi altına alıyor.
KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:
“Küçücük
bir kuş gibiyim.
Havam
sensin, es üstüme.
Küçücük
bir balık gibiyim.
Suyum
sensin, ak üstüme.
Suskunluğun
çöl olur bana.
Suskunluğunda
boğulurum.”
“Ondan
mahrum kalmadan anlamıyoruz sevginin kıymetini...”
“Hatıralar
kimseye aktarılamıyor maalesef.”
“Elin...
Elin değmiş bu mektuba. (...) Aşık olduğum elin. O aşka susamışım.”
“Sanki
duygularımız dizginlenip denetlenebilir şeylermiş gibi yazmışsın; neden?
Dizginleyebilseydik, duygu denmezdi onlara, düşünce denirdi.”
“Çünkü
sevmek dediğin aşk oyunlarıyla olmaz.
Şiir
yazarak olur, çiçek toplayarak olur.”
“Umarım
öldüğünde yanıma gömülmek istersin.
Toprağa
karışmış kollarım uzanır, kucaklar seni.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder