28 Mart 2023 Salı

ABELARD VE HELOİSE


 











KÜNYE

Kitap Adı: Abelard ve Heloise

Yazarı: Ronald Duncan

Basım: Helikopter Yayınları - 5.Basım- 2021

Sayfa: 70

Tür: Mektup, Tiyatro


İNCELEME:

Abelard ve Heloise’in etkileyici aşk öyküsünden geriye kalan mektuplar.

Abelard dönemi için oldukça önemli bir din bilimci, düşünür ve ozan. Heloise ise yaşadığı dönemin kadınlarında pek de rastlanmayan bir kültüre, eğitime, toplumsal bilince ve duyarlılığa sahip bir kadın. Bu iki âşık da yaşadıkları dönem için önemli isimler aslında.

12. yüzyıl Fransasında geçiyor bu aşk öyküsü. Yine aşkları yüzünden acı çeken, engelleri aşamayıp hüzünlü bir ayrılığa mahkûm kalan iki âşık.

Aslı latince olarak yazılmış bu mektuplar 16.yy.dan itibaren çeşitli dillere çevrilmiş. Ronald Duncan ise Abelard ve Heloise arasındaki yazışmaları İngilizce olarak okumuş ve sahnelenmek üzere bir oyun tarzında yeniden kaleme almış. Acıklı ve etkileyici bir aşk hikayesini şiirsel bir dil kullanarak pekiştirip okuyucu ile buluşturmuş. Gerçek hikayede Abelard’ın 4, Heloise’in ise 3 mektubu bulunurken Duncan bu sayıyı 12 mektuba çıkarıyor.

Heloise, Abelard’ın öğrencisidir. Ders verdiği sırada Abelard Heloise’e aşık olur ve aşkı da karşılık bulur. Ancak Heloise’in vasisi olan dayısı karşı çıkar. Abelard’ın hadım edilmesine kadar gider bu süreç. Abelard utanç ve ızdırap ile kendini soyutlar. Heloise ise bir manastırda rahibeliğe başlar. Bir daha hiç görüşmeyen aşıkların birbirlerine yazdıkları duygu yüklü mektuplar aşkın bedenlerden çok daha öte ve bu denli güçlü yaşanabileceğini göstermesi ile de aşka farklı bir pencereden bakmayı sağlarken, anlatımın şiirselliği ile de duygusal olarak okuyucuyu etkisi altına alıyor.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Küçücük bir kuş gibiyim.

Havam sensin, es üstüme.

Küçücük bir balık gibiyim.

Suyum sensin, ak üstüme.

Suskunluğun çöl olur bana.

Suskunluğunda boğulurum.”

 

“Ondan mahrum kalmadan anlamıyoruz sevginin kıymetini...”

 

“Hatıralar kimseye aktarılamıyor maalesef.”

 

“Elin... Elin değmiş bu mektuba. (...) Aşık olduğum elin. O aşka susamışım.”

 

“Sanki duygularımız dizginlenip denetlenebilir şeylermiş gibi yazmışsın; neden? Dizginleyebilseydik, duygu denmezdi onlara, düşünce denirdi.”

 

“Çünkü sevmek dediğin aşk oyunlarıyla olmaz.

Şiir yazarak olur, çiçek toplayarak olur.”

 

“Umarım öldüğünde yanıma gömülmek istersin.

Toprağa karışmış kollarım uzanır, kucaklar seni.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder