KÜNYE
Kitap Adı:
Tanrılar Okulu
Yazarı: Stefano
Elio D’Anna
Basım: Alteo
Yayıncılık- 7.Basım- 2004
Sayfa: 370
Tür: Roman, Kişisel Gelişim
İNCELEME:
Stefano
Elio D’Anna tarafından yazılan Tanrılar Okulu isimli kitabı çok tavsiye edilen
bir kitap olması nedeniyle merak ediyordum. Kişisel gelişim kitaplarına
mesafeli olan biri olarak daha fazla felsefi bir içerik beklediğimden, aynı
zamanda kitabın adı ve kapak yazısı da dikkatimi çektiğinden edindim. Ancak
sırf yarı bırakmamak adına oldukça zorlanarak okudum.
Bu
kitabın seveni ve tavsiye edeni de çok ancak bana hitap etmedi maalesef. Daha
gerçekçi bir yaklaşıma sahip olduğum içindir belki. Ayakları yere tam basmayan,
fazla hayal dünyasında, insanı her şeyin merkezine koyan, tavsiyeleri
uygulanabilir olmayan hatta birçoğu fizyolojimize uymayan, fazla abartılı ve
düş gücü yüksek bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bunun yanısıra çok fazla
tekrara düştüğünü, anlatılan düşüncenin sürekli farklı cümlelerle evrilip
çevrilip yinelendiği için de beni çok yordu. En fazla 150 sayfada daha öz
şekilde anlatılacak fikirler 450 sayfa boyunca tekrarlanmış.
Kitabın
konusuna gelirsek; Mea Culpa felsefesi üzerine kurulmuş. Mea Culpa, benim hatalarım
yüzünden anlamını taşıyor. Yaşadığımız her şey bizim düşüncelerimiz ve
yaptıklarımız yüzünden. Olumlu ya da olumsuz tüm düşüncelerimiz yaratıcı
potansiyele sahiptir ve kaderimizi belirler. Tüm dünya bizim düşlerimizden
ibarettir.
Dreamer
(düşleyici) diye adlandırılan bir rehberle tanışan yazar onun öğretileri ile
hayatını yeniden şekillendirmeye çalışıyor. Bu öğretilerle evrensel bir okul
kurma görevi de alıyor ve bunun için çalışıyor.
İlk
100 sayfa ilgi çekici başlasa da sonrasında anlatılanlar hem tekrara düşmesi
hem de ayağının yere basmaması sebebiyle beni yordu. İnsanı harekete
geçirebilecek bilgiler de yok değil tabi. İçsel yolculuk, kendini tanıma, özüne
dönme gibi konular felsefi kişisel gelişim kitapları için yeni değil zaten.
Verilen faydalı bilgiler olsa da her alanda geçerli olduğunun savunulması çok
doğru gelmedi. Evet düşüncelerimizi olumlu tutmak, endişeden, korkudan,
kaygıdan uzak durmak enerjimizi de olumluya yönlendireceğinden hayatımızda da
olumlu gelişmeler sağlayabilir. Ancak hastaysan sebebi sensin, kansersen sebebi
sensin hatta eşinin dostunu hastalığının sebebi de sensin, yaşadığın felaketlerin,
acıların sebebi sensin çünkü bu dünyayı senin düşüncelerin oluşturdu demek
biraz tehlikeli sanki. Ya da bahsedilen oluş durumuna ulaşmak için göz
kırpmadan, uyumadan, seks yapmadan, tek öğün yiyerek yaşa demek ne kadar doğru
ve uygulanabilir.
Yazarın
kitapta paranın değersizliğinden söz edip abisine telif için dava açmış olması
ve kanser sebebiyle vefat etmiş olması da öğretilerin doğruluğu konusunda biraz
ironik olmuş sanki.
Okumasaydım
bir şey kaybetmezdim. Yine de siz bu tarz konulara ilgili iseniz kendiniz
okuyup değerlendirin tabi.
KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:
“Dreamer, ‘Yoksulluk,
kişinin kendi sınırlarını görememesi demektir,’ diye açıkladı... ‘yoksul olmak,
kişinin hoşlanmadığı ve yapmayı seçmediği bir iş karşılığında kendi yaratıcılık
hakkından vazgeçmesidir.’”
"Kendini
yüreğinde bağışlamak, kendi varoluşunun katmanlarındaki hâlâ yırtık olan yere
girmek demektir. Kapanmamış yaraları temizleyip tedavi etmek, açık hesapları
ödemek demektir." "
“Kendini
yüreğinde bağışlamak, geçmişi tüm safralarıyla birlikte değiştirecek
güçtedir."
“Bir kişi
olanlara karşı tutumunu değiştirirse, onun başına gelecek olayların niteliği de
değişecektir.”
"Yalnızca
oluştaki bir değişim, insanı özgürlükte, aydınlanmada ve mutlulukta daha yüksek
düzeylere taşıyabilir."
“Dünya bir
sonuçtur… senin ‘düşlerinin’ olduğu kadar kabuslarının da bir yansımasıdır.
Cennet de olabilir, cehennem de. Nerede ve nasıl yaşamak istediğine sen karar
vereceksin.”
"Her
şey benzerini kendine çeker. Bilgelik bilgeliği çeker. Hattın diğer ucundaki
kişiyi değiştirmek istiyor musun? ... Kendini değiştir!"
"Eğer
kendinde yalnızca tek bir atomu, en ufak bir düşünceyi, alışkanlığı, tutumu,
hatta sesinin perdesini gereğince dönüştürebilirsen, bu dönüşüm tüm benliğinde
infilak edecek ve evrenin ebediyen değişecektir."
“Sen önce
kral ol, krallık ardından gelecektir! (...) Sahip olmak için 'olmak' gerekir;
olmak için sahip olmak değil. (...) Bir kral haline gel, sana krallık
verilecektir."