27 Eylül 2024 Cuma

SİNEKLERİN TANRISI

 












KÜNYE

Kitap Adı: Sineklerin Tanrısı

Yazarı: William Golding

Basım: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları – 50.Basım- 2021

Sayfa: 261

Tür: Roman, Dünya Klasikleri


 İNCELEME:

1983 Nobel Edebiyat Ödüllü yazar William Golding ’den Sineklerin Tanrısı, yoğun sembollerle bezeli alegorik bir anlatımın kullanıldığı, çok katmanlı ve derinlikli bir kitap.

Gelecekte geçen bir atom savaşından güvenli bir yere taşınan çocuklar, uçaklarının düşmesi sonucu ıssız bir adada mahsur kalırlar. Yaşları 6-12 arasında değişen bu çocukların başlarında hiçbir yetişkin, dolayısıyla onları yönlendirecek bir otorite figürü yoktur. Başta bunun eğlenceli olacağını düşünen çocukları neler beklemektedir?

Hikaye Ralph ve Domuzcuk’un birbirini bulması, suda buldukları denizkabuğunu üfleyerek diğer kurtulan çocukları yanlarına toplamaları ile başlar. Bir lider seçme ihtiyacı duyulur ve  en büyükler Ralph ile Jack arasında bir seçim yapılır. Denizkabuğunun toplayıcı gücü Ralphe şeflik kazandırır. Ancak Jack bunu pek sindiremez. Denizkabuğunun üflenmesi artık bir toplantı çağrısıdır ve kimin elinde ise söz hakkı ondadır. Alınması gereken kararlar vardır ve küçük çocukları yönetmek hiç kolay değildir. Çalışmak değil eğlenmek isterler. Barınak yapılmalıdır, kurtulmalarını sağlayacak sürekli duman çıkaracak bir ateş yakılmalıdır. Jack ise avlanmaya odaklanmıştır. Şişman, gözlüklü ve sürekli astım atakları geçiren Domuzcuk ağır işler yapamaz ama fikirleri ile yol gösterici olur. Diğer etkili karakterler Simon, Roger ve ikizlerdir.

Hem Jack hem Ralph lider karakterlidir ancak Ralph eşitliğe, sevgiye, anlaşmaya inanan, iyiliğe yönelik bir önder; Jack ise zorba, baskıcı ve kötülüğe yönelik bir önder özelliği taşır. Aralarındaki güç savaşı gittikçe büyür. Bir gün adada bir canavar olduğu kuruntusu büyüyüp korkuya dönüşür. Jack bunu avantajına kullanır ve avcılık niteliği, hem güç hem de etin varlığı çocukları yanına çeker. Yüzlerini boyayarak çıktıkları domuz avları içlerindeki vahşiyi uyandırır. Sonunda bir güç sarhoşluğu başlar, çocukların içlerindeki acımasızlık gittikçe artar ve ada resmen bir cehenneme döner. Sineklerin Tanrısı tümüyle egemen olacak mıdır çocuklara?

Ralph demokrasi ve adaleti, Jack diktatörlüğü, Domuzcuk akıl ve sağduyuyu, Simon saf iyiliği, Roger ise saf kötülüğü sembolize eder. Denizkabuğu demokrasi ve ifade özgürlüğünü, Ateş özgürlüğün anahtarını sembolize eder.

Avladıkları domuzun başını kazığa geçirip toprağa saplarlar ve canavara sunarlar. Üzeri sineklerle kaplanan domuz başı, Sineklerin Tanrısı olarak insanın içindeki kötülüğü (şeytan) sembolize eder ve kitaba adını verir.

Çocukların tertemiz birer melek olduğu bir yanılgı mı? Doğuştan hem iyi hem kötü içgüdülerle mi geliyoruz? Yoksa sonradan mı öğreniyoruz? İç dünyamızda da iyi ve kötü güçler sürekli savaş halinde mi? Kazananı belirleyen faktörler ne?

Bu soruları düşündüren ve ürperten, mutlaka okunması gereken bir kitap. Ayrıca kitabın 1963 yapımı bir film uyarlaması da mevcutmuş, henüz izlemedim.

  

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

"Ah insanın düşünebilecek vakti olsa!"

 

"Bizden başka canavar yok belki"

 

“Acaba bir yangın, dörtnala giden bir attan daha mı hızlı ilerler?”

 

“Yani korku sizlere zarar vermez, düşlerin zarar vermediği gibi.”

 

“Cahilliklerini bilmenin utancı içindeydiler ve bilgisizliklerini nasıl açıklayacaklarını da bilemiyorlardı.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder