KÜNYE
Kitap Adı:
Biz
Yazarı: Yevgeni
Zamyatin
Basım: İthaki
Yayıncılık– 6.Basım- 2016
Sayfa: 250
Tür: Roman,
Bilimkurgu, Distopia
İNCELEME:
Yevgeni
Zamyatin’in Biz adlı eserini okuyarak KARA DÖRTLEME’yi (Biz, 1984, Cesur yeni
Dünya, Fahrenheit 451) tamamladım. Diğer 3 kitaba ilham veren Biz, distopya
türünün öncüsü niteliğindedir ancak benim okuma sıralamamda sonda yer aldı.
Kitap
evreni gelecekte geçiyor. Büyük İkiyüzyıl Savaşı yaşanır ve yeryüzünde nüfusun
%0.2 si sağ kalır. Savaş sonunda doğa ve hayvanlarla aralarına Yeşil Duvar dedikleri
bir duvar örerek kendilerini soyutlarlar. ‘Tek Devlet’ yönetimi 48.kez
oybirliği ile seçilen ‘İyilikçi’ tarafından yönetilmektedir. Düzeni sağlayan ‘Koruyucular’
mevcut, herkes dinleniyor ve gözleniyor. Herkes harf ve numaralar ile
tanımlanıyor. Duygulardan, hayal kurmaktan, özgürlükten, özgür iradeden arındırılmış
bir dünya. Mülkiyet hakkı yok, mahremiyet yok. Herkes camdan evlerde yaşıyor.
Sevgi, aşk, kıskançlık yok ilkel duygular, seks sadece ihtiyaç. ‘Tablet’
dedikleri bir zaman sayacı ile uyku, yemek, çalışma, dinlenme, seks zamanları
devlet tarafından planlanıyor. Kendilerine ayırdıkları özel zaman sadece günde
2 saat. Özgürlük ve suç işlemek birbirleriyle bağlantılı adlediliyor. Rüya
görmek ciddi bir psikolojik rahatsızlık olarak görülüyor. Devlet otoritesi ve
düzeni sorgulanamaz, aksini yapanları bekleyen ölüm. İnsanlar da bunun mükemmel
bir düzen olduğuna ikna olmuş durumda zaten.
Bu
mutlak düzeni diğer gezegenlerde de tanıtmak amacıyla İntegral adı verilen bir
uzay aracı inşa ediliyor. D-503 ise İntegral’in başmühendisidir. Yaptığı
çalışmaları ve Tek Devlet yönetimini diğer gezegendeki ‘ilkel’ insanlara
aktarabilmek için bir günlük tutar. Bu mutlak düzene bağlı şekilde yaşarken
I-330 ile karşılaması ve ilişkileri ile düşünmeye ve düzeni sorgulamaya başlar.
Tüm değişimi ve yaşadığı süreç de tuttuğu kayıtlarla okuyucuya yansır.
Tercih
hakkı elinden alınarak robota çevrilmiş, karar verme mekanizmasından,
düşünmekten, hayal kurmaktan yoksun bırakılmış bir halk uyanabilir mi? D-503 ü
neler bekliyor? Bir devrime mi eşlik edecek yoksa hayalgücüne gem mi vurulacak?
Anlatım
tarzı, ifadelerin kullanılış şekli nedeniyle beni zorlayan bir okuma oldu.
Dağınık, düşük cümlelerin anlaşılması biraz güç geldi. Bu nedenle dörtlüden en
az keyif aldığım kitap Biz oldu. Ancak kurduğu dünya ve verdiği mesajlar açısından
yine zamanımıza ayna tutan, zamansız kitaplar kategorisine sokacağım bir kitap.
KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:
“Ama bu
sizin suçunuz değil, siz hastasınız. Bu hastalığın adı: Hayalgücü”
“Özgürlük
ve suç, birbirinden ayrılmaz biçimde ilintilidirler. (…)Bu gayet açık. İnsanı
suçtan arındırmanın tek yolu onu özgürlükten arındırmaktır.”
“Ama
sadece gözüne birşey kaçan göz, parçalanmış parmak ve ağrıyan diş kendini
hisseder ve bireyselliğini kavrar. Sağlıklı göz, parmak ve diş adeta yoktur. Kişisel
bilincin sadece bir hastalık olduğu apaçık ortada değil mi?”
“Çiçek
açmak bir hastalık değil midir? Filiz yarılarak açıldığında canı yanmaz mı?”
“İnsan
son sayfasına kadar ne olacağı bilinmeyen bir roman gibidir. Başka türlü
olsaydı okunmaya değmezdi…”
“Çocuklar
biricik cesur filozoflardır. Cesur filozoflar da mutlaka çocuktur. Tam da
böyle, çocuklar gibi, her zamanki ve gerekli soru ‘bundan sonra ne olacak?’
sorusudur.”
“Ancak
dostlarım, biraz düşünmek lazım, çok faydalı oluyor.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder