20 Eylül 2024 Cuma

BİZ

 












KÜNYE

Kitap Adı: Biz

Yazarı: Yevgeni Zamyatin

Basım: İthaki Yayıncılık– 6.Basım- 2016

Sayfa: 250

Tür: Roman, Bilimkurgu, Distopia


İNCELEME:

Yevgeni Zamyatin’in Biz adlı eserini okuyarak KARA DÖRTLEME’yi (Biz, 1984, Cesur yeni Dünya, Fahrenheit 451) tamamladım. Diğer 3 kitaba ilham veren Biz, distopya türünün öncüsü niteliğindedir ancak benim okuma sıralamamda sonda yer aldı.

Kitap evreni gelecekte geçiyor. Büyük İkiyüzyıl Savaşı yaşanır ve yeryüzünde nüfusun %0.2 si sağ kalır. Savaş sonunda doğa ve hayvanlarla aralarına Yeşil Duvar dedikleri bir duvar örerek kendilerini soyutlarlar. ‘Tek Devlet’ yönetimi 48.kez oybirliği ile seçilen ‘İyilikçi’ tarafından yönetilmektedir. Düzeni sağlayan ‘Koruyucular’ mevcut, herkes dinleniyor ve gözleniyor. Herkes harf ve numaralar ile tanımlanıyor. Duygulardan, hayal kurmaktan, özgürlükten, özgür iradeden arındırılmış bir dünya. Mülkiyet hakkı yok, mahremiyet yok. Herkes camdan evlerde yaşıyor. Sevgi, aşk, kıskançlık yok ilkel duygular, seks sadece ihtiyaç. ‘Tablet’ dedikleri bir zaman sayacı ile uyku, yemek, çalışma, dinlenme, seks zamanları devlet tarafından planlanıyor. Kendilerine ayırdıkları özel zaman sadece günde 2 saat. Özgürlük ve suç işlemek birbirleriyle bağlantılı adlediliyor. Rüya görmek ciddi bir psikolojik rahatsızlık olarak görülüyor. Devlet otoritesi ve düzeni sorgulanamaz, aksini yapanları bekleyen ölüm. İnsanlar da bunun mükemmel bir düzen olduğuna ikna olmuş durumda zaten.

Bu mutlak düzeni diğer gezegenlerde de tanıtmak amacıyla İntegral adı verilen bir uzay aracı inşa ediliyor. D-503 ise İntegral’in başmühendisidir. Yaptığı çalışmaları ve Tek Devlet yönetimini diğer gezegendeki ‘ilkel’ insanlara aktarabilmek için bir günlük tutar. Bu mutlak düzene bağlı şekilde yaşarken I-330 ile karşılaması ve ilişkileri ile düşünmeye ve düzeni sorgulamaya başlar. Tüm değişimi ve yaşadığı süreç de tuttuğu kayıtlarla okuyucuya yansır.

Tercih hakkı elinden alınarak robota çevrilmiş, karar verme mekanizmasından, düşünmekten, hayal kurmaktan yoksun bırakılmış bir halk uyanabilir mi? D-503 ü neler bekliyor? Bir devrime mi eşlik edecek yoksa hayalgücüne gem mi vurulacak?

Anlatım tarzı, ifadelerin kullanılış şekli nedeniyle beni zorlayan bir okuma oldu. Dağınık, düşük cümlelerin anlaşılması biraz güç geldi. Bu nedenle dörtlüden en az keyif aldığım kitap Biz oldu. Ancak kurduğu dünya ve verdiği mesajlar açısından yine zamanımıza ayna tutan, zamansız kitaplar kategorisine sokacağım bir kitap.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Ama bu sizin suçunuz değil, siz hastasınız. Bu hastalığın adı: Hayalgücü”

 

“Özgürlük ve suç, birbirinden ayrılmaz biçimde ilintilidirler. (…)Bu gayet açık. İnsanı suçtan arındırmanın tek yolu onu özgürlükten arındırmaktır.”

 

“Ama sadece gözüne birşey kaçan göz, parçalanmış parmak ve ağrıyan diş kendini hisseder ve bireyselliğini kavrar. Sağlıklı göz, parmak ve diş adeta yoktur. Kişisel bilincin sadece bir hastalık olduğu apaçık ortada değil mi?”

 

“Çiçek açmak bir hastalık değil midir? Filiz yarılarak açıldığında canı yanmaz mı?”

 

“İnsan son sayfasına kadar ne olacağı bilinmeyen bir roman gibidir. Başka türlü olsaydı okunmaya değmezdi…”

 

“Çocuklar biricik cesur filozoflardır. Cesur filozoflar da mutlaka çocuktur. Tam da böyle, çocuklar gibi, her zamanki ve gerekli soru ‘bundan sonra ne olacak?’ sorusudur.”

 

“Ancak dostlarım, biraz düşünmek lazım, çok faydalı oluyor.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder