29 Eylül 2023 Cuma

PERDELERİ KAPATMA ANNE

 










KÜNYE

Kitap Adı: Perdeleri Kapatma Anne

Yazarı: Ülkü Yağmur Ural

Basım: Dorlion Yayınları – 1.Basım- 2023

Sayfa: 169

Tür: Roman


İNCELEME:

“Yaşadığımız coğrafyada kadın olmak zor, sancılı. Zira kadına ikinci sınıf insan muamelesi yapılan toplumların belki de ilk ‘öteki‘ sidir kadın. Yok sayılan, sadece fikri değil, varlığı değersiz görülen, üzerinden pazarlıklar yapılan, alınan, satılan, verilen, öldürülen...” (yazar-Önsöz)

Ne acı ki günümüzde bile eğitim hakkı tanınmayan ya da bu bir lüks gibi görülen pek çok kız çocuğu var. Çoğu zaman kendi ayakları üzerinde durmasına izin verilmeyen, görevi evde oturup temizlik yapmak, yemek yapmak ve çocuk bakmak olarak adledilen, oldu ki meslek sahibi oldu yükselmesine izin verilmeyen, hayatın birçok alanında hep mücadele içinde olmak zorunda kalan kadın. Fikrinin yanında birçok kere varlığı da değersizleştirilen kadın. Sosyal hayatı, hobileri, arkadaşları, giydikleri, içtikleri, nerde ne zaman yürüdüğü ile ilgili herkesin beyanat verdiği kadın. Haksızlığa uğrayan, psikolojik şiddete ya da daha fenası fiziksel şiddete uğrayan ama bir nedenle susmak durumunda kalan kadın. Ve sonunda en vahimi yaşam hakkı elinden alınan, cinayete kurban giden kadın.

"Bir kadın öldürülünce, kaç kadın ölür? Bu travmayı yaşayan aileler nasıl etkilenir?"

Yazar gerçek bir olaydan yola çıkarak kaleme aldığı bu romanda kadına yönelik şiddet ve bir kadın cinayetini dört kadın üzerinden anlatıyor. Tülay, Ayşegül, Gülay ve Güz.

Gülay güzel, hayat dolu, evli ve bir kız çocuğu annesi. Yetiştirdiği öğrencilerine saygıyı, sevgiyi, hayata nasıl hazırlanmaları gerektiğini ve kendilerini haksızlıklara karşı nasıl koruyacaklarını anlatan bir öğretmen. Ancak kendini eşi Adnan’ın şiddetinden, onur kırıcı davranışlarından koruyamıyor. Sevenleri duruma karşı tedirgin olup onu uyarsa da bahaneler her zaman aynı: ‘O aslında böyle biri değil’, ‘Bana söz verdi, yapmayacak’, ‘Biz konuştuk, çok pişman, değişeceğini söyledi’. Oysa “İnsanların değişeceğini sanmak büyük bir yanılgıdan ibaretti.” Ve sonunda hazin son onu da buluyor. Eşi, kızları Güz’ün gözleri önünde önce Gülay’ı öldürüyor sonra intihar ediyor.

Güz bu travma ile büyüyor ve o gün yaşadıklarını kimse ile paylaşamıyor. Ta ki bir gün Ayşegül’e destek olacak gücü kendinde bulamayınca hayatını değiştirmeye karar veriyor.

Ayşegül başarılı bir öğretim görevlisi. Ancak o da eşinin gittikçe artan baskıları ile bunalmış halde yaşamına devam etmekte. Ta ki sözlü şiddet bir gün fiziksel şiddete evrilene kadar. Ve sorgulamalar başlar. İnsan teyzesinin kaderini miras alabilir mi?

Tülay ise kardeşinin cenazesini katilinin yanına defnetmek zorunda bırakılmış, yaşadığı acıyı geriye itip yeğeni Güz’e sahip çıkmış, ancak yaşadığı travma nedeniyle bir zaman sonra beyni tüm hatıraları yavaş yavaş zihninden silmeyi seçmiş bir anne.

Oldukça akıcı ve etkileyici bir anlatım. Ülkemizin maalesef ki kanayan yarasına parmak basan ve bu konuda farkındalık oluşturma yönünde başarılı olacağına inandığım romanı okumanızı tavsiye ederim.

 

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Özgürlüğün ve umudun olmadığı “er” meydanında ölümün siyahı, karabasan gibi üstümüze çökerken, kadınlar reva görülene kader deyip geçmişiz.”

 

“Makul sanrılar var zihnimde. Bir kadın kendini de doğurabilmeli. Doğumun eşiğindeyim”

 

“Bir insanın geçmişi silinirse geriye ne kalır ki?”

 

“Ölümün adeti mi olur? Kanıksanmış, doğruluğu sorgulanmamış, bizden öncekiler öyle yaptığı için bize de dayatılan ne çok şey vardı. Acı çekerken bile, toplumun belirlediği ritüellere uymak zorundaydık.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder