28 Nisan 2024 Pazar

ALGERNON'A ÇİÇEKLER

 












KÜNYE

Kitap Adı: Algernon’a Çiçekler

Yazarı: Daniel Keyes

Basım: Koridor Yayıncılık

Sayfa: 325

Tür: Roman – Bilimkurgu


 İNCELEME:

Daniel Keyes ‘in yazdığı Algernon’a Çiçekler özel gereksinimli bireylere toplumun yaklaşımına ayna tutan, hem düşündürücü hem de duygu yüklü, sinemaya da uyarlanmış bir bilimkurgu romanı.

Charlie Gordon çok düşük IQ ile doğmuştur. Annesinin utandığı, babasının yorulduğu, kızkardeşi Norma’nın kıskandığı ve dışladığı bir çocukluk geçirmiş sonrasında da gözden çıkarılıp evden uzaklaştırılmıştır. “Norma bizim bahçemizde bir çiçek gibi açtığında, ben yabani bir ot olmuştum. Sadece kimsenin beni görmediği köşelerde ve karanlık yerlerde yaşamama izin verilecekti.”

17 yaşında amcasının ricasıyla fırıncı Arthur Donner ona sahip çıkar, bir iş ve çatı verir. Fırıncıda temizlik işlerine bakan Charlie artık 32 yaşında olmasına rağmen bir çocuğun saflığı ve duygusallığına sahiptir. Tek istediği sevilmek, kabul edilmek, normal bir insan gibi öğrenebilmektir.

Prof.Nemur ve Dr.Strauss zeka seviyesini arttıracak bir tedavi geliştirir,  kobay farelerdeki olumlu denemeler neticesinde deney faresi Algernon üzerinde çok yüksek bir başarı sağlarlar. Sıra insan deneylerine gelmiştir ve Charlie bu deneysel ameliyat için kusursuz bir adaydır. Charlie de artık akıllı olacağı, arkadaşları ile gündemi konuşup tartışabileceği için hemen razı olur. “Eğer akıllıysan sohpet edecek bisürü arkadaşın olur ve hep öyle yapayannız kalmazsın.” Hemen gerekli izinler alınır ve Charlie ön testlere tabi tutulur. Ameliyat öncesi ve sonrası tüm sürecini, gelişimini izleyebilmek adına Charlie’den kaydetmesi istenir. İşte hikayeyi Charlie’nin günlük gibi tuttuğu bu ‘ilerleme raporları’ndan okuyoruz.

Ameliyat başarılı olur ve zeka seviyesi 70den 180e kadar yükselirken Charlie’nin hayatında olup bitene karşı farkındalığı artar. Geçmiş anılarındaki hüzün, trajedi ve yalnızlık ile yüzleşir. Şimdi ise yüksek zekası nedeniyle yadırganır, kıskanılır ve yalnız kalır. Bilişsel gelişimi ile duygusal gelişimi eş zamanlı gelişmediğinden aşık olduğu kadınla da bağ kurmakta zorlanır.

İlk raporlarda çocuksu bir dil ve imla hataları hakimken süreç ilerledikçe Charlie’nin dönüşümü yazım diline de yansır. Ayrıca sadece zihinsel gelişimi değil duygusal gelişimini ve onun iç dünyasını, karmaşasını, sorgulamalarını da okuduğumuz bir psikolojik analize de dönüşür bu raporlar.

Deney bilim camiası tarafından önemli bir buluş olarak görülüp dikkatle takip edilirken, Algernon aniden ciddi gerileme göstermeye başlar. Artık bir dahi olan Charlie de bilim adamları ile birlikte çalışmaya, bir çözüm aramaya koyulur. "Bana ne olduğu önemli değil, henüz dünyaya gelmemiş bazı insanların hayatına bir şeyler katabilirsem eğer, kendimi binlerce kez normal bir hayat yaşamış gibi hissedeceğim. Bu da bana yeter." Peki Charlie’nin gelişimi kalıcı mıydı yoksa Algernon ile aynı kaderi mi paylaşacaktı?

Okumadıysanız mutlaka okuyun. Charlie yüreğimde buruk bir iz bıraktın. Tıpkı Zeze, Lennie (Fareler ve İnsanlar) ve John Coffey gibi. Ve seni de Algernon’u da çiçeklerle hatırlayacağım Charlie. "Lütfen eğer vaktiniz olursa Algernonun arka bahçesindeki mezarına birkaç çiçek koyun olurmu."

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Şimdi anlıyorum ki, üniversiteye gitmenin ve bir eğitim almanın en önemli nedenlerinden biri, tüm hayatınız boyunca doğru olduğuna inandığınız şeylerin doğru olmadığını ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını öğrenmekmiş.”

 

 “Tüm hayatı boyunca yarı uyur yarı uyanık kalmış bir adam gibiyim, uyanmadan önce nasıl biri olduğunu bulmaya çalışan...”

 

“Hiç biri gözlerimin içine bakamıyordu ve ben de onlardan yükselen husumet dalgasını hissedebiliyordum. Önceleri, bana gülüyorlar, cehaletimden ve yavanlığımdan dolayı beni küçük görüyorlardı; şimdi de, bilgimden ve kavrama yeteneğimden ötürü benden nefret ediyorlardı. Neden?”

 

“Öğrenmek tuhaf bir olay: Ne kadar derinlere gidersem, var olduğunu bile bilmediğim şeylerle karşılaşıyorum. Kısa bir süre önce, her şeyi -dünyadaki tüm bilgileri- öğrenebilirim gibi aptalca bir hisse kapılmıştım. Şimdi ise, sadece onların var olduğunu bilebilmeyi ve bir nebzesini anlayabilmeyi ümit ediyorum. Bunun için vakit var mı?”

 

"Nasıl oluyor da, kolsuz ve bacaksız doğan insanlardan faydalanmayı akıllarından bile geçirmeyen dürüst ve duyarlı kişiler, düşük bir zekâ düzeyiyle doğanları istismar etmekte nasıl bir mahsur görmezler?"

 

“Ben zekanın tek başına hiçbir anlam taşımadığını öğrendim. Burada, sizin üniversitenizde zeka, eğitim, ve bilgi büyük idoller haline gelmiş. Ama şimdi biliyorum ki, hepinizin atladığı bir şey var; “Sevgi ve şefkat eli değmeyen zeka ve eğitim beş para etmez.”

 

“Sevgi alma ve sevgi verme yeteneğinden yoksun olan zeka, zihinsel ve ahlaki çöküşe, nevroza ve muhtemelen psikoza bile yol açar. Ve ben-merkezci bir beynin, sadece şiddete ve acıya neden olacağını da eklemek istiyorum.”

 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder