Kitap Adı:
Psikanaliz Üzerine
Yazarı: Sigmund
Freud
Basım: Cem
Yayınevi– 6.Basım- 2018
Sayfa: 112
Tür: Psikoloji
Araştırma
İNCELEME:
Psikanaliz
Üzerine, Avusturyalı nörolog ve psikanalist Freud' un, 1900' lü yılların başlarında
geliştirdiği psikanaliz kuramı üzerine yaptığı konferans konuşmalarından oluşuyor.
Psikanalizin
doğuşu, önemi, nelere dayandığı, etkisi, ne tür vakalarda başarı sağladığı,
hangi vakalarda önerilmediği, neleri hedeflediği, tıp dünyasında karşılaştığı
zorluklar anlatılıyor.
Psikoterapideki
analitik/katartik yöntem nedir, nasıl uygulanır, avantajları nelerdir? Breur’un
katartik yöntemi nasıl geliştirildi? Ruhçözümsel sağaltım(psikanaliz tedavisi)
hangi temellere dayanır? Eski yöntem ipnotizmanın, telkin yönteminin
yanlışları, dezavantajları nelerdir? Hipnozun bilgisiz ellerde yaratacağı
sıkıntılar nelerdir?
Ruhsal
tedavinin önemi, ruhsal sorunların birtakım fiziksel hastalıkların kaynağını
oluşturabileceğini ve tedavisinin de ruhsal yollarla gerçekleştirilmesi
gerekliliği ele alınıyor.
Psikanalizin
Önemi ana başlığı altında, bilinçdışına itim, yanılgılar, sağaltım, düş oluşumu
ve düş yorumu, içimizdeki sansür mekanizması, haz, elem, doyum, direniş,
deşarj, libido kuramı, narsizm kavramı (bensevi), bilinçsiz istem, es, ben,
üstben gibi birçok kavram anlatılıyor. İnsanlarda evrenin merkezi olma,
canlılığın en süt noktası olma görüşünün kaynağından, nevrozların ortaya
çıkışında Ben ve içgüdülerin çatışmasının etkisinden bahsediliyor. Ruhsal Ben
ile bildiğimiz Ben’in eşdeğer olmadığını ortaya koyuyor.
Psikanalizin
Psikoloji dışındaki diğer bilimler (dilbilim, felsefe, biyoloji, gelişim
tarihi, uygarlık tarihi, sanat tarihi, toplumsal ve pedagojik) açısından
öneminden kısaca bahsediliyor.
Psikoloji
ile ilgilenenlerin seveceği, psikanalizi anlamak için temel niteliğinde bir
kitap. Ancak alanla ilgili bilgi sahibi olmayanların anlamakta zorlanabileceği,
biraz akademik bir dili olan bir kitap aynı zamanda. Kısa bir kitap olsa da
hızlı akan bir anlatım olmadığını belirtmeliyim.
KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:
“Nihayetinde
ruh, çalınması hiç de kolay sayılmayacak bir çalgıdır.”
“Psikanaliz
tedavisine pek genel bir açıdan, yani içteki çatışmaların giderilmesi amacıyla
hastanın belli bir eğitimden geçirilmesi gözüyle bakabilirsiniz.”
“…
cinsel gereksinim ve cinsel yoksunluk, nevrozların mekanizmasında rol oynayan
etkenlerden ancak biridir(…) Nevrozların oluşumunda rol oynayan ve kolaycacık
gözden kaçan varlığı zorunlu bir diğer etken is, nevrozlu kimselerde cinsel
etkinliğe karşı duyulan tiksinti, sevmeye karşı güçsüzlük, kısaca benim
bilinçdışına itim adını verdiğim özelliktir. Hastalığı doğuran da işte bu iki
karşıt güç arasındaki çatışmadır.”
“Yanılgılar
gerçek anlamda ruhsal olaylardır, her vakit belli bir nedenle doğup ortaya
çıkar ve belli bir amaç güderler. İlgili kişinin ruhsal durumundan ötürü
kendilerini başka türlü açığa vuramayan kimi eğilimlerin hizmetinde bulunur,
onlara bir çıkış yolu sağlarlar. (Yanılgılar:dil sürçmeleri, yazım yanlışları,
düşler, bilinen sözcüklerin, isimlerin , bazı niyet ve kararların unutulması, bir
nesneyi kaybetme, sakarlıklar vs)”
“Bir
isteğin baskılanmasında en sık karşılaşılan neden, elem duygusundan kaçmaktır;
baskı altına alınan istek, sonradan bir yanılgı kılığına girerek kendini açığa
vurmakta ve bu kadarıyla yetinmektedir. Dolayısıyla, sahiplerine gizli bir hınç
beslenen isimler inatla unutulur…”
"Bir
insandaki çocuksal kalıntı, yani işe yaramaz gözüyle bakılarak bilinçdışına
itilmiş malzeme, insandaki bilinçdışının çekirdeğini oluşturur… baskılayıcı
güçler tarafından bilinç alanına çıkması engellenen bilinçdışı içerikler
tetikte bekler hep, etkinlik kazanabileceği anı kollar, ilerideki yaşamın daha
yukarı bir gelişim aşamasında ruhsal güçlerin realiteden kaynaklanan
zorluklarla başa çıkamadığı durumları fırsat bilir, yararlanır bunlardan."
“Bir
insanın hemen bütün ruh durumları, yüz kaslarının gerilim ve gevşemelerinde,
bakışlarında, cildinin kanlanmasında, sesinde, kol ve bacaklarının, en başta
ellerinin duruşunda açığa vurur kendini.”
“Bilinçli
istem gücünün (irade) etkisi, ancak bilinçli ruhsal olayların sınırına kadar
gelip dayanır ve her ruhsal baskının nedenini bilinçdışında aramak gerekir.”
“Psikoterapinin
hastayı iyileştirme gücü, genellikle hastanın bünyesel yapısı tarafından
sınırlanır.”
“Ancak,
çocuğun ruhsal yaşamına girebilen kimse eğitici olabilir; biz büyükler kendi
çocukluğumuzu anlayamaz duruma geldiğimiz için çocukları da artık
anlayamamaktayız. Çocukluğumuzu unutmamız yaşamımızın bu dönemine ne denli
yabancı düştüğümüzün bir kanıtıdır.”
“Çocuğun
çözümlemek zorunda kaldığı en önemli çatışma, anne ve babasıyla ilişkilerinin
ortaya çıkardığı durum, yani Ödipus kompleksidir. İleride nevroza yakalananlar,
bu ödevin üstesinden gelemeyen kimselerdir.”
“Sözlerde
saklı bir büyü vardır. Söz, bir insanın bir başkasını etkilemede başvurduğu en
önemli çare, söylendiği kimsede ruhsal değişikliklere yol açma bakımından eşi
bulunmaz bir araçtır...”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder