KÜNYE
Kitap Adı:
Göğü Delen Adam “Papalagi”
Yazarı: Erich
Scheurmann
Basım: Ayrıntı
Yayınları - 32.Basım- 2019
Sayfa: 110
Tür: Roman, Sosyoloji, İnsan ve Toplum
KİTABIN
KONUSU
Erich Scheurmann tarafından kaleme alınmış Göğü Delen Adam, bir Samoa yerlisinin gözünden Batılı, modern, çağdaş insanın değerlendirildiği, sosyoloji yönünden oldukça kuvvetli ve beyaz adama ders niteliğinde bir roman. Bir toplum eleştirisi okumaya var mısınız?
“Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır.
Ama sözcüğü sözcüğüne
çevrilirse göğü delen anlamına gelir.
Samoa'ya ilk misyoner
bir yelkenliyle gelmişti.
Yerliler bu beyaz
yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler,
beyaz adamın içinden
çıkıp kendilerine geldiği bir delik.
O, göğü delip
geçmişti.”
Erich
Scheurmann Büyük Okyanus'un güneyindeki Polinezya Adaları’nın yer aldığı
Samoa’ya yerleştiği dönemde Samoa yerlilerinden Tiavea kabile reisi Tuiavii ile
tanışır. Tuiavii bir dönem Avrupa’da bulunur. Adasına döndüğünde yaptığı
gezilerinden edindiği tecrübeleri ve Papalagi olarak isimlendirdiği beyaz
adamın yaşayışına dair izlenimlerini halkına aktarmak için bir metne döker.
Yazar Scheurmann ile tanıştığında bu izlenimlerini onunla da paylaşır ve kitap
kabile reisi Tuiavii’nin hazırladığı bu konuşma metninden hazırlanmıştır.
Kabile
şefimiz Batılı beyaz adama dair anlamlandıramadığı, kendi yaşam felsefesine uyduramadığı,
yanlış gördüğü şeyleri eleştiriyor. ‘İlkel’ adamın gözünden ‘uygar’ adamı
dinliyoruz.
Paraya
olan esaretimiz, açgözlülüğümüz, teknolojinin bize verdiği güç ile kendimizi
koyduğumuz yer, körelmeye başlamış insani duygularımız, inanç sistemimiz, meslek
edinme, barınma, giyinme, eğitim, kentleşme, tüketim, makineler, düşünce
sistemimiz gibi birçok konuda yaklaşımımızı kabile yaşamı ile karşılaştırarak
değerlendiriyor.
Zamanın
koşturmacasında, bir yerlere bir şeyler yetiştirme telaşında ve paranın
hükümdarlığında hayattan keyif almayı unuttuk mu gerçekten? Okurken siz de
birçok açıdan Tuiavii’ye hak veriyor hatta kaybettiğimiz değerleri düşününce
rahatsız oluyorsunuz.
Hayatımızda
hobilerimizin, bir doğa manzarasından keyif alabilmenin bile para olduğu bir
zamanda söylediklerini yadsımak gerçekten çok zor. Teknolojinin getirdiği
sistemi başa sarmak, yerli halkın yetindiği o küçük şeylerle yetinmek beyaz
adam için belki artık pek mümkün değil ancak bazı insani değerlere
farkındalığımızı arttırarak tekrar kavuşmak mümkün.
Daha
fazlasını vermeden hayattan daha fazla tat alabileceğimiz günler yaşayabilmek
dileğiyle…
KİTAPTAN
ALINTILAR
“Birinin
her şeyi varken, diğerinin hiçbir şeyi olmamasına izin vermeyen geleneklerimizi
sevelim.”
“Biz,
konuk severliği, uzattığı her meyve için bir karşılık bekleyenleri hor gören
geleneklerimizi sevelim. Birinin her şeyi varken, diğerinin hiçbir şeyi
olmamasına izin vermeyen geleneklerimizi sevelim...”
"Beyaz
adamın gerçek tanrısı, kendisinin "para" adını taktığı yuvarlak metal
ve ağır kâğıttan başka bir şey değildir."
“Kendimizi,
yaşama sevincimizi alıp götürecek, ruhumuzu karartıp içindeki aydınlığı alacak,
bedenimizle kafamızı çatışmaya sürükleyecek her şeyden korumalıyız.”
"Bir
hedefe hızlı varmak nadiren gerçek bir kazanç sayılır."
“Eğer
insan çok fazla ‘şey’ e gereksinim duyarsa, bu büyük bir yoksulluğun
göstergesidir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder