19 Kasım 2022 Cumartesi

GÖĞÜ DELEN ADAM

 












KÜNYE

Kitap Adı: Göğü Delen Adam “Papalagi”

Yazarı: Erich Scheurmann

Basım: Ayrıntı Yayınları - 32.Basım- 2019

Sayfa:  110

Tür:  Roman, Sosyoloji, İnsan ve Toplum


KİTABIN KONUSU

 

Erich Scheurmann tarafından kaleme alınmış Göğü Delen Adam, bir Samoa yerlisinin gözünden Batılı, modern, çağdaş insanın değerlendirildiği, sosyoloji yönünden oldukça kuvvetli ve beyaz adama ders niteliğinde bir roman. Bir toplum eleştirisi okumaya var mısınız?

Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır.

Ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse göğü delen anlamına gelir.

Samoa'ya ilk misyoner bir yelkenliyle gelmişti.

Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler,

beyaz adamın içinden çıkıp kendilerine geldiği bir delik.

O, göğü delip geçmişti.”

 

Erich Scheurmann Büyük Okyanus'un güneyindeki Polinezya Adaları’nın yer aldığı Samoa’ya yerleştiği dönemde Samoa yerlilerinden Tiavea kabile reisi Tuiavii ile tanışır. Tuiavii bir dönem Avrupa’da bulunur. Adasına döndüğünde yaptığı gezilerinden edindiği tecrübeleri ve Papalagi olarak isimlendirdiği beyaz adamın yaşayışına dair izlenimlerini halkına aktarmak için bir metne döker. Yazar Scheurmann ile tanıştığında bu izlenimlerini onunla da paylaşır ve kitap kabile reisi Tuiavii’nin hazırladığı bu konuşma metninden hazırlanmıştır.

Kabile şefimiz Batılı beyaz adama dair anlamlandıramadığı, kendi yaşam felsefesine uyduramadığı, yanlış gördüğü şeyleri eleştiriyor. ‘İlkel’ adamın gözünden ‘uygar’ adamı dinliyoruz.

Paraya olan esaretimiz, açgözlülüğümüz, teknolojinin bize verdiği güç ile kendimizi koyduğumuz yer, körelmeye başlamış insani duygularımız, inanç sistemimiz, meslek edinme, barınma, giyinme, eğitim, kentleşme, tüketim, makineler, düşünce sistemimiz gibi birçok konuda yaklaşımımızı kabile yaşamı ile karşılaştırarak değerlendiriyor.

Zamanın koşturmacasında, bir yerlere bir şeyler yetiştirme telaşında ve paranın hükümdarlığında hayattan keyif almayı unuttuk mu gerçekten? Okurken siz de birçok açıdan Tuiavii’ye hak veriyor hatta kaybettiğimiz değerleri düşününce rahatsız oluyorsunuz.

Hayatımızda hobilerimizin, bir doğa manzarasından keyif alabilmenin bile para olduğu bir zamanda söylediklerini yadsımak gerçekten çok zor. Teknolojinin getirdiği sistemi başa sarmak, yerli halkın yetindiği o küçük şeylerle yetinmek beyaz adam için belki artık pek mümkün değil ancak bazı insani değerlere farkındalığımızı arttırarak tekrar kavuşmak mümkün.

Daha fazlasını vermeden hayattan daha fazla tat alabileceğimiz günler yaşayabilmek dileğiyle…

 

KİTAPTAN ALINTILAR

 

“Birinin her şeyi varken, diğerinin hiçbir şeyi olmamasına izin vermeyen geleneklerimizi sevelim.”

 

“Biz, konuk severliği, uzattığı her meyve için bir karşılık bekleyenleri hor gören geleneklerimizi sevelim. Birinin her şeyi varken, diğerinin hiçbir şeyi olmamasına izin vermeyen geleneklerimizi sevelim...”

 

"Beyaz adamın gerçek tanrısı, kendisinin "para" adını taktığı yuvarlak metal ve ağır kâğıttan başka bir şey değildir."

 

“Kendimizi, yaşama sevincimizi alıp götürecek, ruhumuzu karartıp içindeki aydınlığı alacak, bedenimizle kafamızı çatışmaya sürükleyecek her şeyden korumalıyız.”

 

"Bir hedefe hızlı varmak nadiren gerçek bir kazanç sayılır."

 

“Eğer insan çok fazla ‘şey’ e gereksinim duyarsa, bu büyük bir yoksulluğun göstergesidir.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder