31 Ağustos 2024 Cumartesi

İNCE MEMED 2

 












KÜNYE

Kitap Adı: İnce Memed 2

Yazarı: Yaşar Kemal

Basım: Yapı Kredi Yayınları– 48.Basım- 2022

Sayfa: 459

Tür: Roman, Türk Edebiyatı


İNCELEME:

“Şu olan bitenlere demir olsam dayanamazdım, erirdim, çürürdüm. Taş oldum da dayandım.”

Ağustos ayını İnce Memed serisinin 2.kitabı ile sonlandırdım. İlk kitapta İnce Memed in yaşadığı yoksulluk ve aşağılanmaya isyan edip eşkıyalığa sürüklenmesini, köylünün çektiği eziyete katlanamayıp ağalık düzenine başkaldırışını okumuştuk. Bu yolda anasını ve Hatçesini kaybetmiş, sonunda Abdi Ağayı öldürmüştü İnce Memed. Peki köylü refaha ermiş miydi?

İnce Memed 3 yıl sonra dağlardan Çukurovaya geri iniyor. Güvenliği için saklanmak zorunda tabi ama köyü de burnunda tütüyor. Geri dönen İnce Memed in aldığı havadisler ise hiç parlak değildir. Abdi Ağa gitmiş yerine daha beteri Kel Hamza gelmiştir. Köylü sefalet içindedir. Sevdikleri yine can vermiştir. Verilen tüm o mücadele boşuna mıdır?

Memed in köye indiğini duyan köylü cesaretlenir, cana gelir. İnce Memed’i, Şahini konuştukça konuşur, övdükçe överler. Biri bin olur Memed’in, gittikçe halkın gözünde bir efsaneye döner. Köylü kafa bile tutmaya başlar ağalara. Ancak bu sefer ortalık sadece ağalara kalmamıştır. Arif Saim Bey ve kaymakam gibi hükümetin gücünü arkasına almış karakterlerle de iş tutar ağalar. Haksızlık, adaletsizlik, zulüm boyu aşarken köyde, tüm köylü Memedden hareket beklerken Memedi düşünceler almıştır. Bir ağa gider, bir yenisi mi gelir? Kel Hamza gider, Ali Safa giderse yerine beteri mi gelir? Mücadele boşuna mıdır? Yok mudur bunun bir hal çözümü?

Köylü bekler, bekler… Zulüm artar. Memed bekler, düşüncelerde kaybolur. Köylünün canına tak eder. Memed e biraz gönül de koyarlar ama Memed in varlığı bile onlara kan olmuştur bir kere, ayaklanırlar. Ancak yediği, içtiği kesilen, hayvanlarına el konan, evi barkı yakılan köylünün bir de suyunu keser ağalar. Haksız yere tutuklananlar, canına kıyılanlar… Hastalıktan kırılan köylü, cenazesi kalkan çocuklar.

Ve tam da “eee hadi Memed ne beklersin daha” diye kızmaya başlarken ben Şahin bir karar verir.  İnce Memed silahını kuşanıp zulme karşı gelecek midir?

İlk kitaba göre biraz daha durağan, son çeyrekte hareketlenen bir anlatıydı bu sefer. Karakter durumları, analizleri, betimlemeleri ağırlıktaydı. Biraz daha ağır aktı o nedenle. Hürü Ana, Koca Osman, Kamer Ana, Selver gelin, Seyran, Yobazoğlu Hasan, Zeynel, Sefçe Kahya, Adem, muhtar Seyfali, Ferhat Hoca, Topal Ali, İdris Bey, Asım Çavuş, Köse Halil 2.kitapta hikayeye eşlik eden etkili karakterler. Mehmed i bunca sorgulama arasında bir de yeni karasevda buluyor ya bakalım nereye varacak.

 

 KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Zulme karşı koymamak kâfirliktir.(…) Zulme karşı koymamak zalime ortak olmaktır.”

 

“Bir insan ne kadar yürekliyse, o kadar korkaktır. Ya da bir insan ne kadar korkaksa o kadar yüreklidir. Bunun böyle olduğunu bir insan ancak seksenine gelince anlar.”

 

“İnsan hep kendisini yürekli sanır. İçinde bir düşüncede bunu olağan saymaz. Kahrından ölür, delirir. Neden korkuyorum diye, aklını oynatır. Korku insanoğlunun yüreğine işlemiştir, bunu bilmez. İnsanoğlu salt korkudur, bunu bilmez. Bilmez de kendine yediremez korkuyu.”

 

"Bu dünya böyledir," diyordu. "Sular hendeğine dolar. İnsanlar doğar ölür, gün doğar batar. Ağaçlar büyür çürür. Sular akar, bulut ağar. Ağayı öldürürsün, ağa gelir yerine. Bir daha öldürürsün, bir daha gelir."

 

"Bir ağaç ne kadar ulu, ne kadar güçlü, ne kadar sağlam olursa olsun, onu toprağından çıkaracak olursanız kurur. Bizi toprağımızdan çıkardılar, biz kuruyacağız."

 

"Gamlanma, hangi günü gördün akşam olmamış? Kaç geceyi gördün sabaha varmamış?"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder