18 Mayıs 2024 Cumartesi

UMUDUN RENGİ MAVİ

 













KÜNYE

Kitap Adı: Umudun Rengi Mavi

Yazarı: Özden Bayraktar Annıbalı

Basım: Doğan Kitap– 1.Basım- 2024

Sayfa: 270

Tür: Psikoloji


 İNCELEME:

Umudun Rengi Mavi , Londra’da yaşayan psikolog Özden Bayraktar Annibali’nin hem hayali günlüğü hem de yıllar içinde, seanslarda danışanlarıyla edindiği çeşitli deneyimleri harmanladığı bir not defteri.

İlişkisinde yaşadığı çaresizlik ve çıkmazlar nedeniyle bağlandığı kumar alışkanlığından kurtulmak isteyen Mahmut Bey,

Çocuk yaşında annesini, hamileyken eşini, ardından son dayanağı babasını kaybeden, sonrasında bir umut tutunduğu sevgilisince terkedilen, çocukları için ayakta durmak isteyen ancak depresyona giren Zeynep Hanım,

Yıllarca eşinden psikolojik ve fiziksel şiddet gören, tüm bunlara çocukları için katlanan, çaresiz bir fedakar olarak yaşamış ancak artık kendine değer verip hayatının iplerini eline almak ve dönüştürmek isteyen Songül Hanım,

Empati eksikliği, öfke kontrolsüzlüğü gösteren, mükemmellik illüzyonu içinde, hem eşini hem sevgilisini istediği gibi yönetme çabasında olan ve hayatındaki herkesi kontrolü altına alma güdüsüyle narsistik kişilik bozukluğu gösteren Kemal Bey,

Yetersizlik ve değersizlik hissi nedeniyle sürekli onaylanmak isteyen, ilişkilerinde mutluluğu bulamamış, eşinin intiharı sonrası içi suçluluk duygusuyla kavrulan Esra Hanım,

Çocukluğunda yaşadığı tacizin travmasını ve annesinin aşağılayıcı ve eleştirel tavrının baskısı altında kendine güveni kırılmış, sonrasında erkek kardeşinin intiharı ile sarsılmış müzisyen Meral Hanım,

kitapta bahsi geçen danışan öyküleri. Ne yalan söyleyeyim Kemal Bey’e tahammül edemedim. Ancak benim en merakla okuduğum yazarımız Özden Hanım’ın günlük gibi kaleme aldığı ama bir yandan da otobiyografik bir romana evrilmiş kendi hikayesi oldu.

Hepimiz insanız ve bazı sınavlar yaşıyoruz. Bazen nasıl davranılması gerektiğini bilsek de uygulamak her zaman kolay olmuyor. Hele ki mevzu bahis Aşk gibi gözümüzü kör eden, tüm duyguları zirvede yaşayıp aklı bir süreliğine uykuya geçiren bir konu olunca bazen terzi bile söküğünü dikemiyor anlaşılan. Özden Hanım da kendi nişanlısı ile yaşadığı süreci, sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği dönem hislerini tüm açıklığıyla aktarmış. Arada kızdığım, ‘ama siz yapmayın bari’ dediğim anlar oldu. Olayın dışından konuşmak kolay ne de olsa. Hayat işte bazen kabullenemediğimiz gerçekleri görmezden gelmemize neden olabiliyor.

Tüm bunları anlatırken Özden Hanım amacının yaşam sevgisi ve ümit aşılamak olduğunu, hayatta yaşanabilecek tüm iniş çıkışlar ve travmalara rağmen ileriye nasıl adım atabileceğimizi göstermek olduğunu belirtmiş. Kitapta da ait hissetmenin, onaylanmanın, takdir edilmenin, sevgiyle var olmanın önemi üzerine durmuş. Bilinçli farkındalık, ana odaklanma, yargılamama, kabullenme gibi şifa sağlayacak yöntemlere değinmiş. Severek okudum. Psikoloji sevenlere öneririm.

  

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Zira patalojik olarak kendilerini başkalarına adayanların çoğu, çocukluklarında bakım görmemiş, ihmal edilmiş çocuklardır. Çoğunlukla duygusal tatmin yaşayamamışlardır. Kendilerini sevilmeye layık hissedememiş, onaylanmamış çocuklar, zaman içinde başkalarına yardım ederek, kendilerini onaylatacaklarını düşünebilirler.”

 

“Kişi çocukluğu, yaşantıları, deneyimleri, düşünceleri, duyguları ve davranışlarıyla kendine bir hapishane yaratıp burada yaşayabilir. Kendi geçmişine takılı kalabilir. Bir nevi kendi hapishanesinde, cezasını kendi verir ve kendini en acımasız şekilde cezalandırabilir. Bu hapishane bazen bir nevi ‘güvenli bölge’ de oluşturabilir. Burada her şey bildik ve tanıdıktır. Kişi hep aynı patikada ilerler, öğrenilmiş çaresizlikle devam eder her şey (...) Bu hapishaneden çıkmak için sorumluluk almak gerekir. Bu sorumluluk kişiye kimi zaman korkutucu ve ağır bir yük gibi gelebilir. Bu noktada yetişkin kimliğimize sarılmamız, onu yüreklendirmemiz ve harekete geçmek için motive etmemiz gerekir”

 

“İyileşme kimi zaman size zaman ayıran, size yargısızca ve şefkatle kulak veren birinin varlığıyla ortaya çıkar.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder