6 Temmuz 2023 Perşembe

UTOPIA


 











KÜNYE

Kitap Adı: Utopia

Yazarı: Thomas More

Basım: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları– 36.Basım- 2022

Sayfa: 244

Tür: Dünya Klasikleri, Felsefe, Politika, Ütopya


İNCELEME:

Sözcük anlamıyla ‘Hiçbir yer’ anlamına gelen Utopia, adından da anlaşılacağı üzere bir hayal ülkesi. Nitekim edebiyatta kusursuz dünya düzeni anlatılarına bir tür olarak da adını bahşetmiş ve günümüzde ütopya bir yazın türü olarak kullanılmakta.

Thomas More eserinde kendi çağının kurulu düzenini, 16.yüzyılın toplumsal ve ekonomik yönden adaletsiz işleyişini, kapitalist sistemi eleştirmiş ve bunu ideal bir sosyalist düzen yarattığı Utopia adası ile okuyucuya aktarmış.

Kitap 2 bölümden oluşuyor. İlk bölüm bir davette karşılıklı bir sohbeti içeriyor ve birçok ülkeyi gezerek görmüş gemici Raphael Hythloday'in Ütopia adası ile Avrupa ülkelerini karşılaştırmasını ve ayrıca kraliyet yönetimine ilişkin fikirlerini ele alıyor. 2.bölümde ise Utopya’daki yönetim ve toplum düzeni Raphael tarafından detaylarıyla anlatılıyor. Tabi ki Raphael’e ses veren aslında Thomas More.

Utopia ve Avrupa arasında yapılan şu karşılaştırma size ön bilgi sağlayacaktır: Avrupa'da zorbaca saltanat süren kralların baskısı varken, Utopia'da kralsız bir özgürlük vardır; Avrupa'da yıkıcı bir kargaşa varken, Utopia'da kusursuz bir düzen vardır; Avrupa'da vicdan özgürlüğü yokken, Utopia'da dinsel açıdan hoşgörü vardır; Avrupalılar para kazanmayı ve mülk edinmeyi düşünürken, Utopialılar kafalarını bilgiyle donatmayı düşünürler; Avrupa'da eğitim üst sınıfın tekelindeyken, Utopia'da eğitim herkese açıktır; Avrupa'nın zenginleri ve çoğu kadınları aylak gezerken, Utopialıların kadınları da erkekleri de her gün belirli bir süre çalışmak zorundadırlar ve en önemlisi Avrupa'da küçük bir azınlık gereğinden fazla varlıklı ve büyük bir çoğunluk yoksulluk içindeyken, Utopia'da herkes ulusal servetten eşitçe yararlanmaktadır.

Şehir yapılanması, yönetim yapılanması, toplum yaşayışı ve ilişkileri, bilim ve sanat uğraşları, evlenme, boşanma, hastalık, kölelik, savaş ve din hakkında yaklaşımları detaylarıyla açıklanmış. Örneğin para ve altının önemi yok, mücevherat değersiz, bunlar halkın gözünde sadece maden ve ülkeler arası ticarette kullanılıyor. Devlet halkın refahı için gereken tüm ihtiyaçları her an karşılıyor. Bu nedenle stokçuluk yok. Av ve kumar asla keyif aracı olarak görülmüyor. İhtiyaç için avlanmak ve savaşmak bile olumsuz duygular oluşturabilecek eylemler olduğundan köleler kullanılıyor. Çalışma saatleri çok kısa ve halk kalan zamanını bilim, sanat ve zanaat faaliyetlerine katılarak kullanıyor. Utopialıların en eski yasalarından biri ise: Kimse dininden ötürü kötülenemez.

Bu denli aydın fikirlerinin yanı sıra Katolik Kilisesi’ne sıkı sıkıya bağlı olan Thomas More’u ise ipe götüren inandığı değerlerden taviz vermemesi olmuştur.

Eserin Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları baskısında ise neredeyse kitabın öz hacminden daha uzunca bir inceleme bölümü mevcut. Hem kitabın konusu, hem More’un yaşamı üzerine detaylı bir inceleme yapılırken Utopia’dan önce ve sonra yazılan ütopyalar üzerine de bir değerlendirme yapılmış. Uzun görünse de faydalı bir içerik sunulmuş.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Malın mülkün kişisel bir hak olduğu, her şeyin parayla ölçüldüğü bir yerde toplumsal adalet ve rahatlık hiçbir zaman gerçekleşemez.”

 

“Herkes bilir ki, bütün canlı varlıklarda açgözlülüğün nedeni ya korku ya da yoksulluktur.”

 

"İnsanlar, kralları insanların yararı için başa getirdiler, kralların yararı için değil... Kralın en kutsal görevi, kendininkinden önce halkın mutluluğunu düşünmektir."

 

“Bir ülkenin yargıçları, para hırsı veya adam kayırma gibi duyguların etkisi altındaysa toplumun temel taşı olan adalet çökmüş demektir.”

 

“Zengin olmaktansa zengin insanları yönetmeyi tercih ederim. Çünkü herkes keder içinde inlerken kendisi zengin ve keyifli olan biri kral değil, ancak zindan bekçisidir.”

 

“Para ortadan kalkınca nice acıların kaynağı kurumuş, nice cinayetlerin kökleri sökülmüş olmuyor mu? Para ile birlikte korkular, kaygılar, kuşkular, uykusuzluklar da insanın yakasını bırakacaktır. Parasızlıktan doğuyor sanılan yoksulluğun ta kendisi bile para yok olunca yok olacak.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder