KÜNYE
Kitap Adı:
Zaman Makinesi: Bir Buluş
Yazarı: H.G.Wells
Basım: Türkiye
İş Bankası Kültür Yayınları- 12.Basım- 2022
Sayfa: 104
Tür: Roman,
Bilimkurgu
İNCELEME:
Zamanda
yolculuk yapabilsek ve geleceğe gidebilsek hep çok daha gelişmiş bir insanlıkla
karşılaşacağımızı düşünürüz. Öyle değil mi? Zaman yolculuğunu tarihte ilk kez
roman konusu olarak işleyen H.G.Wells ise bize geleceğin dünyasında farklı bir
resim çiziyor. Aynı zamanda toplumsal eşitsizlik ve adaletsizliğin yaratacağı
sorunlara da ışık tutarak bir sistem eleştirisi yapıyor.
Zaman
gezginimiz bir zaman makinesi icat eder, arkadaşlarına prototipinin tanıtımını
yaptıktan bir süre sonra ise sırra kadem basar. Mucidimiz buluşunu denemiştir
ve zaman makinesinin zaman sayacı 802.701 yılını göstermektedir. Çevreyi keşfe
çıktıktan sonra ise zaman makinesinin çalındığını fark eder. Zaman makinesini
bulmak için araştırmaya başlar ve bu arada da bizi 802.701 yılının dünyası ile
tanıştırır. Artık tek amacı icadını tekrar ele geçirmek ve eve geri dönmektir.
İlk
tanıştığı Yukarı Dünya insanları olan Eloi’lerdir. 1.20 cm boylarında, sivri
çeneli, küçük ağız ve kulaklı, iri gözlü, üşengeç canlılardır. Kadın ve
erkeklerin cilt dokusu ve davranışları pek farklı değildir. Sadece meyvelerle
beslenip asla et yemezler. Zaten sığır, koyun, köpek gibi canlıların soyu
tükenmiştir.
Çevreye
bakınca yıkık dökük harabelerden oluşan bir alanla karşılaşır. Yeraltına açılan
havalandırma kuyuları vardır. İnanılmaz bir çiçekli bitki ve meyve çeşitliliği
vardır. Zararlı bitki ve hayvan yok. Hastalık yok. Ticaret yok. Toplumsal ya da
ekonomik bir mücadele yok. Nüfus artışı yok.
İnsan
zekası ve gücünü sağlayan zorluklar olmadığında toplum nasıl şekillenir? Burada
biraz evrim kuramına atıf var. Kullanmadığın organ/yetenek körelirken
kullandığın gelişir. Zaman gezgini de bu zeka yoksunu Eloilerden umudu keser ve
çalınan icadını yeraltına açılan kuyularda aramaya karar verir.
Bu
sefer de ikinci bir ırk ile tanışır. Yeraltı dünyası insanları Morlocklar
karanlıkta yaşayan, bembeyaz tenli (akçıl), çok iri gözlü, ışığa çok hassas ve nispeten
zeki canlılar. Ancak bir insana göre epey değişim geçirmişlerdir. Sadece
geceleri, zifiri karanlıkta yeryüzüne çıkıyorlar. Ve et ile besleniyorlar.
Küçük ve büyük baş hayvanların hatta kedi ve köpeklerin bile soyunun tükendiği
bu dünyada bu etçil canlılar ne ile besleniyorlar acaba?
Zaman
gezgininin zaman makinesini ararken yaşadığı maceralara onunla birlikte heyecanla
eşlik ediyoruz. Bakalım kayıp icadını bulabilecek ve evine geri dönebilecek mi?
Peki
dünyayı çok daha ileri gelecekte neler bekliyor acaba? İnsan ırkı dünyaya
gerçekten köklü bir çivi çakmış mıdır? Bir zaman makinem olsa merak ederdim.
Zaman gezgini de merak ediyor.
KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:
“Alışkanlık
ve içgüdü işe yaramaz hale gelmedikçe, doğa zekâya hiçbir zaman başvurmaz.”
“Değişimin
ve değişim gereksiniminin olmadığı yerde zekâ da olmaz.”
“Güç
gereksinimden doğar; güvenlik güçsüzlüğü anlamsız kılar.”
“Erkeğin
gücü ile kadının uysallığı, aile kurumu ve kadın ve erkek mesleklerinin
farklılığı, bedensel güç çağının baskıcı zorunluluklarından başka bir şey
değildir.”
“Ülkülerimiz
bulanık ve ürkek, bilgimiz çok sınırlı olduğu için onları ağır ağır
iyileştiriyoruz; çünkü bizim beceriksiz ellerimizde Doğa da çekingen ve ağır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder