27 Şubat 2023 Pazartesi

SEÇİLMİŞ KİŞİ


 











KÜNYE

Kitap Adı: Seçilmiş Kişi – The Giver

Yazarı: Lois Lowry

Basım: Arkadaş Yayınevi- 7.Basım- 2019

Sayfa: 167

Tür: Roman, Distopya, Çocuk Edebiyatı


İNCELEME:

Amerikan Çocuk Edebiyatına yapılan en değerli katkı için verilen John Newbery ödülünü kazanmış Seçilmiş Kişi, aslında The Giver dörtlemesinin ilk kitabı. Bir çocuk edebiyatı distopyası. Ben henüz diğer üç kitabı okumadım. Peki ne anlatıyor bu kitapta?

Çatışmaların, yoksulluğun, işsizliğin, boşanmanın, haksızlığın ve eşitsizliğin olmadığı, aile değerlerinin üstün olduğu, ergenlik isyanlarının duyulmadığı ve görgü kurallarının bir yaşam biçimi olduğu görünüşte ideal bir dünya hayal edin. Neden görünüşte?

Renkler yok, müzik yok, acıma duygusu yok, aile bağları ve sevgi yok. Anılar yok! Kimin nasıl yaşayacağına Yaşlılar Komitesi karar veriyor. 3 yaşına kadar normal bir bebeklik geçiren çocuklar, 3 yaşından sonra yaş gruplarına ayrılıyor. Yaşlara göre tanınan haklar farklı. Mesela 9 yaşına gelmeden bisiklet alamıyorsunuz.

En önemli yaş ise 12 yaş. O zamanki eğilimleriniz izleniyor ve yaşlanana kadar yapacağınız meslek belirleniyor. Yaşlılar Komitesi yapılan bir tören ile mesleğinizi ilan ediyor.

Bebekler kendi biyolojik ebeveynleri ile büyümüyor. Çünkü bebekleri ‘Doğum Anneleri’ dünyaya getiriyor. Evet bu pek de saygın olmayan bir meslek. İlk cinsel duygular hissedilmeye başlandığında ilaca başlanıyor ve bu dürtüler baskılanıyor. Çok yaşlanıldığında ya da doğmuş bebekler uyumsuz olarak addedildiğinde ise bu bireyler topluluk dışına çıkarılıyor !!!

Ana karakterimiz Jonas 12 yaşına geldiğinde, her yıl Aralık ayında düzenlenen törende heyecanla ona verilecek mesleği beklemektedir. Tören de arkadaşları Fiona ‘Yaşlılar Bakıcısı’, Asher ise ‘Eğlence Yöneticisi Yardımcısı’ ünvanlarını alır. Jonas ise en sona kalmıştır. Ve görevi ilan edilir. Çok nadir bir görev için seçilmiştir Jonas çünkü sadece tek kişi bu görevi yürütür. ‘Anı Toplayıcısı’(Aktarıcı). Komite zorlu bir durum ile karşılaşınca Anı Toplayıcısı’na danışır. Çünkü başka hiç kimsenin anıları ve tecrübeleri yoktur.

Jonas, Aktarıcı’nın yanında çok zorlu deneyimler yaşar, çok büyük bir sorumluluk üstlendiğinin farkına varır. Bir önceki Anı Toplayıcısı yapacağı göreve katlanamamıştır ve topluluk dışı bırakılmayı kabul etmiştir. Bu mükemmel dünyanın altında yatan karanlık sırları öğrenir Jonas. Ve kaçmaya karar verir.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Her şey aynı olduğunda hiç seçme hakkımız kalmıyor! Sabah uyanıp bir şeylere karar vermek istiyorum!”

 

“Ya eşlerini seçmelerine izin verildiğinde onlar yanlış kişiyi seçerse? Ya da kendi işlerini seçerlerse? ... Gerçekten de insanları yanlış seçimler yapmaktan korumalıyız. Bu daha güvenli olur.”

 

“Anıları tutmanın en kötü tarafı hissedilen acı değil. O yalnızlık duygusu. Anıların paylaşılması gerekir.”

 

“Ama artık Jonas gerçek üzüntüyü görmüştü. Böyle duyguların kolaylıkla avutulmadığını biliyordu. Bunlar daha derin duygulardı ve anlatılmaları gerekmiyordu. Yalnızca hissedilirlerdi.”

 

“Anıları, saygınlığı, bilgeliği ve acıyı istemiyordu. Çocukluğuna dönmek istiyordu, dizlerinin sıyrılmasını ve top oynamayı özlemişti

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder