1 Ekim 2025 Çarşamba

IŞIKLAR ÜLKESİ

 













KÜNYE

Kitap Adı: Işıklar Ülkesi

Yazarı: Andres Barba

Basım: Notos Kitap Yayınları– 3.Basım- 2024

Sayfa: 149

Tür: Roman


İNCELEME:

Işıklar Ülkesi / Andres Barba

Anlatıcımız eşinin memleketi San Cristobal’e sosyal hizmet uzmanı olarak atanır. Orta ve alt sosyoekonomik sınıfta insanların yaşadığı, sakin, kırsal bir kasaba burası. Birden yaşları 9-13 arasında, nerden geldiği bilinmeyen çocuklar türer bölgede. Bir liderleri yoktur, birlikte takılmaz daha çok 4-5 kişilik gruplar halinde görünürler. Başlarda kendi halinde gezinen, oyun oynayan, kendi içlerinde tartışır görünen bu çocukları kimse sorgulamaz. Görmezden gelirler. Kendi aralarında konuştukları özel dili de zaten kimse anlamamaktadır. Önce küçük hırsızlıklar, gasplar başlar, sonra küçük saldırılar. Toplumsal düzene tehdit olarak görülmeye başlansalar da yetkili kimse somut bir eylemde bulunmaz.

Ve sonunda yılan, bana dokunmayan bin yaşasıncı ahaliye şiddetle dokunur. Dakota Süpermarketi olayı ile Otuz İkiler adı verilen bu sokak çocukları cana kastederler. 2 ölü, 3 yaralı. Ormana kaçar ve izlerini kaybettirirler. Ancak olaylar bununla kalmaz. Kasabalıların kendi çocuklarının tepkileri önce değişmeye sonra da birer birer kaybolmaya başlarlar. Otuz İkilerin etkisi kasaba çocuklarını sarmıştır. Artık kasabada halk ile yöneticiler arasında bir kaos başlar. Sonrasında ise bir çocuk avı organize edilir.

Otuz İkilerin hazin sonu kitabın başlarında okuyucuya verilen bir bilgi ancak bunun nerede, ne zaman ve nasıl olduğunu merak ederek okuyorsunuz. Kendilerine bir sosyal düzen yaratmış bu çocukların hikayesi bana biraz Sineklerin Tanrısı kitabını hatırlattı. Kitabın adı ise çocukların kendilerine ışık yansımalarıyla yarattıkları dünyadan geliyor, okuyanlar anlayacaktır.

Bizden değil diye ötekileştirilen, görmezden gelinen çocuklar üzerinden bir toplum eleştirisinde bulunurken, şiddete başvurup kaos yaratan aynı çocuklar üzerinden çocuk masumiyeti mitini sorguluyorsunuz. Hem çocuk hem yetişkinlerin kurduğu düzen üzerinden medeniyeti, suçu, masumiyeti, şiddeti, toplumsal düzenin oluşum koşulları ve basamaklarını, insanın karanlık taraflarını düşünmenizi sağlıyor. Severek ve özellikle sonunu burkularak okudum. Tavsiye ederim.

 

 KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Çocuklar için dünya, çoğu zaman sevgi dolu olsalar da kurallar koymaktan vazgeçmeyen yetişkin gözetmenlerle dolu bir müzedir. Her şey yekparedir, her şey onlardan önce, hatta ezelden beridir vardır. Karşılığında sevgi alabilmek için masum olduklarına dair miti yaşatmak zorundadırlar. Masum olmaları yetmez, bunu göstermeleri de gerekir.”

 

"İnsan, gezegenlerden atomlara kadar anlayamadığı ne varsa sistematik olarak insanileştiriyor."

 

“Aklıselim yaradılışlı insanların deliliğinden daha tehlikelisi yoktur. Şiddete eğilimlilerden onları ayıran, ümitsiz ve radikal olmalarıdır.”

 

“Ölüler terk ederek bize ihanet ediyor olabilir ancak biz de yaşayarak onlara ihanet ediyoruz.”

 

“Kimi zaman insan ruhunun derinliklerine inmek için çok güçlü bir denizaltına binmek gerektiğine inanırsın, ama sonra bir de bakmışsın ki dalgıç kıyafetleriyle evin küvetine dalmaya çalışıyorsun.”