KÜNYE
Kitap
Adı: Nasıl Daha İyi Ve Güzel Bir Yaşam Kurarız? Beyinbilimin Yanıtı
Yazarı:
Türker Kılıç
Basım:
Doğan Yayınları– 1.Basım- 2024
Sayfa:
167
Tür:
Bilim
İNCELEME:
Beyin
cerrahisi alanında uluslararası başarılara imza atmış Prof.Türker Kılıç, “Nasıl
Daha İyi ve Güzel Bir Yaşam Kurarız?” sorusunu nörobilimle yanıtlıyor. Yeni
bilim metodolojisini tanıtıyor ve bize hem kendimizi hem çevremizi dönüştüreceğimiz
yeni bir perspektif öneriyor.
Bilimde
kullanılan tümevarım yönteminde daha önce bütünü anlamak için parçayı anlamak
gerekiyordu yani parça odak alınıyordu. Ancak gelişen bilim metodolojisi olan
Bağlantısallık Matematiği ile artık parçalar değil parçaların birbiri ile kurduğu
bağlar, birbirleri ile etkileşimi önemli oldu. Hatta Bağlantısallık matematiği,
olasılık hesapları ile gelişip Enformasyon Matemetiğini şekillendirdi. Bunda beynimizin
bilgisayar gibi çalışmadığının anlaşılması ve yeni bir matematiksel kavrayışa
doğan ihtiyaç etkili oldu. Bu matematiksel yöntem de Nörobilimdeki gelişmelere
etkisiyle birlikte Yapay Zeka nın gelişimine hız kazandırdı.
Türker
Bey bilimsel yöntemdeki bu gelişim sürecini, Bağlantısallık bilimi ve
Yaşamdaşlık Kültürünü anlatıyor. Beyin, Zihin, Bilinç, Canlılık, Zeka, Yaratıcılık,
Anlamlandırma, Merak gibi kavramları açıklıyor.
Fiziksel
karşılaşmaların anlamlı zihinsel etkileşimler de doğurduğunda tarihi
değiştirecek keşifler yarattığının örnekleriyle, Bağlantısallığın önemi ve Ortak
Zihin Ağı kavramı üzerinde duruyor.
Yaşam
nedir? sorusuna cevap arıyor. Bunu da öncelikle insanın kendini yaşamın
merkezinde görme illüzyonunun üzerinde durarak yapıyor.
Bir
yapay/doğal zeka ayrımı yok mu? İnsan zekasına doğallık atfetmek yine insan
yanılgısı mı?
Zeka
insana mahsus mu? Hayvan zekasını içgüdüye indirgemek yine insanın kendini
yüceltmesi mi?
Orman
mı yaprak için var, yoksa yaprak mı orman için var? Sağlıksız bir ormandaki
sağlıksız bir ağaçta sağlıklı bir yaprak olmak ne kadar mümkün?
Yeni
Yaşamdaşlık Kültürü nasıl bir hukuk, ekonomi, eğitim ve ahlak anlayışı getirecek?
Yaşamın
insan merkezli olduğu hukuk mu, yoksa insanın yaşamı esas aldığı hukuk mu?
Yeni
dünyanın sorusu ‘Kendin için ne yaptın?’ mı, yoksa ‘Yaşam için ne yaptın?’ mı olacak?
Açıkçası
Türker Bey zihnimdeki ideal dünya modelini anlatıyor ancak yolumuz epey uzun
görünüyor. Yazar ele aldığı konuları okuyucunun anlayacağı dille ve dikkat
çekici örneklerle sunmuş. Konuya ilgisi olanların okumasını tavsiye ederim.
Yazarın son mesajıyla bitireyim:
“Yaşamdaşlık
kültürü bizi Nazım’ın dediği gibi, yaşamayı ciddiye almaya çağırıyor. Sonsuz
bir merakla, yaratıcılıkla, anlamlandırmayla çoğaltabileceğimiz bir yaşam var
önümüzde. Ya yeni bilimin yolundan giderek yaşamı çoğaltıp zenginleştireceğiz
ya da gezegenimizin kaynaklarını yok edeceğiz. Yine Nazım Hikmet’in deyişiyle, ‘Ya
ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz ya da dünyamıza inecek ölüm’”
“Herhangi
bir alandaki üstünlük iddiası, dünyanın merkezi olduğunu düşünen insan için
geçerliydi. Oysa şimdi nehrin, toprağın, denizin, havanın, kuşun, börtü böceğin
varlığına bağlı olduğumuzu biliyoruz. Bu bilgiyi bir yaşam biçimine
dönüştürdüğümüzde yeni bir hayat uzanacak önümüzde.”
"İnsan
kendisini diğer tüm canlılardan üstün olarak gördüğünde bir süre sonra ait
olduğu toplumun da üstünlüğüne inanmaya başlıyor. Bunun sonucunda da tüm
dünyada yükselmekte olan milliyetçilik ve faşizm ortaya çıkıyor."
“Bilgi
insanın yaşama anlayışını değiştirir. Yaşam organize bir enformasyon bir çeşit
dildir. İnsanlar yaşantılar üzerinden konuşur çünkü bizler içinde bulunduğumuz
ağ ile anlamlıyız ve yaşam dediğimiz bu enformasyon ağı içerisinde
yaşantılarımız üzerinden birbirimizle ve yaşamla iletişim halindeyiz.”
“Düşünce
inançtan ve maddeden güçlüdür. Bilginin enerjisi vardır, düşüncenin de enerjisi
vardır. Bizim ihtiyacımız olan inanmak değil, anlamaktır. Sihirbazın yaptığını
anlarsanız onun yaptığı artık sihir olmaktan çıkar.”
“Zihin
tamamen beyine ait bir fonksiyondur. Beyin olmadan zihin olmaz, fakat bilinç
yaşama ait bir fonksiyondur. Yaşam olmadan bilinç olmaz.(…) Bilinç, zihnin
seçim yapabilme yeteneğidir.”
“Özetle
bağlantısallık bilimi ve kültürü merakı destekler çünkü zaten merakın üzerine
inşa edilir. Merakla başlayan bu sistemde farkında olma, öğrenme, anlama ve
anlamlandırma aşamaları birbirini takip eder. Anlamlandırma beyinde
ödüllendirme sistemini çalıştırır.”
“Zihin-yaşam
netliği sağladığımız ölçüde yaşama açılan penceremiz genişler ve kendimizi
yaşamı çevremizdekileri net olarak anlamlandırabiliriz.”
“Yaşam
nedir? (…) Yaşam içinde bulunduğumuz zihin durumudur.”
“Önemli
olan belirli bir zamanda işlenebilen bilgi miktarı değil, yaratılan anlam
miktarıdır.”
“Yaratıcılık
sürecinin en önemli öğelerinden biri, yalnız kalmayı becerebilmektir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder