9 Mart 2025 Pazar

INTERMEZZO

 










KÜNYE

Kitap Adı: Intermezzo

Yazarı: Sally Rooney

Basım: Can Yayınları– 3.Basım- 2024

Sayfa: 477

Tür: Roman


 İNCELEME:

Intermezzo / Sally Rooney

Yazardan okuduğum ilk kitap oldu. Kitap iki erkek kardeşin arasındaki ilişkiyi merkezine alıyor.

Ana karakterlerimiz Peter ve Ivan’ın babalarının cenazesi ile başlıyor kitap. İki kardeş birbirinden bir hayli farklı. Peter 33 yaşında, avukat, kalabalıklar içinde kendini yalnız hisseden, üstten bakan, aileden erken ayrılmış büyük kardeş. Ivan ise satranç dâhisi, çocuksu, babaya daha bağlı, daha asosyal küçük kardeş. Babalarının ölümü ile birlikte tek ortak noktaları Yas. Yaşadıkları yas süreci içinde birbirlerinden beklentileri, yaptıkları hatalar, fark etme süreçleri ve telafi etme çabaları.

Peter, Slyvia ve Naomi arasındaki aşk üçgeni. Slyvia 30lu yaşlarda, hukukçu, akademisyen, çevresince saygı duyulan bir kadın. Naomi ise 20li yaşlarda, uçarı, arzulu, genç bir üniversite öğrencisi. Peter’ın denge kurma çabası içindeki dengesizliği.

Ivan ise bir satranç organizasyonunda tanıştığı Margaret ile yakınlaşır. Margaret 30lu yaşlarda, yeni boşanmış, biraz tutucu, hala eski eşinin markajında bir kadın. Kendinden genç bir adamla birlikte olma gerçeğini sindirmeye çalışan Margaret ile abisine bu durumu kabul ettirmeye çalışan Ivan’ın kurmaya çalıştığı denge.

Aile bağları üzerinden kurulan sosyal ilişkiler, karakterlerin yaşadığı önyargılar, sorgulamalar, haklı-haksız eleştiriler, yüzleşmeler, savunmalar.

Genelde kitapları araştırarak alırım ancak çok satanlarda olduğunu görüp son anda alışverişime eklediğim bir kitaptı. Karakterlerin oldukça uzatılan iç konuşmaları, tamamlanmayan cümleciklerle dolu paragraflar yorucu bir okumaya neden oluyor. Oldukça hacimli olan kitabın yarısına kadar ‘bu kadar popüler olan ne var şimdi?’ düşüncesi ile okudum açıkçası. Edebi bir derinliği olmayan, karakter derinliği yaratamamış, kurgu açısından sıradan bulduğum bir kitaptı. Derinliksiz bulduğum cinsellik temelli kadın-erkek ilişkilerine anlam yükleme çabası zorlama geldi. Son 100 sayfada gelişen kardeşler arasındaki çözülme ve duygu durumu ile neyse ki bir şey hissettirdi dedim. Gereksiz uzatılmış ve popülerlik kazandırılmış bir kitap olduğunu düşünüyorum. Hiç sevmedim demek de fazla olur sanki o nedenle beklentimi karşılamadı diyerek bitiriyorum.

 

 KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Hayat, nihayetinde, içine hapsolduğu ağdan kurtulmuş falan değil. Hapsolduğu ağdan kurtulup özgürleşen hayat diye bir şey yok: Hayatın kendisi o ağ, insanları yerli yerinde tutuyor, olayları anlamlı hale getiriyor. Kısıtlamaları paramparça edip anlamsız bir varoluşu sürdürmek mümkün değil. İnsanlar, başkaları olanaksız kılıyor bunu. Fakat başkaları olmasa hayat da olmaz. Yargılama, kınama, düş kırıklığı, çatışma: İnsanlar birbiriyle bağlarını bu araçlar sayesinde sürdürüyor.”

 

“Bir zamanlar hayatın bir şeylere varması gerektiğine, çözümlenmemiş tüm sorular ve çatışmaların bir tür büyük sonuca ulaşması gerektiğine inanıyordu. Buna benzer, tuhaf biçimde yeteri kadar incelenmemiş inançlar hayatının, kişiliğinin temelinde yatıyor. Anlama usdışı bağlılık.”

 

“Geçmişte yapabileceği farklı şeyleri düşünerek kendini delirtebilir insan.”

 

“Peki ya hayat bir dizi birbirleriyle bağlantısız deneyimin toplamından ibaretse? Bir şeyin neden anlamlı bir biçimde başka bir şeyi takip etmesi gerekiyor?”

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder