16 Mart 2025 Pazar

GELİRKEN EKMEK AL

 












KÜNYE

Kitap Adı: Gelirken Ekmek Al

Yazarı: Şermin Yaşar

Basım: Doğan Yayınları– sesli kitap

Sayfa: 196

Tür: Öykü


İNCELEME:

Gelirken Ekmek Al / Şermin Yaşar

Şermin Yaşar’dan okuduğum 3.kitap oldu. Yazarın kalemi ile tanışanlar bilir, samimi, sıcacık bir üslubu vardır. İçimizden, yaşanmışlıklarımızdan taşanları kaleme alır. Okuyucu mutlaka kendinden bir şeyler bulur, kimi zaman hüzünlenir, içi burkulur, kimi zaman gülümseyerek okur.

Bu kitabında 18 adet öykü kaleme almış yazar. İncinmişliklerimizi, yaralarımızı, özlemlerimizi, beklentilerimizi yine ruha dokunan bir yerden, yine naif, incelikli bir dille kaleme almış. Hüzün var, aşk var, dostluk var, aile bağları var.

Gelirken Ekmek Al, Olanlar Oldu, Aşk Olsun, Babam Yüzünden ve Tuzlu Fıstık isimli öyküleri beğendim. Ama en çok bizi eski derin aşklara götüren bir sevgi bağını işleyen ‘Bize Bi Çay’ ile üvey çocuk olmuş kaloriferci Bahri Abinin kendine sığındığı, kendi içinde yaşadığı, kırgın hayatını anlatan ‘Sıcacık’ isimli öykülere vuruldum.

Benim favorim hala Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu. Ancak bu kitabını da çok sevdim. Öykü sevenlere öneririm.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Kadere saygımız, tekrara göre değişiyor. Başımıza bir iş geldiğinde, bunu aksilik olarak kabul edebiliyor ve sineye çekiyoruz; bu aksilik ikinci kez geldiğinde, geldi mi üst üste gelir diyoruz, üçüncüsü tekrar ettiğinde her şey de senin başına geliyor diyerek rahatlıkla kanaat bildiriyoruz, sonraki tekrarlardaysa başına bu kadar çok şey geliyorsa, demek ki tüm bunları hak ediyor diyoruz. O bütün masumiyetiyle yaşamaya devam etse bile..."

 

“İnsafsızın çekicidir ikna; o vurur ve inancın küçük bir çivi gibi yamula yamula gömülür duvarın içine. Herkes sana suçlu olduğunu söylediğinde, sen kendi masumiyetine çok fazla direnemezsin. Günün birinde o çiviyi oradan çıkartsan da duvarda suçlanmış olmanın deliği kalır.”

 

“Ayakkabı vurduğunda ayağının arkasında bir yara açılır, çorap giydiğinde o yara çoraba yapışır, çorabı çıkarttığında kabuk kopar ve tekrar kanar. İyileşmesi zaman alır. Ayakkabını çorapsız giyemezsin, çorapla giysen yine yapışır. Aile yaraları biraz böyledir. Yürümekten vazgeçemezsin ve attığın her adımda canını acıtmaya devam eder.”

 

“Kısmetten öte yol yok, çok istersin olmaz ama hiç istemediğin bir anda oluverir...”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder