KÜNYE
Kitap Adı:
İnce Memed 2
Yazarı: Yaşar
Kemal
Basım: Yapı
Kredi Yayınları– 48.Basım- 2022
Sayfa: 459
Tür: Roman,
Türk Edebiyatı
İNCELEME:
“Şu olan
bitenlere demir olsam dayanamazdım, erirdim, çürürdüm. Taş oldum da dayandım.”
Ağustos
ayını İnce Memed serisinin 2.kitabı ile sonlandırdım. İlk kitapta İnce Memed in
yaşadığı yoksulluk ve aşağılanmaya isyan edip eşkıyalığa sürüklenmesini, köylünün
çektiği eziyete katlanamayıp ağalık düzenine başkaldırışını okumuştuk. Bu yolda
anasını ve Hatçesini kaybetmiş, sonunda Abdi Ağayı öldürmüştü İnce Memed. Peki
köylü refaha ermiş miydi?
İnce
Memed 3 yıl sonra dağlardan Çukurovaya geri iniyor. Güvenliği için saklanmak
zorunda tabi ama köyü de burnunda tütüyor. Geri dönen İnce Memed in aldığı
havadisler ise hiç parlak değildir. Abdi Ağa gitmiş yerine daha beteri Kel Hamza
gelmiştir. Köylü sefalet içindedir. Sevdikleri yine can vermiştir. Verilen tüm
o mücadele boşuna mıdır?
Memed
in köye indiğini duyan köylü cesaretlenir, cana gelir. İnce Memed’i, Şahini
konuştukça konuşur, övdükçe överler. Biri bin olur Memed’in, gittikçe halkın
gözünde bir efsaneye döner. Köylü kafa bile tutmaya başlar ağalara. Ancak bu
sefer ortalık sadece ağalara kalmamıştır. Arif Saim Bey ve kaymakam gibi
hükümetin gücünü arkasına almış karakterlerle de iş tutar ağalar. Haksızlık, adaletsizlik,
zulüm boyu aşarken köyde, tüm köylü Memedden hareket beklerken Memedi
düşünceler almıştır. Bir ağa gider, bir yenisi mi gelir? Kel Hamza gider, Ali
Safa giderse yerine beteri mi gelir? Mücadele boşuna mıdır? Yok mudur bunun bir
hal çözümü?
Köylü
bekler, bekler… Zulüm artar. Memed bekler, düşüncelerde kaybolur. Köylünün
canına tak eder. Memed e biraz gönül de koyarlar ama Memed in varlığı bile
onlara kan olmuştur bir kere, ayaklanırlar. Ancak yediği, içtiği kesilen,
hayvanlarına el konan, evi barkı yakılan köylünün bir de suyunu keser ağalar. Haksız
yere tutuklananlar, canına kıyılanlar… Hastalıktan kırılan köylü, cenazesi
kalkan çocuklar.
Ve tam da “eee
hadi Memed ne beklersin daha” diye kızmaya başlarken ben Şahin bir karar verir.
İnce Memed silahını kuşanıp zulme karşı
gelecek midir?
İlk kitaba
göre biraz daha durağan, son çeyrekte hareketlenen bir anlatıydı bu sefer.
Karakter durumları, analizleri, betimlemeleri ağırlıktaydı. Biraz daha ağır
aktı o nedenle. Hürü Ana, Koca Osman, Kamer Ana, Selver gelin, Seyran,
Yobazoğlu Hasan, Zeynel, Sefçe Kahya, Adem, muhtar Seyfali, Ferhat Hoca, Topal
Ali, İdris Bey, Asım Çavuş, Köse Halil 2.kitapta hikayeye eşlik eden etkili
karakterler. Mehmed i bunca sorgulama arasında bir de yeni karasevda buluyor ya
bakalım nereye varacak.
“Zulme
karşı koymamak kâfirliktir.(…) Zulme karşı koymamak zalime ortak olmaktır.”
“Bir insan
ne kadar yürekliyse, o kadar korkaktır. Ya da bir insan ne kadar korkaksa o
kadar yüreklidir. Bunun böyle olduğunu bir insan ancak seksenine gelince anlar.”
“İnsan hep
kendisini yürekli sanır. İçinde bir düşüncede bunu olağan saymaz. Kahrından
ölür, delirir. Neden korkuyorum diye, aklını oynatır. Korku insanoğlunun
yüreğine işlemiştir, bunu bilmez. İnsanoğlu salt korkudur, bunu bilmez. Bilmez
de kendine yediremez korkuyu.”
"Bu
dünya böyledir," diyordu. "Sular hendeğine dolar. İnsanlar doğar
ölür, gün doğar batar. Ağaçlar büyür çürür. Sular akar, bulut ağar. Ağayı
öldürürsün, ağa gelir yerine. Bir daha öldürürsün, bir daha gelir."
"Bir
ağaç ne kadar ulu, ne kadar güçlü, ne kadar sağlam olursa olsun, onu
toprağından çıkaracak olursanız kurur. Bizi toprağımızdan çıkardılar, biz
kuruyacağız."
"Gamlanma,
hangi günü gördün akşam olmamış? Kaç geceyi gördün sabaha varmamış?"