1 Haziran 2023 Perşembe

YAŞAMDAN ESİNTİLER


 










KÜNYE

Kitap Adı: Yaşamdan Esintiler

Yazarı: Melek Işık

Basım: Gece Kitaplığı– 1.Basım- 2022

Sayfa: 213

Tür: Biyografi- Deneme/Öykü


İNCELEME:

Melek Işık 1967 yılında Öğretmen Okulundan mezun olmuş, Köy Enstitüleri dönemine tanıklık etmiş bir öğretmen. Yaşamdan Esintiler adlı kitabı ise oldukça farklı geldi. Nedeni ise kitabın farklı türlerde 2 ayrı bölümde yazılmış olması.

1. Bölüm yazarın anılarına, yaşantısına ve ülke yönetimine dair dönemsel karşılaştırma ve eleştirilerine değinen, haliyle biraz biyografi biraz deneme türünün iç içe geçtiği bir bölüm olmuş. Yazar çocukluğunu, ailesini, yatılı öğretmen okuluna girişini, ergenliğini, genç kızlığını, öğretmen oluşunu, hizmet verdiği dönemleri, siyasete girişini ve emekliliğini anlatıyor. Tabi bunları anlatırken de birçok ülke gerçeğine, dönemin doğru ve yanlışlarına, eğitimin getirildiği noktaya da ışık tutuyor. Köy enstitüleri neden kapatıldı, buna sebep kimlerdi, kimler faydalandı? Köy enstitülerinde verilen eğitimin kalitesi hakkında bilgi verirken şu an ki cahilliği ve eğitimsizliği eleştiriyor, bu kurumlar kapanmamış olsaydı sahip olabileceğimiz eğitim düzeyine ayna tutuyor. Hem dünün hem bugünün önemli siyasi olayları ve krizlerini eleştiriyor. Kendisi çok gençken okuduğu kitapta bir Avrupa kentinin tasvirinden çok etkileniyor ve bir gün gidip görebilmek hayali kuruyor, başarıyor da. Sanıyorum okuyucularına da aynı hayali kurdurmak amacıyla dünyanın farklı şehirlerine yaptığı gezileri anlatarak bitiriyor bu bölümü yazar.

2. Bölüm ise yazarın ‘tamamen hayal ürünümdür’ dediği, kadını, toplumda kadın olmayı, kadının sorunlarını ve kadın dayanışmasını konu edilen bir öykü olarak kaleme alınmış. Nihal in ağzından dinliyoruz Nihal’in daha bir çocukken ailesinin sorumluluğunu almak zorunda kalmasını, kardeşlerini okutmasını, kimi zaman annesi ve ablasına bile annelik yapmasını, bir kadın olarak yaşadığı zorlukları, hayatta kendi ayakları üzerinde durma mücadelesini. Erkek baskısını, şiddetini her yaşında gerek kendi ailesinde gerek çevresinde hissediyor. Kadının görmezden gelinişini, itilip kakılışını, değersizleştirilmeye ve hayattan soyutlanmaya çalışılmasını; tüm bunlara rağmen kadının ayakta durma ve ‘ben varım, buradayım’ deme mücadelesini kaleme alıyor yazar.

Arka kapak yazısını ise şöyle bitiriyor: “Tüm kadınlar insan onuruna yakışır, şiddetten uzak ve eşit bir hayatı hak ediyor.”

Tek eleştirim bazen düşüncelerin aktarılırken daldan dala atlanılması nedeniyle akışta küçük prüzler oluşmuş. Yine de değindiği konular açısından iki bölümü de ayrı ayrı severek ve dikkatle okudum.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

"Dünyada üst sınıf yaşar, orta sınıf şikayet eder, alt sınıf şükreder. Parayı da üst sınıf yer. Ancak orta sınıf ve alt sınıfta lidere tapar."

 

"En çok da şeriat isteyen kadınlara şaşarım. Nasıl bir akıldır ki, kendini ikinci hatta üçüncü sınıf bir insan konumuna düşürüyor."

 

"Tarihin ilk yıllarında Arapların doğan kız çocuklarını diri diri kuma gömdüklerini öğretmenim anlatmıştı. Acaba babamın soyunda Araplık mı vardı?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder