KÜNYE
Kitap Adı:
Cebimde Yoktu Yüreğimden Verdim
Yazarı: Samiye
Yaltırım
Hazırlayan:
Elif Karasioğlu Doğaner
Basım: Gece
Kitaplığı– 1.Basım- 2020
Sayfa: 102
Tür: Biyografi
İNCELEME:
Cebimde
Yoktu Yüreğimden Verdim, Nazım Hikmet Ran’ın kız kardeşi Samiye Yaltırım
tarafından abisinin 10. ölüm yıldönümü için hazırlanmış bir metin.
“Canımın
parçası Nazım Abim” diye başlıyor bize Nazım Hikmet’i anlatmaya. Selanik’te
doğumundan (1902) başlıyor, İstanbul’daki çocukluklarından devam ediyor.
1.Dünya Savaşı dönemleri, abisinin Milli Mücadele’ye katılması süreci,
yolculukları, Bursa’ya Fransızca öğretmeni olarak atanması, Moskova’da
geçirdiği 3 yıl ve Türkiye’ye dönüş sonrası Aydınlık Dergisi yazıları nedeniyle
başlayan karanlık yıllar.
Bu
sefer Moskova’da geçen sürgün yılları, çıkan af sonrası vatanına geri dönüşü
ancak tutuklanması. Düşünce suçu nedeniyle aldığı cezalar, hapishane günleri,
aileye hasret, ailenin özlemi ile geçen zorlu yıllar.
Tabi
tüm bunlar yanında Nazım’ın gönül ilişkileri. İlk karısı Nüzhet, sonrasında
Piraye ile büyük aşkı. Piraye ile aralarına giren cezaevi süreci ikisi arasına
mesafe koyar ancak Nazım bu boşluğu Münevver Hanım ile doldurmakta gecikmez.
Sonradan çok pişman olup Piraye’den af dilese de Piraye dönmez. (Burada
kızmamak elde değil bir kadın olarak ünlü şaire ama Piraye hakikatli kadınmış.)
Tahliye sonrası Münevver ile birlikteliği ve oğlu Mehmet. Hemen sonra tekrar
Sovyetlere sürgün günleri. Aşk adamı Nazım Moskova’da da 2 evlilik yapar. Önce
Galina (8 yıl) sonra dillere destan aşkı Vera (1960).
3
Haziran 1963 yılında ise Moskova’da hayata gözlerini yumar. Kızkardeşi
tarafından vatandaşlık reddi kararının iptali için başvuruda bulunulsa da yanıt
alınamaz.
Hikayeleştirilerek
anlatılmış akıcı ve bir çırpıda okunabilecek bir Nazım Hikmet biyografisi sunulmuş.
Simge Üngör tarafından hazırlanan illüstrasyonlarla da kitap desteklenmiş.
İlave
bilgi olarak; belki kız kardeşi de göremedi ama 2009 yılında, ölümünden 58 yıl
sonra çıkarılan karar ile Nazım Hikmet’e vatandaşlık iadesi kabul edilmiştir.
KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:
“Ben
aşığım Samiye, bak mesela şu karşıdaki çınar ağacına aşık olduğum gibi bir
ormana da aşığım; emek fikrine aşık olduğum gibi adalete de aşığım,özgürlüğü de
. Çünkü yaşamaktır aslında aşık olmak.”
“Ne bir
şeye çok sevinmeli ne de çok üzülmeli. Eskilerin deyimi ile 'ne gam baki ne dem
baki’.”
“-Ömer
Hayyam adını duydunuz mu? (Nazım Hikmet)
+Kim
bilmez Hayyam 'ı (Adalet Bakanlığı Müfettişi)
- Hayyam
zamanında İran hükümdarı kimdi?
+Bilmiyorum
-Görüyorsunuz
sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya
anımsayacak ama dönemin adalet bakanını ve sizi kimse anımsamayacak.”
“Öyle
değil midir? İnsan en çok sevdiği şeylerle imtihan olmaz mı? Sen hayatı da
vatanını da hürriyeti de çok sevmedin mi? Ve en çok onlarla sınanmadın mı?”
“Kendi
tabirinle kimsenin putuna tapmayıp, kimsenin önünde ceket iliklemediğin için
çekmediğin kalmadı. Yaşarken bedenin, ölünce de naaşın bu topraklarda haksız
yere istenmedi.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder