22 Aralık 2024 Pazar

 












KÜNYE

Kitap Adı: Peygamber Enok’un Kitabı

Yazarı: Kolektif

Basım: Hermes Yayınları– 17.Basım- 2020

Sayfa: 176

Tür: Din-İnanç


İNCELEME:

Peygamber Enok’un Kitabı

Enok’un Kitabı, MÖ300 ile MÖ100 yılları arasında yazılmış olduğu saptanan, Eski Ahitten daha eski olduğu bildirilen, Yahudi dini külliyatında bulunduğu halde Eski Ahit’e dahil edilmeyen Apokrif yani gizlenmiş bir kitap. 1500 yıldır kayıp olan kitap, 1773 yılında Habeşistan'da bir manastırda 3 nüsha olarak bulundu. Peki neden hem Hıristiyanlar hem de Yahudiler bu kitabı ortadan kaldırmak istedi?

Enok (Hanok) hem Tevrat'ta hem de İncil'de anılmakta. Kuran'da Hz. İdris olarak anılıyor. Hz.Adem’in 7.kuşak torunu, Hz.Nuh'un büyükbabasıydı. Bazı eski yazarlara göre bilim ve sanatları, yazı yazmayı ilk öğreten kişi, Hermes, Thoth ve/veya Merkür ile birdi.

"Kitapta İdris'i de an. Çünkü o, özü sözü doğru olan bir peygamberdi. Onu yüce bir yere yükselttik" (Meryem Süresi 56-57) Kur'an-ı Kerim.

“Adem ve Havva'nın torunları dünyaya daha yeni nüfuz ederken Düşmüş Melekler yeryüzüne indiler... Tanrı'nın emirlerine karşı geldiler. İnsanlarla iç içe oldular. İnsanlara savaş, kozmetik, kıymetli taşlar ve günümüzde yaygın nice ilim ve sanatı öğrettiler. İnsanlarla düşüp kalktılar, melez çocukları dehşet saçan devler Nefilim'di. Sonra dünya çatırdadı, ekseni kaydı ve büyük bir tufan her şeyi alıp götürdü.”

Aslına bakılırsa tek başına okunup anlaşılmanın yanında içerdiği yoğun sembolizm nedeniyle dönemin mistik öğretileriyle birlikte değerlendirmek gerekiyor. 1947 de bulunmuş Ölü Deniz Yazmaları, Tevrat ve diğer semavi dinlerdeki öğretilerle paralellik gösterdiği bildirilmiş.

Yaratılış, Nuh Tufanı, Düşmüş Melekler, Nefiller, Kıyamet, Yargı Günü, Cennet-Cehennem gibi teolojik bilgiler yanında; Güneş-Ay- Gezegen döngüleri, Gün-Ay-Yıl hesaplamaları gibi Astronomik bilgiler veriyor. Ayrıca Enok’un vizyonlarını ve yoğun cehennem tasvirlerini içeriyor. Adalet, iyilik-kötülük, ödül-ceza kavramları üzerine duruyor.

Tesadüfen elime geçen ve merak ettiğim bir kitaptı. Genel olarak semavi dinlerdeki ödül ve cezalandırma bilgileri ile örtüşüyor. Astronomik bilgilerin örtüşmesi ilgi çekici. Geri kalan verilerin konunun âlimlerince değerlendirilmesi daha uygun tabi. Dinler tarihine meraklı kişilerin ilgisini çekebilecek, bu konuda araştırma yapanlar için daha anlamlı olabilecek bir kitap.

  

KİTAPTAN ALINTILAR:

 

“(79.Bölüm)

…3. Günahkârların günlerinde yıllar kısalacak.

4. Topraklarında, tarlalarında tohumları gecikecek. Dünyadaki her şey değişecek! Hiçbir şey zamanına uygun görünmeyecek. Yağmur yağdırılmayacak; gökler yağmuru tutacak.

5. O zamanlarda dünyanın meyvelerin gelişimi engellenecek. Zamanında yetişmeyecekler. Ağaçlar meyve zamanlarında meyve vermeyecek.

6. Ay düzenini değiştirecek, zamanında görünmeyecek. O günlerde Güneş görünecek ama akşam batıdaki büyük arabada seyahat edecek. Normal ışığından daha fazla parlayacak. Yıldızların pek çok lideri düzenlerini bozacak. Yörüngelerini ve görevlerini değiştirecekler.

7. Kendi zamanlarında görünmeyecekler. Tüm yıldız kümeleri günahkârlara susacaklar

8. ve dünyadakiler onlarla ilgili fikirlerinde yanılacaklar. Tutumlarını değiştirecekler.

9. Evet! Yanılacaklar ve kendilerini tanrılar sanacaklar. Onlar üzerinde kötülük artacak,

10. üzerlerine ceza yağıp hepsini yok edecek.”

 

“Vay halinize günaha ve sahtekarlığa temel atanlar, dünyada acılara neden olanlar, çünkü sizin sonunuz da acı ve ani olacak.”

 

“Vay halinize adilleri ezen güçlüler. Mahvedilme zamanınız geliyor. Sizin yargılanma gününüzle birlikte adiller için iyi günler gelecek.”

 

“Vay halinize aptallar, çünkü aptallığınızla mahvolacaksınız. Bilgeleri dinlemiyorsunuz ve o yüzden sizin kaderinizde iyi şeyler yok.”

 

“Dinleyin çocuklarım. Adaletin yolundan yürüyün, adaletsizlik yolunda yürümeyin çünkü adaletsizlik yolunda yürüyenler sonsuza kadar yok olacaklar.”

 

“(91. Bölüm)

1. Bu bilgelik öğretisi Enok tarafından yazılmıştır. Bu öğreti tüm insanlar için, dünyada yaşayacak olan çocuklarım için ve doğruluk ve huzuru izleyecek olan gelecek nesiller için dünyanın bir değerlendirmesini sunmaktadır.

2. Zamanın olumsuzlukları yüzünden ruhlarınız kararmasın. Yüce Olan her şey için bir zaman ayırmıştır.

3. Adil Olan uykudan uyanacak, adalet yolunda yürüyecektir ve onun yolu ve sözü sonsuz iyilik ve rahmettir. O sadıklara merhametli olacak, onlara sonsuz adalet ve güç verecek. Ebedi ışıkta yürüyecek. Günah ise karanlıkta sonsuza kadar yok edilecek ve o günden sonsuza kadar bir daha görülmeyecek.”


19 Aralık 2024 Perşembe

BEN, KİRKE

 











KÜNYE

Kitap Adı: Ben Kirke

Yazarı: Madeline Miller

Basım: İthaki Yayınları– 2.Basım- 2019

Sayfa: 404

Tür: Roman, Fantastik, Mitoloji


İNCELEME:

Ben Kirke / Madeline Miller

Kirke, Güneş tanrısı Helios ile nympha Perseis’in kızı, Aiaie Cadısı. Doğduğu gün, Helios’un kehanetiyle ölümlü bir prens ile evleneceğinin bildirilmesi annesini mutsuz eder. Daha yüce eşleşmelere sahip çocuklar doğurmak üzere teyzelere bırakır Kirke’yi. Kardeşleri arasında en sönük kalan, kendini bulamamış, güçlerini keşfedememiş bir nymphadır Kirke. Sessiz, zayıf, itaatkâr.

"Cadılık illa nefret, kıskançlık ya da başka türlü kötülükten doğmaz; ben ilk büyümü aşkımdan yapmıştım."

Tanrı Prometeus ile karşılaşmasıyla değişim başlar. Sonra denizci Glaukosa aşık olur ve üzerinde bir büyü kullanarak onu ölümsüz bir tanrıya çevirir. Ama sonrasında Glaukos ona yüz çevirir. Kuzenlerinden Skylla ile çatışmaları sonrası yine büyü kullanıp onu bir canavara dönüştürür. Ancak Skylla nın denizlere karışıp ölümlü denizcileri yemesi Kirke yi pişmanlığa sevk eder. Ancak bu büyüler öğrenilir, tanrı Zeus cezasız bırakmaz ve Kirke, Aiaie adı verilen adaya yapayalnız sürgüne gönderilir.

Adaya yaklaşan kimi gerçekten yardıma muhtaç kimi ise suça meyilli denizcilerle sınanır Kirke. Bir gün adasına demir atan Odyseus ile tanışmasıyla çok şey değişir hayatında. Bu ıssız adada, Olymposlu tanrılarla, titanlarla, ölümlülerle, canavarlarla sınavları, anne oluşu, kehanetler nedeniyle oğlu Telegonosu korumaya çalışması ve sonunda onu özgür bırakmak gerekliliğiyle birlikte kendi özgürlüğünü elde etme mücadelesiyle Kirke’nin kendini keşfetme yolculuğu anlatılır.

“-Bu dünyaya bir an daha dayanamayacağım, diye düşündüm.

- Öyleyse çocuğum, başka bir dünya yap.”

Mitolojik öğelere hakimiyetimin zayıf olmasından dolayı okumayı biraz ertelediğim ancak su gibi akan masalsı bir kitaptı. Mitolojik bir tanrıçayı konu alsa da bir yandan bir kadının kendini bulma, gücünü keşfetme ve zorluklara karşı mücadelesini anlatması açısından da okumaktan keyif aldım. Mitoloji sevenlere öneridir.

 

 KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Bir engereğe avucunuzdan yemek yemeyi öğretebilirsiniz ama ısırma arzusunu içinden söküp alamazsınız.”

 

“Ne yaparsan yap, demek istedim, aşırı mutlu olma. O zaman başından aşağı ateşler yağar.”

 

“Yüreklerimizde gerçekte ne olduğu bilinseydi kaçımız affedilirdi?”

 

“Borçlarını hissetmemek gençliğe verilmiş bir armağandır.”

 

"Kafeste beslenen bir kuş gibi olmayacağım, diye düşündüm. Kafesin kapısı açıkken bile uçmayacak kadar aptal olmayacağım."


10 Aralık 2024 Salı

İNCE MEMED 4

 












KÜNYE

Kitap Adı: İnce Memed 4

Yazarı: Yaşar Kemal

Basım: Yapı Kredi Yayınları– 37.Basım- 2022

Sayfa: 639

Tür: Roman, Türk Edebiyatı


İNCELEME:

İnce Memed 4 / Yaşar Kemal

Yaşar Kemal’in 32 yılda tamamladığı bu 4 kitaplık seriyi bitirmiş bulunmaktayım. Yazarın kalemi ile bu seri ile tanıştım. Paragraflarca süren yoğun betimlemeleri başka bir yazardan daha böyle lezzetli, keyifli okur muyum bilemiyorum.

3.kitapta İnce Memed “Bir ağa giderse bin ağa gelir” diye düşünmüş, yılmış ama sonra “Bir Memed giderse bin Memed gelir.” diye umut yeşertmişti. İşte son kitapta Memed’in yeşerttiği umutları filizleniyor, her topraktan, her dağdan bir Mehmed doğup yetişiyor. Memed in davasına baş koyan her genç, her köylü adını Memed yapıp zulme direniyor.

Seyran ile evlenen Memed, Hürü anayı da alıp portakal bahçeleri içinde bir Akdeniz kasabasına yerleşir. Kimliğini gizler. Dağlarda ise onun adını Ferhat Hoca çetesiyle birlikte yaşatmaya devam eder. Bu kasabada tanıştığı muallim Zeki Nejat’dan çok etkilenir. Milli mücadele kahramanlarından bu öğretmen, köylüye zulmeden çeltikçiklere karşı köylünün hakkını savunur ancak bu duruma çeltik ağası Şakir Bey el koyar. Bu zulüme ve Zeki Nejat’a yapılana sessiz kalamayan Memed, Şakir Beyi öldürür ve tekrar dağa çıkar.

İnce Memed zengin Ağalardan alıp atası savaşta yitmiş köylüye dağıtan bir halk kahramanıdır. Dilden dile söylenip efsaneleşmiştir. İnce Memed efsunludur, Kırkgöz ocağının mührünü taşır, ona kurşun geçmez. Köylünün gözündeki bu değeri ve gücü ağaların hoşuna gitmez. Çukurova köylülerine eziyeti bitmeyen ağalar kendi canlarından da korkarlar tabi. Bire bin katıp milletvekili Arif Saim Bey’i de kışkırtırlar İnce Memed e karşı. Ağaların adamları ve candarmalar ile eşkıyalar ve Memedler arasında dağlarda, ovalarda kurulan pusular, iz sürmeler, kıyasıya çarpışmalar başlar.

Bu sefer kurşunların hedefinde kimler vardır? Kimler yitik kimler kazanan olacaktır?

Önceki karakterlere ilave yeni karakterleriyle sürükleyici ve aksiyonu yüksek bir okuma ile veda ettim İnce Memede. Aklımda küçük sorular kalmadı değil. Bekledim Memed Hatçeden olan çocuğunu arayıp bulacak mı diye. Kimbilir belki de atını onun için sürüp gitmiştir, ‘Gene geleceğim’ sözüyle.

Bir yandan Cumhuriyetin ilk yıllarına da ışık tutan bu değerli Türk klasiğini okuyunuz efendim, tavsiye ederim.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Dünyada çok şey kolay da, insan olmak zor.”

 

“Gönül bir sırça saraydır, kırılırsa bir daha bitiştirmek zordur.”

 

“İnsan, hangi insan olursa olsun, yaşamı değişir, günü sevinç içinde başlar, sevinç içinde sürer giderse güzelleşir.”

 

“İnsanlar her şeye başkaldırmalı diyordu. İnsanlar böyle uyudukça, böyle zulüm altında inlemeyi kabul ettikçe, insanlığın bir sinekten ne farkı olur... İnsanlar eğer en küçük bir haksızlığa, bir zulme başkaldırmayı akıl etmezlerse, insanlık bundan böyle daha beter hale düşecektir.”

 

“İnsanların insanlara güveni kalmayınca, bu dünyada güvenilir bir insanın bile olmayacağına insanların inanması, insanların ölümü demektir.”

 

“İnsanlara umut vermek iyidir de, o umudun altından kalkamamak kötüdür. Umudun ölmesi, insanın ölmesinden daha beterdir.”