KÜNYE
Kitap Adı:
Altıncı Koğuş
Yazarı: Anton
Çehov
Basım: Türkiye
İş Bankası Kültür Yayınları– 22.Basım- 2022
Sayfa: 68
Tür: Novella
İNCELEME:
Rus
Edebiyatından Altıncı Koğuş , Anton Çehov dan okuduğum ilk eser oldu.
Altıncı
Koğuş, bir taşra kasabasında bulunan hastanenin akıl hastalarını yatırdıkları
ek binasıdır. Sözde tedavi gören 5 hasta, insani olmayan çok kötü şartlarda
barındırılmaktadır.
Ivan
Dmitriç burada tedavi gören, eğitimli, zeki bir hastadır. Sorunu sürekli
izlendiğini hissetmesidir.
Andrey
Yefimiç ise iyi bir aileden gelen, hayatında hiç sıkıntı yaşamamış, acı
çekmemiş bir doktordur. Bu taşra kasabasında en çok entelektüel bir sohbet yapabileceği,
kültürlü kişilerin özlemini hisseder.
Doktor
Andrey Yefimiç ile hasta Ivan Dmitriç in tesadüf eseri karşılaşmaları ve
tanışmaları ile doktor aradığını bulmuştur. Aralarındaki felsefi sohbetler zaman
zaman çatışmaya dönse de doktor bu sohbetlerden çok keyif alır. Ivan Dmitriç in
maruz kaldıkları adaletsizlik, hastane içinde yaşamaya zorlandıkları berbat
koşullar hakkındaki şikayetlerini Doktor görmezden gelir. Bu durumu değiştirmek
için eylemde bulunmaz.
Doktorun
bir ‘deli’ ile bu samimi arkadaşlığı ise hastanede gözden kaçmaz, oklar artık doktorun
üzerindedir. Andrey Yefimiç büyük yanılgısını ancak Altıncı Koğuşa ‘doktor’ unvanı
olmadan düştüğünde fark edecektir.
Kitap
karakterler ve ele aldığı konu üzerinden, döneminde Rus aydınlarının ülke
sorunlarına kayıtsız kalmasını eleştiriyor. Toplumsal sorunlara ışık tutmayan, değişimi
ateşlemeyen kişiye aydın diyebilir miyiz?
Empati
kurabilmek, gerçekten karşıdaki kişinin yaşadığı acıyı, zorluğu duyumsayabilmek
özel bir yetenek mi?
Bazen
ne acı ki birebir kendimiz mağduru olmadan gözümüzün önünde yaşanan
olumsuzlukları algılayamıyoruz. Ciddiye almıyor, önemsemiyor, bir kılıf
uydurmakta becerikli davranabiliyoruz. Etrafınızda empati gücü yüksek kişiler
varsa sıkı sıkı sarılın derim, sayıları düşünüldüğünden çok daha az bence.
Kısacık
ancak içeriği açısından derin ve anlamlı bir kitap. Okumanızı öneririm.
KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:
“En
acı ve kırıcı olan şey, bu hayatın acılara karşılık olarak mükâfatla sona
ermemesi…”
“Ancak
siz de biliyorsunuz ki onlarca, yüzlerce deli dışarıda dolaşıyor, çünkü
cehaletiniz yüzünden onları sağlıklı olanlardan ayırt edemiyorsunuz. “
“Her
türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı,
beraat kararı gibi her türlü merhamet duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti
düşünmek gülünç değil midir?”
“Hayat
can sıkıcı bir tuzaktır. Düşünen bir insan olgunluğa eriştiğinde ve tam bilinç
kazandığında kendini istençsiz olarak sanki çıkışı olmayan bir tuzağın
içindeymiş gibi hisseder.”
“Sıradan
bir insan iyiyi ya da kötüyü dışarıdan, yani bir atlı arabadan ya da bir
çalışma odasından bekler. Düşünen bir insan ise kendinde bulur.”
“Hayatın
yükü altında ezilebilir, ondan nefret edebilirsiniz, ama onu küçümseyemezsiniz.”
"Bence
kitaplar notaya, sohbet ise şarkı söylemeye benziyor."