KÜNYE
Kitap Adı:
Bir Hayalin Ardında
Yazarı: M.Tarık
Koç
Basım: Hayy
Kitap– 1.Basım- 2023
Sayfa: 128
Tür: Roman
İNCELEME:
Muhammed
Tarık Koç tarafından kaleme alınmış Bir Hayalin Ardında oldukça hüzünlü yarım
kalmış bir aşk hikayesini, arkada kalanın acısı ve sorgulamaları ile aktarıyor.
John
Lennon’un ‘Hayat; siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir.’ sözünü sıklıkla
hatırladım kitabı okurken. Hepimiz geleceğimize dair hayaller kuruyoruz.
Gerçekleştirebildiklerimiz en büyük mutluluk oluveriyor.
Gerçekleştiremediklerimiz ise hep içimizde ukte. Ancak en zoru ise sanıyorum
yaşanabilecekken yaşanamamış olanlar ve yaşanıyorken sekteye uğrayanlar. Ah o yarım
kalmışlık hissi, başa çıkılması en zoru belki.
“Diri diri, üzerine toprak atılarak
öldürülen kor ateşler gibi üfleyerek söndürdüm hayalimi ve mumun alevini.”
Kahramanlarımız
Burak ve Sümeyra. Türkiye’de aralarında birkaç sokak olmasına rağmen
birbirlerinden habersiz büyümüş, Almanya’ya göç ettikten sonra yaşadıkları
mahallede bir kafede tanışan iki gençtir. Birbirlerine aşık olur ve
nişanlanırlar. Okulda da dereceye giren başarılı öğrencilerdir. Birlikte
seyahat etmeyi seven çift Avrupa’nın birçok şehrini birlikte gezip anı
biriktirirler. Ancak onları biraya getiren kader onlar için uzun bir gelecek çizmemiştir.
Sümeyra kolon kanserine yakalanır ve birkaç ay içinde tükenir. Burak ise yarım
kalan hayalleri ile bir başına bu zamansız vedanın kederi ile yüzleşir. Yaşamı
ve ölümü sorgulamaya başlar. Geçmiş anılarını hatırlayarak avunmaya, hayata
tutunmaya çalışır.
Yazar
hikayesini oldukça yoğun ve başarılı betimlemeler kullanarak oldukça akıcı bir
üslupla anlatıyor. Hayatın çok hızlı değişebileceğini, bu nedenle anımızın ve sevdiklerimizin
kıymetini bilmemiz gerektiğini tekrar yüzümüze çarpıyor. Severek okudum. Sevgiyle
ve sevdiklerinizle kalın.
KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:
“Hatıralar,
yaşanmışlıklar arşivinden ne bulursa getiren korkusuz bir ulak gibiydi.”
“Geçmiş,
üzerinde hiçbir silginin silemediği, her bir satırına tek bir cümlenin
yazılabildiği çizgili bir defterdi. Fakat ben herkesin görmediği yedek, boş
satırlar görüyordum...”
“Hayat
yalnızca camdan daha yavaş ya da daha hızlı olana bakıldığında varlığı
hissedilebilen bir akıştır.”
“En
büyük ödül; belirli bir amaç ve sorumluluk için var olmak görünür olabilmekti
doğada.”
“Ölüm,
hayat olmadan bir hiçti. Bir ahenk, ölümü tıpkı suya atılan taş gibi hayatın
üzerine atıyor, ölüm seke seke onun üzerinde ilerliyordu. Ne hayatın içine
karışacak seviyede onunla temas kuruyor ne de hızını kaybediyordu. O küçük
dokunuşla bile ölüm hayattan çok şey alıp götürüyordu.”
“…
bazıları için ölüm, onu kavrayıncaya, sindirinceye dek görmezden gelinmeliydi.”
“Hammaddesi
insan olan fabrikaya benziyordu morg. Ölüm tekrar tekrar üretiliyordu.”
“Güncel
insanoğlu sürümünün kalite kontrol testlerinde nasıl sonuçlar verdiğine dair
istatistik tutulabilir miydi? Doğumdan ölüme toplam kaç kez gülebilir veya kaç
kez ağlanabilirdi? Başlangıçta belirlenmiş maksimum eşik var mıydı? Kaç ölüm
kaldırabilirdi krateri andıran narin kalpler? Alaycı tebessümler ve samimi
kahkahalar aynı sayıda mı kota kullanırdı?”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder