10 Ekim 2023 Salı

GECE YARISI KÜTÜPHANESİ

 










KÜNYE

Kitap Adı: Gece Yarısı Kütüphanesi

Yazarı: Matt Haig

Basım: Domingo Yayınevi– 17.Basım- 2022

Sayfa: 282

Tür: Roman, Fantastik Kurgu


İNCELEME:

“Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”

Nora Seed 35 yaşında, geçmişinde birçok hayalinden vazgeçmiş olması nedeniyle pişmanlıklarla yüklü genç bir kadındır. Annesinin, babasının, sevgilisinin, abisinin, en yakın arkadaşının peş peşe hayatından bir nedenle çıkması ile yoğun depresyon altındadır. Yalnızlığını paylaştığı çok sevdiği kedisini ve son olarak da işini kaybetmesi ile hayata dair umudunu ve kendine dair tüm inancını yitirir. Talihsiz bir karar ile intihar teşebbüsünde bulunur. Ancak kendini ölüm ile yaşam arasında, arafta bir yerde, Gece Yarısı Kütüphanesi’nde bulur.

Çocukken sığındığı kütüphanenin çok sevdiği müdiresi Bayan Elm de bu zamanın işlemediği kütüphanenin Kütüphanecisi olarak karşısına çıkar. Rafları dolduran sonsuz sayıda kitap Nora’nın yaşayabileceği farklı hayat olasılıklarını içeriyor. Bayan Elm Nora’yı önce külçe gibi ağır olan Nora’nın Pişmanlıklar Kitabı ile tanıştırıyor. Pişmanlıkları ile tekrar yüzleşen Nora diğer hayat olasılıklarını denemeye karar veriyor. Tekrar yaşamak umudunu yeşertecek o hayatı bulmaya çalışıyor. Denediği bir hayatta gerçekten yaşamak istediğine karar verirse o hayatta kalabileceği bilgisi ile türlü hayatlar arasında bir yolculuk başlıyor. Ve Bayan Elm’in sözünü her seferinde farklı açılardan deneyimliyor:

"Tek bir şeyi farklı yapmak çoğu zaman her şeyi farklı yapmaktır."

Mutluluk sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli?

Yanlış giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz?

Hayatı yaşanılır kılan ne?

Yanlış bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?

Nora paralel yaşamlarında deneyimlediği her hayatta yukardaki sorulara cevap arıyor. Bulduğu cevaplar kök yaşamına ışık olabilecek mi? Acaba Nora tekrar ‘yaşamak isteği’ ile dolup, bir hayat seçebilecek mi?

Hepimizin hayatta keşkeleri var, kiminin az, kiminin fazla. Kimi hiç düşünmezken, kimimizin çokça sorguladığı pişmanlıkları. Keşke dediğimiz hayatlar bizi daha mutlu edecek hayatlar mı gerçekten? Matt Haig, sizleri de Nora ile birlikte, kendi pişmanlıklarınızı tekrar ele alacağınız bir yolculuğa çıkarıyor. Oldukça akıcı ve sürükleyici, yaşama bakış açınızda olumlu değişimler yaratacak güçte yaratıcı bir kurgu.

Hayat her an yeni deneyimlere gebe ve “Bazen öğrenmenin tek yolu yaşamaktır.”

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 

Ve Nora’dan mesaj var (kısaltılmış) :


“Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay…

Edinemediğimiz arkadaşlara, yapamadığımız işlere, evlenmediğimiz insanlara, yapmadığımız çocuklara özlem duymak an meselesi…

Ama esas sorun yaşamadığımız için pişmanlık duyduğumuz hayatlar değil. Sorun pişmanlığın kendisi…

Olası hayatlarımızdan herhangi birinin bundan daha mı iyi yoksa daha mı kötü olacağını bilemeyiz…

Olmamız gereken tek bir kişi var. Hissetmemiz gereken tek bir varoluş var.

Her şey olabilmek için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuzuz. Yaşadığımız her an sonsuz olası geleceğe gebe.

Onun için bu hayatımızdaki insanlara iyi davranalım. Arada bir başımızı kaldırıp yukarı bakalım çünkü nerede olursak olalım gökyüzü her daim sonsuz…”

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Hayatı anlamak zorunda değilsin. Yaşaman yeterli.”

 

“Her şeyi bir arada yaşamamız. Dümdüz bir çizgide. Ama resmin tamamı bu değil. Çünkü hayat yalnızca yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da oluşur. Ve yaşadığımız her an bir çeşit dönemeçtir.”

 

“Boş yere hayatımızın farklı olmasını diliyor, kendimizi başkalarıyla ve kendimizin farklı versiyonlarıyla karşılaştırıp duruyoruz ama gerçekte çoğu hayat bir yere kadar iyi ve bir yere kadar kötü.”

 

“Özgürlüğün temelinde itaatsizlik yatar. İtaat edenlerden ancak köle olur.”

 

“Kaçıp gitmek istediğiniz yerin kaçtığınız yerle aynı olduğunu görmek tam bir aydınlanmaydı. Hapishanesinin bir yer değil, bakış açınız olduğunu anlamak.”

 

“Yalnızca algılayabildiğimiz kadarını biliriz. Deneyimlediğimiz her şey, en nihayetinde, algılayabildiklerimizden ibarettir. Neye baktığın değil, ne gördüğün önemlidir.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder