KÜNYE
Kitap Adı:
Gece Yarısı Kütüphanesi
Yazarı: Matt
Haig
Basım: Domingo
Yayınevi– 17.Basım- 2022
Sayfa: 282
Tür: Roman,
Fantastik Kurgu
İNCELEME:
“Pişmanlıklarını
telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?”
Nora
Seed 35 yaşında, geçmişinde birçok hayalinden vazgeçmiş olması nedeniyle pişmanlıklarla
yüklü genç bir kadındır. Annesinin, babasının, sevgilisinin, abisinin, en yakın
arkadaşının peş peşe hayatından bir nedenle çıkması ile yoğun depresyon
altındadır. Yalnızlığını paylaştığı çok sevdiği kedisini ve son olarak da işini
kaybetmesi ile hayata dair umudunu ve kendine dair tüm inancını yitirir. Talihsiz
bir karar ile intihar teşebbüsünde bulunur. Ancak kendini ölüm ile yaşam
arasında, arafta bir yerde, Gece Yarısı Kütüphanesi’nde bulur.
Çocukken
sığındığı kütüphanenin çok sevdiği müdiresi Bayan Elm de bu zamanın işlemediği kütüphanenin
Kütüphanecisi olarak karşısına çıkar. Rafları dolduran sonsuz sayıda kitap Nora’nın
yaşayabileceği farklı hayat olasılıklarını içeriyor. Bayan Elm Nora’yı önce
külçe gibi ağır olan Nora’nın Pişmanlıklar Kitabı ile tanıştırıyor.
Pişmanlıkları ile tekrar yüzleşen Nora diğer hayat olasılıklarını denemeye
karar veriyor. Tekrar yaşamak umudunu yeşertecek o hayatı bulmaya çalışıyor. Denediği
bir hayatta gerçekten yaşamak istediğine karar verirse o hayatta kalabileceği
bilgisi ile türlü hayatlar arasında bir yolculuk başlıyor. Ve Bayan Elm’in
sözünü her seferinde farklı açılardan deneyimliyor:
"Tek bir şeyi
farklı yapmak çoğu zaman her şeyi farklı yapmaktır."
Mutluluk
sadece önemli sandığımız seçimlerde mi gizli?
Yanlış
giden her detayın sorumlusu gerçekten biz miyiz?
Hayatı
yaşanılır kılan ne?
Yanlış
bir karar insanın tüm hayatına mal olabilir mi?
Nora
paralel yaşamlarında deneyimlediği her hayatta yukardaki sorulara cevap arıyor.
Bulduğu cevaplar kök yaşamına ışık olabilecek mi? Acaba Nora tekrar ‘yaşamak
isteği’ ile dolup, bir hayat seçebilecek mi?
Hepimizin
hayatta keşkeleri var, kiminin az, kiminin fazla. Kimi hiç düşünmezken,
kimimizin çokça sorguladığı pişmanlıkları. Keşke dediğimiz hayatlar bizi daha
mutlu edecek hayatlar mı gerçekten? Matt Haig, sizleri de Nora ile birlikte, kendi
pişmanlıklarınızı tekrar ele alacağınız bir yolculuğa çıkarıyor. Oldukça akıcı
ve sürükleyici, yaşama bakış açınızda olumlu değişimler yaratacak güçte yaratıcı
bir kurgu.
Hayat
her an yeni deneyimlere gebe ve “Bazen öğrenmenin tek yolu yaşamaktır.”
Ve
Nora’dan mesaj var (kısaltılmış) :
“Yaşayamadığımız
hayatların yasını tutmak kolay…
Edinemediğimiz
arkadaşlara, yapamadığımız işlere, evlenmediğimiz insanlara, yapmadığımız
çocuklara özlem duymak an meselesi…
Ama
esas sorun yaşamadığımız için pişmanlık duyduğumuz hayatlar değil. Sorun
pişmanlığın kendisi…
Olası
hayatlarımızdan herhangi birinin bundan daha mı iyi yoksa daha mı kötü
olacağını bilemeyiz…
Olmamız
gereken tek bir kişi var. Hissetmemiz gereken tek bir varoluş var.
Her
şey olabilmek için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuzuz.
Yaşadığımız her an sonsuz olası geleceğe gebe.
Onun
için bu hayatımızdaki insanlara iyi davranalım. Arada bir başımızı kaldırıp
yukarı bakalım çünkü nerede olursak olalım gökyüzü her daim sonsuz…”
KİTAPTAN SEVDİĞİM
ALINTILAR:
“Hayatı
anlamak zorunda değilsin. Yaşaman yeterli.”
“Her
şeyi bir arada yaşamamız. Dümdüz bir çizgide. Ama resmin tamamı bu değil. Çünkü
hayat yalnızca yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da oluşur. Ve
yaşadığımız her an bir çeşit dönemeçtir.”
“Boş
yere hayatımızın farklı olmasını diliyor, kendimizi başkalarıyla ve kendimizin
farklı versiyonlarıyla karşılaştırıp duruyoruz ama gerçekte çoğu hayat bir yere
kadar iyi ve bir yere kadar kötü.”
“Özgürlüğün
temelinde itaatsizlik yatar. İtaat edenlerden ancak köle olur.”
“Kaçıp
gitmek istediğiniz yerin kaçtığınız yerle aynı olduğunu görmek tam bir
aydınlanmaydı. Hapishanesinin bir yer değil, bakış açınız olduğunu anlamak.”
“Yalnızca
algılayabildiğimiz kadarını biliriz. Deneyimlediğimiz her şey, en nihayetinde,
algılayabildiklerimizden ibarettir. Neye baktığın değil, ne gördüğün önemlidir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder