23 Ekim 2023 Pazartesi

MAHALLE KAHVESİ

 










KÜNYE

Kitap Adı: Mahalle Kahvesi

Yazarı: Sait Faik Abasıyanık

Basım: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları– 18.Basım- 2021

Sayfa: 134

Tür: Öykü


İNCELEME:

Mahalle Kahvesi, Sait Faik Abasıyanık’ dan okuduğum ilk öykü kitabı oldu. İçerisinde 22 öykü ve bir de Orhan Veli tarafından Sait Faik’i anlatmak amacıyla kaleme alınmış bir yazı bulunuyor.

Edebiyat çevrelerince çok beğenilen bir hikayeci olsa da beni yazım tarzı biraz yordu açıkçası. Öykü tarzı olarak olay öyküsü tarzında kaleme alınmış öyküler olduğundan bazı öykülerde oldukça sıkıldım. O anki çiçeği, böceği, insanı, duyguyu tasvirlediğinden daha durağan bir havası var. Bazı öykülerin sonu bir yere varmadı gibi hissettirdi. Ve anladım ki ben durum öykülerinden ziyade olay öykülerini seviyorum.

Edebi tarafına lafım yok tabi. Öykülerin akışı zaman zaman yorsa da içerik içinde çok da özlü ve anlamlı cümleler geçiyor ki alıntılar kısmında sevdiklerimi paylaştım.

Öyküler arasında en sevdiklerim Hallaç, Baba-Oğul, Mahalle Kahvesi isimli öyküler oldu. Ayrıca Kestaneci Dostum ve Sinağrit Baba isimli öyküleri de severek okudum. Ki sevdiğim öyküler de biraz daha olay öyküsüne yakın öyküler.

Durum öyküsü severler çok daha fazla keyif alacaklardır. Keyifle ve kitapla kalın. Sevgiler.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Kitaplar, bir zaman bana, insanları sevmek lazım geldiğini, insanları sevince tabiatın, tabiatı sevince dünya­nın sevileceğini oradan yaşama sevinci duyulacağını öğretmiş­tiler.”

 

“Şu ömrü mevsimlere benzetenler iyi etmişler doğrusu. Herkesin bir ilkbaharı, yazı, güzü, kışı oluyor işte.”

 

“Hey zavallı, budala çocukluk! Şimdi sen bile yoksun, sesin o kadar uzaklardan geliyor ki, mezardan çıkıyor bu ses diyecek gibi oluyorum.”

 

“Hani bazı insanlar vardır, iyilik edersin. Bir edersin, iki edersin, üç edersin. Sonra edemeyecek hale gelirsin de elinden bir şey yapmak gelmez. O zaman bir de bakarsın ki, karşındaki sana düşman kesilmiştir. Hepimiz öyleyiz işte. Bütün iyilikleri, bütün dostlukları, tulumba gibi emeriz. Sonra dostluklar, iyilikler de kuyular misali kurur.”

 

“Şu uyku insanın sevgilisi gibi bir şey, gelmeyince sinirlendiriyor.”

 

“Ölüye ağlayamayan insanların huzursuzluğu içindeyim. Gülenlere kızıyorum. Halbuki ben yaşamayı severim, delicesine!”

 

“Asalet insanlardan çoktan kalktı.(…)Asalet ümitlerimize, hüzünlerimize, yalnız fakir insanların ümitlerine, facialarına gelip kondu. Onu ne okumuş suratlarında, ne kitaplarda, ne eşyada, ne de hareketlerde aramamalıyız beyhude.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder