nörobilim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nörobilim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Kasım 2024 Pazar

BEDENİN SİMYASI

 










KÜNYE

Kitap Adı: Bedenin Simyası

Yazarı: Dr. Elif Güveloğlu

Basım: Doğan Yayınları– 1.Basım- 2024

Sayfa: 352

Tür: Sağlık-Tıp, Araştırma-İnceleme, Epigenetik


İNCELEME:

Dr. Elif Güveloğlu, Bedenin Simyası’nda “beden aklı” ile “tabiat aklı”nın uyumuna vurgu yapıyor. Güçlü bir simyacı olan insan bedeninin mucizevi yenilenme süreçlerini ve bu onarım süreçlerine destek olan doğanın sunduğu olağanüstü molekülleri keşfetmeye davet ediyor.

Epigenetik kavramı ve genetik gelişmeler üzerine inşa edilmiş kitap. Epigenetik, genetiğin üzerinde demek. DNA dizilimlerindeki değişikliklere bağlı olmayan kalıtım olarak tanımlanıyor. Epigenetik değişikliklerle bazı genlerimizi “kilitleyebiliyor”, bazılarını ise “açabiliyoruz”. Yani baş döndürücü bilimsel gelişmeler gösteriyor ki genlerimize mahkum değiliz.

Kitapta şu sorulara dolu dolu cevaplar buluyoruz:

Yaşam tarzı, beslenme, soluduğumuz havanın kimyası, fiziği bile genetik mirasımız ile uyumsuz. Bu durumlar genetik ve epigenetik değişimleri nasıl etkiliyor? Peki stres?

DNA’nın genetik kodumuzu içermeyen %96 lık Junk DNA kısmının işlevi ne olabilir?

Ses maddeye etki ediyorsa sesimiz DNA’ya etki edebiliyor mu? DNA bilinçli ya da bilinçsiz verdiğimiz komutları almaya açık mı?

Beyni dinç tutan mekanizmalar ve bunları aktif tutan davranış modelleri neler? Sosyal izolasyon beyni nasıl etkiliyor?

Enflamasyon ve bağışıklık sistemi nedir? Yaşlanma ve kanser arasında nasıl bir bağ var?

Fonksiyonel gıda kavramı (ilaç besinler) nedir?

Faydalı olarak beyan edilen besinlerin ekstratları yerine doğal yollarla besinlerden almanın faydası nedir?

Beyin Gelişimi (BDNF molekülü), Nöroplastise (nöron ve sinir dokunun korunması), kök hücre sağlığı, hücre içi gençlik enerjisi (NAD molekülü) ve gençlik pınarı sihirli hormonu (DHEA), DNA tamir mekanizmaları gibi iyileştirici mekanizmaları aktive edici ilaç besinler neler?

Kalp hastalıkları, sarkopeni (kas zayıflaması), miyelin kılıf onarımı (MS hastalığı), menapoz, depresyon, hormonel sağlık, nörolojik sağlık, gen ve kromozom sağlığı için ilaç besinler neler?

Alzheimer, Parkinson, Hungtington, ALS gibi kronik dejeneratif nörolojik hastalıkların oluşma mekanizmaları nedir? Korunmak ya da tedaviye destek için doğanın sunduğu besinler neler?

Apoptoz (hücre intiharı) ve otofaji (hücrenin kendini yemesi) mekanizmalarının önemi ve destekleyici besinler?

Harici detoks yöntemleri ne kadar faydalı? Doğal detoks organlarımız bağırsak, karaciğer, böbrek ve akciğerlerin verimli çalışması için neler yapılabilir?

Bedenimizde umut molekülleri (miyokinin) ve mutluluk molekülleri (dopamin,endorfin,oksitosin) salgılatmanın yolu?

Yaşlanma mekanizmaları nasıl işliyor? Kalori kısıtlaması bir gençlik aşısı olabilir mi? Acıkma hissiyatı neden önemli?

Kitap alana ilgi duyanlar için başucu kaynağı niteliğinde. Özellikle besinler ve pozitif etki ettikleri alanlarla ilgili verilen bilgiler, ilgili araştırma ve makalelere atıf yapan dolu dolu bir kaynakça varlığı nedeniyle de oldukça güven verici. Anlatımı da oldukça yalın ve anlaşılır. Tek eleştirim bazı konuların fazla tekrarla vurgulanmış olması.

Diyetinizi tekrar elden geçireceğinize eminim. Arı ürünleri, zeytin yaprağı, turunç, adaçayı, biberiye, yeşil çay, karadut, nar, yabanmersini, çiğ soğan, murt, zerdeçal,  sumak, tarçın, tahin, zeytinyağı, hindistancevizi yağı benim öncelikle not ettiklerim. Detay ve çok daha fazlası için okuyun derim.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Bilgi güçtür, bedenin kendini yenileme ve dönüştürme kabiliyetini bildiğinizde ve bunu tam kapasiteyle çalıştırmaya muktedir olduğunuzda, tek sermayeniz olan bedeninizin ve zihninizin gücünü sonuna kadar kullanabilirsiniz.”

 

"Beyin fonksiyonlarımız birlikte olduğumuz insanlar, yaptığımız işe, hepsinden de öte, beynin hangi bölümlerini daha çok kullandığımıza göre değişebilir, gelişebilir ya da tam tersi körelebilir. Beyin kendi kendini yeniden yapılandırabilir, düzenleyebilir, şekillendirebilir. Bunu yapabilmek için biraz sınırları zorlamak, bilinen alandan yani ‘güvenli’ alandan çıkabilmek gerekiyor; yeni uğraşlar, yeni hevesler, zorlamalar, bilinmeyen yollardan gitmek…"

 

"Fitoterapide bilimsel bakış açısından ‘Bitkiseldir, yan etkisi yoktur!’ ifadesi çok cahilce bir söylemdir bir akıl tutulmasıdır; etkisi olan şeyin yan etkisi de olur olmak zorundadır. Marifet uygun dozu bilime dayanarak ayarlamaktır ve zarar vermeden fayda verecek dozu tayin etmektir."

 

"Besinler genetiğimize etki edebilir mi? Evet kesinlikle eder. Epigenetik değişiklikler DNA’yı değiştirmiyor, hücrelerin genleri ’okumasını’ ve dolayısıyla genlerin aktivitesini değiştiriyor. Kilometrelerce uzunluğundaki DNA nın neresinin nasıl okunduğu hücrenin kaderini belirliyor."

 

"Birçok gıda bize temel yaşam elementlerini verip yaşamı idame etmemizi, doymamızı ve enerji elde etmemizi sağlarken, bazı gıdalar çok daha özel moleküller içeriyor ve bizim ‘iyileşmemizi’ sağlıyorlar, işte bunlar ilaç besinler."


30 Ocak 2023 Pazartesi

ARACHNOID MATER


 











KÜNYE

Kitap Adı: Arachnoid Mater

Yazarı: Serkan Karaismailoğlu

Basım: Elma Yayınevi- 7.Basım- 2020

Sayfa: 485

Tür: Roman, Nöro-roman


İNCELEME:

Serkan Karaismailoğlu’nun yazdığı ve üçleme olarak hazırlanan Mater serisinin ikinci kitabı Arachnoid Mater, Pia Mater romanının devamı niteliğinde. Yazar romanının türünü Nöro-roman olarak isimlendiriyor. Kendisinin tanımıyla sinirbilimsel gerçeklerin, belli bir kurgu ve hayali karakterler eşliğinde okura sunulduğu roman türü.

Bu kitapta Tesla artık öğrendiği gerçek kimliği Pia (NOR10) ile karşımızda.

Enerji, silah ve genetik üzerine araştırmalar yürüten Neon isimli örgütün her şeyden sorumlu olduğunu öğreniyoruz. Dünya çapında ünlü araştırmacılar Neon’un üyesi. Tüm gizli bilgileri ve Neon tarihini yalnızca Origon denen liderleri biliyor. Origon altında 12 Kranial ve onlarında altında çalışan çok fazla bilim insanı var. Origon ve kraniallerin gönül ilişkisi yasak.

Önceki Origon Rabidus Neon’un kehaneti olan üstün ırk yaratma hayalini gerçekleştirmek için çalışıyor. 2.dünya savaşı, naziler, Alan Turing ve Enigma hep bu çalışmanın parçası. Ancak Rabidus’u intihara götürüyor. Yeni Origon Noah seçiliyor. Noah’ın gizli karısı ve üçüncü kitabın isim anası Dura ile tanışıyoruz. Dura bu hayali gerçekleştirmesi için Noah’a yardım ediyor.

Ambrosia projesi ise gençlerin kanındaki birtakım maddelerin yaşlılara enjekte edilmesi ve yaşlanmanın geciktirilmesine dayanıyor. Noah bunu kendine uygulatıyor. Noah’ın sırlarının açığa çıkması ile Tufan Planı’nı hızlandırılıyor.

Eva ise Neon’un genetik araştırmalarından sorumlu. Sokak çocukları üzerinde deneysel çalışmalar yürütüyor ve Alef (NOR9)’i o yaratmış.

Alhazen optik üzerine uzman fizikçi. Optogenetik projesinin mimarı. Neon’un en eski kraniallerinden. Optogenetik,  ışık verilerek beynin felç edilmesi ve kişinin itaatkâr hale getirilmesi. Atlas optogen bir asker.

Meryam hala yeraltındaki odada tutsak ve hamile. Galen Alef’in notlarından Meryam’ın yerini öğrenir. Meryam esaretten kurtulabilecek midir?

İlias yurtdışına kaçar. Tek amacı Tesla ve Galenden intikam almaktır.

Alhazen Pia’yı ele geçirmesi için Atlas’ı görevlendirir. Galen, Pia’yı korumaya çalışsa da Atlas Pia’yı Neon’a teslim eder. Pia’ya üzeri elektrotlarla kaplı, örümcek ağına benzeyen ve Arachnoid adı verilen giysi giydirilir. Alef’in ve Pia’nın beyin verileri kehanet için çok önemlidir. İncelemeler başlatılacaktır.

Galen Atlas’ı ikna eder ve bir operasyon ile Pia’yı merkezden kurtarır. Galen hayatta kalabilecek midir? Atlas Tesla’yı gerçek annesi Eva’ya götürür. Ama Eva kaza sırasında arabada ölmemiş miydi?

Yine bir yandan bir kurgu hikâye okurken bir yandan da bilimsel ve oldukça ilgi çekici birçok bilgi ile tanışıyorsunuz. Oldukça akıcı ve sürükleyici bu hikâyeyi sonlandırırken üçüncü kitaba başlamak için sabırsızlanacaksınız.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“...ve evrenin genişlemesi ile başladı insanların birbirlerinden uzaklaşması.”

 

“Hayatın en önemli dinamiği, provasının mümkün olmamasıdır.”

 

“Küçük dertler konuşur, büyük dertler ise dilsizdir."

 

“İşte böyleydi gözyaşları. İnsanın acısını, mutluluğunu ya da korkusunu içine hapsederek vücuttan kaçan gizemli sıvılardı.”

 

''Zira gelecek ile ilgili tüm kararlarımızı alırken, farkında olmasak bile geçmişimizdeki bilgileri kullanıyorduk. Çünkü geleceği değerlendirebilmek için sahip olduğumuz tek şey geçmişimizdi.''

 

“Önüne yeterince kalın bir duvar çektiğinde her türlü vahşeti gönül rahatlığıyla yapabileceğini biliyordu insan.”

 

“Tohum olmanın kaderindeydi karanlık.

Büyüyebilmek için gömülmek gerekiyordu.”

 

“Tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi, kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş insanlardır. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar.”

 

“Doğa insanın ihtiyaçlarını karşılar, açgözlülüğünü değil.”


31 Ekim 2022 Pazartesi

YARATICI TÜR


 











KÜNYE

Kitap Adı: Yaratıcı Tür – Fikirler Dünyayı Nasıl Yeniden Yaratıyor

Yazarı: David Eagleman – Anthony Brandt

Basım: Domingo, Bkz Yayıncılık- 3.Basım- 2019

Sayfa: 296

Tür: Bilim, Araştırma-İnceleme


İNCELEME:

Fikirler Dünyayı Nasıl Yeniden Yaratıyor

Ünlü nörobilimci David Eagleman ile besteci ve akademisyen Anthony Brandt tarafından yazılan bu kitap insanlığın yaratma becerisi ve güdüsünün temelinde neler yattığını konu ediniyor. Zihnimizdeki yaratıcı yazılım nasıl çalışıyor ve bu yaratma becerimiz bizi nereye götürüyor?

“Sincaplar neden ağaç tepeleri için asansörler tasarlamaz? Timsahlar neden sürat motorları icat etmez? İnsan beyninde işleyen algoritmalarda gerçekleşmiş olan evrimsel bir ince ayar, dünyayı özümsememizi ve "şöyle olsa ne olur"lar türetmemizi mümkün hale getirmiştir.” Şeklinde konuya değiniyor Eagleman ve nörobilimsel gelişmelerden elde edilen yeni bulgularla bu en önemli insan becerisini, yenilik üretme yeteneğimizi derinlemesine irdeliyor. Eagleman ve Brandt’ın değerlendirmeleri ile yaratıcılık becerimiz hem sanat hem bilimin perspektifinden inceleniyor.

Kitap 3 kısım altındaki alt başlıklardan oluşuyor.

1.Kısım: Değişim Rüzgârı; yaratıcılığa neden ihtiyaç duyduğumuz, yeni fikirleri nasıl oluşturduğumuz ve ürettiğimiz yeniliklerin yaşadığımız yer ve zamandan nasıl etkilendiğini anlatıyor.

2.Kısım: Yaratıcı Düşünce Yapısı; seçenekleri çoğaltmaktan riskin göze alınmasına kadar çeşitlilik gösteren yaratıcı düşünme biçimlerinin ana unsurlarını anlatıyor.

3.Kısım: Yaratıcılığı Geliştirmek; geleceği şekillendiren şirketler ve okullar için yaratıcılığı nasıl teşvik edeceklerine yönelik öneriler paylaşılıyor.

Herkesin anlayacağı şekilde sade bir dille hazırlanmış ve oldukça akıcı bir kitap. Verilen ufuk açıcı bilgilere hem sanattan hem de bilimden örnekler eşlik ediyor. Ayrıca paylaşılan fotoğraf ve resimlerle de kitap görsel olarak ilgiyi üzerinde tutuyor.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“Yalnızca biyolojik değil, kültürel evrimin de ürünleriyiz.”

 

"Yaratıcılık, alışkanlıkların özgünlük aracılığıyla yıkılmasıdır."

 

"Aynı kalmak için değişmek zorundayım."

 

“Hatadan kaçmak değil, hatayı kucaklamak da önemlidir. Hata, otomatik davranışlarda başarısızlık, yaratıcı düşünmede ise zorunluluktur.”

 

“Belirli beceriler, yalnızca belirli beyin bölgelerine atfedilebilse de yaratıcılık, beynin bütününün devreye girdiği bir deneyimdir ve birbirine uzak nöral ağlar arasındaki kapsamlı işbirliğinden doğar.”

 

“Bir beynin en yaratıcı olduğu zamanlar, güvenceyi sürprize, alışılmışı bilinmeyene feda ettiği zamanlardır. Ancak bu zihinsel sıçramaların bir bedeli de vardır: Risk. Hem eşi görülmemiş bir şey yapmaya kalkışıp hem de sonuçlardan emin olma lüksünü yaşayamazsınız.”

 

“Rutinler kökleşir ve onlardan kurtulmak giderek zorlaşır. İster evde olsun ister işte, değişiklik aksamalara neden olabilir ama değişiklik olmadan düşünme sürecini taze tutmak zordur.”


26 Ekim 2022 Çarşamba

PİA MATER


 










KÜNYE

Kitap Adı: Pia Mater

Yazarı: Serkan Karaismailoğlu

Basım: Elma Yayınevi- 7.Basım- 2019

Sayfa: 422

Tür: Roman, Nöro-Roman


İNCELEME:

Serkan Karaismailoğlu’nun yazdığı ve üçleme olarak hazırlanan Mater serisinin ilk kitabı Pia Mater ile karşınızdayım. Yazar romanının türünü Nöro-roman olarak isimlendiriyor. Kendisinin tanımıyla sinirbilimsel gerçeklerin, belli bir kurgu ve hayali karakterler eşliğinde okura sunulduğu roman türü.

Olaylar romanımızın başkahramanı tıp öğrencisi Tesla etrafında gelişiyor. Tesla’nın ablası Meryam, kocası Perit tarafından aldatıldığını öğrenir ve evi terk eder. Yemek tasarımcısı ve hocası Alef’in davetini kabul edip evine gitmesiyle birlikte Meryam için her şey değişecektir. Alef aynı zamanda sinestezi özelliğine sahiptir.(Dipnot: Sinestezi birleşik duyu anlamına gelir, bir duyu başka bir duyuyu tetikler. Yani kokusunu aldığınız şeyin rengini görmek, tadını aldığınız duyuyu aynı zamanda işitmek gibi)

Tesla, en yakın arkadaşı ve bilgisayar korsanı olan Derviş (İllias) ile birlikte Meryam’ın izini sürer. Bir olay sonrasında yolları bir mafya liderinin veliahtı olan Galen ve arkadaşı Devin ile kesişir. Galen’in lakabı Fizyologdur ve o da İllias gibi önemli bir bilgisayar korsanıdır. Birlikte Alef’in peşine düşerler.

Olaylar gelişirken Galen ve Devin’in geçmişini, Galen’in Tesla ile olan bağlantısını, Tesla ve Meryam’ın yıllar önce ortadan kaybolan abileri Uras’ın hikâyesini, Uras ve Meryam’ın yollarının Alef ile kesişmesinin tesadüf olmadığını öğreniyoruz. Tesla’nın anne ve babasının büyük sırrı neydi? Peki bu sır içerisinde Alef’in rolü ve Alef’in Tesla ile olan bağı neydi?

Tüm bu kovalamaca sırasında Tesla annesi Vera ile yüzleşir. Vera bu vicdan yükünü artık taşıyamaz ve tüm gerçekleri itiraf eder. Ancak o sırada yalnız değillerdir. Tesla’nın yüzleşeceği konular Alef’in anlatacakları ile devam eder. Artık hiçbir şey Tesla için aynı olmayacaktır. Tesla abisini yeni bulmuşken oracıkta maalesef kaybeder. Tesla, Meryam, Galen ve İlias’ı neler beklemektedir?

Bir yandan bir kurgu hikâye okurken bir yandan da bilimsel ve oldukça ilgi çekici birçok bilgi ile tanışıyorsunuz. Hacimli bir kitap olmasının yanında oldukça akıcı ve sürükleyici bu hikâye sonunda öyle yerlere evriliyor ki bir an önce hikâyenin devamını öğrenmek isteyecek, ikinci kitaba başlamak için sabırsızlanacaksınız.

 

KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 “Hayat öyle bir sinir ağı ki, kimlerle sinaps yapacağını asla kestiremezsin...”

 

“Çatlamalar ve kırılmalar hayatın en önemli dinamikleridir. Burada önemli olan kırılmanın nasıl yaşandığıdır. Yumurtayı düşün Meryam. Eğer yumurta içeriden kırılırsa hayat başlar. Yok, eğer yumurta dışarıdan kırılırsa işte o zaman bir hayat son bulur. Yani içten başlamayan dönüşümler ölümcüldür.”

 

“İyiler hep kazanır. Sadece sonucu görmek için zamana ihtiyaçları vardır. Kimi zaman bir gün gerekir, kimi zaman bir ömür. Hatta bazılarının ömrü de yetmeyebilir görmeye ama sonuç değişmez. İyiler hep kazanır...”

 

“Sokakta yaşamanın en öğretici tarafı neydi biliyor musun? İnsan denen memeli canlının yeryüzündeki en vahşi canlı olduğunu görüyordun. Dünyanın en güzel sanat eserlerini ve bilimi üreten bu beyinler, söz konusu kötülük olduğunda, emin ol hiçbir nörona sığmayacak acımasızlıklara imza atabiliyorlardı. Mesela az önce oturduğumuz şu bank. Her tarafı kırık ve kirli. Kimisi üzerini çizmiş, kimisi bir kısmına tekme atıp kırmış. Niye biliyor musun? Çünkü bu bank sahipsizdi ve insanoğlunun sahipsiz olana karşı tavrı netti. Ya sahip olacaktı ya da sahip olmayacaksa illaki zarar verecekti.”

 

“İnsanın laneti de buydu işte. Sürekli kendisi için yeni ihtiyaçlar yaratmak ve sonrasında da bunlara bağımlı olmak.”