23 Şubat 2025 Pazar

VATAN MİLLET SAMATYA

 












KÜNYE

Kitap Adı: Vatan Millet Samatya

Yazarı: Seray Şahiner

Basım: Doğan Yayınları– 1.Basım- 2025

Sayfa: 336

Tür: Roman


İNCELEME:

Vatan Millet Samatya yazardan okuduğum 2.kitap oldu, ilk kitap Antabus idi ve çok sevmiştim. Kitabın kargo gönderiminin güzelliğine dair paylaştığım reels içeriğine kitaba dair küçük de bilgi iliştirmiştim ama okuma sonrası daha detaylı bir paylaşım gerekiyordu tabi.

Kitap 3 bölümden oluşuyor. 70lerden 90lara uzanıyor hikaye. 2 ayrı çocuk gözünden 3 ayrı kuşağa ayna tutuluyor.

‘Samatya’ ve ‘Millet’ bölümlerinde çocuk Melek gözünden dönemin sosyolojik, ekonomik ve kültürel yapısını tanıyoruz. Samatya nın kentsel dönüşümünün hanelere etkisini, 3 kuşağa yansımasını çocuk Melek gözünden görüyoruz. Melek yaşadıklarını mizahi bir dille anlatsa da aslında yaşadıkları ya da şahit oldukları oldukça zor, kimi zaman trajik. Kendi derdinde anneler, sevgisiz, kendi halinde büyüyen çocuklar. Başa bela gelmeden büyümenin şans olduğu bir yaşamak.

Son bölüm ‘Vatan’ da ise Melek anne olmuş, kızı İnci gözünden görüyoruz dünyayı bu sefer. Sevgisiz büyümüş bir kadın kızına ne verir ki demeyin. Melek’in kendi özlemlerini kızına yaşatmama, onun yanında sevgiyle var olma çabası takdire şayandı. Ancak annelerin hatalarının bedeli çocuklara da yansıyor az ya da çok. İnci nin sınavı ise babasıyla.

Kadınların zor şartlar ve baskıcı tutumlar altında katlanmaya zorunda hissettikleri hayatlar gözler önüne seriliyor kitapta. Ayrıca toplumsal sınıf ayrılıkları da incelikli şekilde yansıtılıyor. Yazarın mizahi dili bu kitapta da kendini gösteriyor. Tabi kara mizah demek daha doğru olur sanıyorum. Yer yer yoğun argo da içeriyor çünkü anlatı başka türlü bu duyguyu veremezdi diyorum.

İlk iki bölümde beni yoran yerler oldu. Yazar bir mezhebi anlatmak için fazlaca alan açmış ve karakter eklemiş bence. Kimi zaman övgü mü tanıtmak mı amaç yoksa yaşananlara yergi mi anlayamadım. Asıl hikaye ile bu bölümler gelgitler oluşturmuş gibiydi. Bir de 2.Bölümde çocuk Melek’in başına gelen olay sonrası birden 3.bölümde anne Melek ile tanıştık. Ne oldu, nasıl oldu? Arada ne yaşandı kısmı boşluk kaldı. 3.Bölüm çok daha akıcıydı. Ben en çok İnci kızı sevdim.

80ler ve 90larda çocuk olmuş nesli tebessüm ettirecek detaylarla bezeli anlatı. Konu olarak ise yer yer hüzünle yer yer gülerek okudum. Seray Hanım ın üslubunun özelliği sanıyorum bu. Eleştirilerim olsa da severek okuduğum bir kitaptı ancak benim için hala 1 numara Antabus. (Ülker Abla yı okumadım belirteyim) Antabus u okumayan kalmasın isterim.

 

 KİTAPTAN SEVDİĞİM ALINTILAR:

 

“ölmek istiyorum, çok küçüğüm nasıl ölünür bilmiyorum.”

 

“Allahım sence çocuklar da insan mı?”

 

“Kimsem yok Allah'ım. Dünyada bunlar yok sayıyor beni, gökyüzünde sen. Allah'ım beni öldür ki sana inanayım.”

 

“İnsan sevilmediğini hemen anlıyor çünkü.”

 

“İnsan annesine küsünce bir daha çocuk olamıyormuş.”

 

“Ben elimle saçımı okşuyorum. Kimse beni sevmeyince kendi kendimi evlat edindim.”

 

“Babamı inkâr edemiyorum. Kendimi reddetmek daha kolay.”

 

“Anneciğim bana hiç geber demez: Geberesice, tufana gelesice der. Bedduaların, sonuna mutlaka "sice" yi ekleyerek yumuşatır. Çok kibar kadındır annem.”

 

“Keşke büyüklerin çocukları aldırabildiği gibi biz de babamızı aldırabilsek.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder