KÜNYE
Kitap Adı:
İnsan Nedir?
Yazarı: Mark
Twain
Basım: İlgi
Kültür Sanat Yayıncılık– 4.Basım
Sayfa: 304
Tür: Felsefe-Düşünce,
Denemeler
İNCELEME:
Çocuk
romanlarıyla daha çok tanıdığımız Mark Twain’in İnsan Nedir? kitabı, yazarın
düşüncelerini ele aldığı bir felsefe kitabı. Ancak okumuş olduğum İlgi Kültür
Sanat Yayınları basımına has içerisinde İnsan Nedir? başlıklı düşünce yazını
dışında yazarın kaleme aldığı dönemine özgü olayları irdelediği denemeler de
mevcut. O nedenle kitabı 2 bölümde ele almak istiyorum.
108
sayfalık ilk bölüm İnsan Nedir?, ‘Yaşlı Adam’ ile ‘Genç Adam’ın insanın
fazileti konusunda karşılıklı fikirlerini ifade edip savunmaya çalıştığı bir
bölüm. Yaşlı adam insanın bir makine olduğu, özgür iradesi olmadığı, dış
etkenler tarafından şekillendiği, otomatize davrandığı, iyilik yaparken bile
tek amacının kendi ruhunu tatmin etmek olduğu fikrini savunuyor. Genç adam ise
insanın erdemli bir varlık olduğunu düşünüyor ve farklı örneklerle yaşlı adamın
düşüncesine karşı gelmeye çalışıyor. Karşılıklı bir fikir düellosu okuyoruz.
Düşüncesi çürütülen ise genç adam oluyor. Her ne kadar yaşlı adamın fikirlerini
okurken ‘yok artık, bu kadar da değil’
desek de örneklerini okuyunca ister istemez sorgulamaya başlıyoruz. Fikirlere katılın
ya da katılmayın düşünmeye sevk ettiği için okunası bir bölüm bence.
İkinci
ve sadece bu yayınevine özgü 196 sayfalık ilave bölüm ise yazarın
makalelerinden oluşan, ilk bölüm ile hiçbir bağlantı kuramadığım, okurken
yorulduğum, sıkıldığım, açıkçası okumanın pek de bir kazanım sağlamadığını düşündüğüm
bir bölüm oldu. İtiraf edeyim öyle bunaldım ki bazı alanları hızlı okuma ile
geçtim. Bana hitap etmedi diyelim. Okumak isteyen okurlar yayınevi seçiminde
buna dikkat edebilirler.
Birçok
fikre katılmak istemesem de- çünkü bu kadar otomatize canlılar olduğumuzu kabul
etmiyorum- bazı konularda hak vermemenin
başı kuma gömmeye çalışmak olduğunu da düşünüyorum, tabi insanın faziletine
dair egolardan kendinizi sıyırabilirseniz. Konuya dair fikir olması açısından
da ilk bölümden alıntılar paylaşacağım yine sizlerle.
KİTAPTAN ALINTILAR:
“Beşikten
mezara, bir insan, hiç bir eylem yapmaz ki temelinde etken olarak İLK VE EN
ÖNCE KENDİSİNİN zihinsel huzur ve ruhsal rahatlığı olmasın.”
“İnsanlar,
başkaları için günlük fedakarlıklar yaparlar, ancak bu önce kendi iyilikleri
içindir. O eylemin önce kendi ruhlarını rahatlatması gerekir. Diğer
yararlanıcılar ikinci planda gelir.”
“-İnsanı
bir şey yapmaya iten temel dürtü neymiş?
-Kendi
içini rahatlatma dürtüsü. Kendi ruhunu memnun edip, onun onayını alma ihtiyacı.”
“Mizacı
ve aldığı eğitim ne yapacağına kara verir, o da yapar; kişi buna engel olamaz,
bu konuda hiçbir otoritesi yoktur.”
“İnançlar
kazanımlardır, mizaçlar ise doğuştandır; inançlar değişebilir, mizacı
değiştirebilecek hiçbir şey yoktur.”
“Şartlar
güçlüdür, ancak tek başına çalışamazlar; bir ortağa ihtiyaç duyarlar. O ortak,
kişinin MİZACI’dır, yani doğal eğilimidir. Kişi mizacını kendi icat etmez, onunla
DOĞAR ve üzerinde hiçbir kontrolü yoktur. Ayrıca mizacın eylemlerinden de
sorumlu değildir. Bunu değiştiremez, hiçbir şey onu değiştiremez, küçük
değişiklikler yapabilse bile bu kısa süreli olur. Asla kalıcı olmaz.”
“Kişi
istediği kadar PLAN yapabilir, ancak SARTLAR adlı sihirbaz devreye girip de
meseleyi ele alıncaya kadar hiçbir sonuç elde edemez.”
“Bütün
arzular, tercihler, nefretler, hırslar, tutkular, kaygılar, kederler,
pişmanlıklar, kahırlar, potansiyel bir delilik kaynağıdır ve fırsat bulduklarında
büyümeye, yayılmaya ve tüketmeye hazırdır. Sağlıklı bir zihin yoktur ve şans
eseri hastalığının zorlu bir testten geçmemesi dışında, insanı bundan hiçbir
şey kurtaramaz.”
“Yaygın
çılgınlık biçimlerinden biri de fark edilme arzusudur, fark edilmekten elde
edilen hazdır.”
“İdeallerinizi
özenle ileriye, daha ileriye doğru eğitin. Öyle bir zirveye ulaşın ki, bir
yandan siz en büyük rahatlığa ulaşırken, onunla bağlantılı olarak komşunuz ve
toplumunuz da yararlar görsün.”
“Kendi
donuk algılarının etkisiyle bir hayvana aptal demek, insana ait bir caka satma,
bir densizlik örneği gibi görünüyor.”